UNESCO Kültür Mirası Listesi’ndeki tarihi Hevsel Bahçeleri, ilkbaharla birlikte çeşitli renklere büründü.
Sebze ve meyvenin yanı sıra kavak yetiştiriciliğinin de yapıldığı Hevsel’de, yaz göçü ile kuş türü sayısı 200’ü aştı.
Farklı kuş türlerinin şu an Hevsel’de üreme faaliyeti içerisinde olduğunu belirten Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Hevsel’de bahar demek; yeni bir başlangıç demektir. Üreme sezonu başladı. Buraya yaz göçmeni kuşlarımız gelmeye başladı. Çok sayıda ötleğeni görüyoruz, bülbül görüyoruz. Bunlar, üremeye geldi. Şu an Hevsel’de çok fazla çeşidin ötüşlerini bir arada duyma şansınız var. Bu, Hevsel’in ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Onların faaliyeti buradaki biyolojik ilişki ağını da bize gösteriyor. Böcekler ve kelebekler çok üredi ve büyük bir zenginlik var” dedi.
‘TABİAT UYANDI, ÜREMEYE BAŞLADILAR’
Hevsel Bahçeleri’nin, Diyarbakır’ın akciğeri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kılıç, “Diyarbakır’daki kirli havanın ortadan kalkmasına, oksijen verilmesine çok büyük katkısı vardır. Tabii ekonomik önemi de var. Burada pek çok sebze ve meyve yetiştirilir. O yönü ile de değerli. Tabiattaki bu uyanış, her tarafa sirayet ediyor. Tabii ki bitkisel üretim çok fazla. Diyarbakır’da şu anda 200 kuş türünü görme şansına sahipsiniz. Tabii kışı burada geçirenler oldu. Onlara kış göçmeni diyoruz. Onlar ayrıldılar; mesela ispinozlar, su kuşları vardı. Kuzeye geçtiler, kuzeyde ürüyorlar. Buraya da yeni türlerimiz geldi. Bu yönü ile Hevsel Bahçeleri’nin büyük bir faaliyet içerisinde olduğunu görüyoruz. Tabiat uyandı, üremeye başladılar. Bu yönüyle, yürümek, dinlenmek ve insanların tabiata çıkması için çok güzel anlar. Bunu mayıs ayının ortalarına kadar göreceğiz. İnsanların buraları gezmelerini tavsiye ederim. Görüp, tanıdıkça koruma faaliyetlerine de muhakkak ki insanlarımız katkıda bulunur” diye konuştu.
HEVSEL’DE ‘KÜRESEL KİRLİLİK’ TEHDİDİ
Bölgedeki küresel kirliliğe de dikkati çeken Prof. Dr. Kılıç, “Bu bölgenin ciddi manada tehditleri var. Özellikle sudaki kirlilik anlamlı. Çevredeki tarlalarda kullanılan gübreler, ilaçlar tehlikelidir. Lağım suları da büyük bir tehdit oluşturuyor. Bunları eğer engelleyebilirsek veya arıtıp suya bırakırsak; o zaman Hevsel Bahçeleri Dünya Kültür Mirası’nda uzunca bir süre kalacaktır. Tabii ki bundan hem Diyarbakır hem Güneydoğu hem de ülkemiz faydalanmış olacak” dedi.