Akımın ismi “4 Day Week Global (Küresel Haftanın 4 Günü)…“ Sloganları da “4 gün ofis, 3 gün ev, milyonlarca kişiye özel vakit…” Yıllardır aktif olsalar da tanınılırlık konusunda COVID-19 pandemisi döneminde patlama yaptılar.
Fikir basit: Çalışanlar haftada 4 gün çalışacak, aynı maaşı alacak ve aynı faydaları elde edecek, ancak aynı iş yüküyle… Bu nedenle, haftalık çalışma saatlerini azaltan şirketler, daha az toplantıyla ve daha fazla bağımsız çalışmayla faaliyet gösterecek.
Akımın başladığı pilot kentlerde “4 gün iş” uygulamasıyla çalışanların performansı katlanınca; akım ülkeden ülkeye yayılmaya başladı. Furyaya katılan son ülke, Almanya oldu. Ülkedeki şirketler, 21 Eylül 2023 tarihinden itibaren 6 aylık pilot uygulamaya katılmak için başvuruda bulunabilecek. Pilot uygulama, Şubat 2024’e kadar devam edecek.
Deneme, 2022’de İngiltere’de gerçekleştirilen ve 61 şirketin çalışma saatlerini haftada 4 güne indirdiği, ancak verimlilik düzeylerini koruduğu ve çalışanlara “haftada 5 gün” ile aynı ücreti ödediği denemeye benzer olacak. Almanya’daki denemeye katılmak için kayıt yaptıran şirketler, deneme başlamadan iki ay önce bir planlama ve işe başlama aşaması gerçekleştirecek. Bu aşamada daha kısa çalışma haftasını en iyi şekilde kolaylaştırmak için görevleri ve iletişim yöntemlerini nasıl organize edecekleri konusunda rehberlik alacaklar.
İkinci aşamada, şirketler “4 gün”ü benimseyecekler. 6 ay boyunca, çalışanlar, azaltılmış çalışma saatlerinin üretkenliklerini ve iş-yaşam dengelerini nasıl etkilediğine ilişkin anketleri düzenli olarak yanıtlayacaklar. Sonuçlar, Münster Üniversitesi’ndeki bir araştırma ekibi tarafından analiz edilecek.
Uygulama hangi ülkede ne sonuç verdi?
BELÇİKA: Ülke, Avrupa’da 4 günlük hafta yasasını çıkaran ilk ülke oldu. Şubat 2022’de Belçikalı çalışanlar, maaş kaybı olmadan haftalık 5 gün yerine tam bir çalışma haftasını 4 günde gerçekleştirme hakkını kazandı. Yeni yasa geçen yıl 21 Kasım’da yürürlüğe girdi ve çalışanlara haftada 4 gün mü yoksa 5 gün mü çalışacaklarına karar verme olanağı tanıdı.
Belçika Başbakanı Alexander de Croo, “Amaç, insanlara ve şirketlere çalışma saatlerini düzenleme konusunda daha fazla özgürlük vermek. Ülkemizi diğerleriyle karşılaştırırsanız genellikle çok daha az dinamik olduğumuzu görürsünüz” dedi.
PORTEKİZ: 39 özel şirket,haziranın başında duyurulan hükümet destekli pilot çalışmanın parçası olarak projeye kaydoldu. Modelin isimi “100:80:100.” Yani üretkenlik yüzde 100 sürdürülecek, çalışanın zamanın yüzde 80’i karşılığında maaşı yüzde 100 verilecek. Projenin sonuçları merakla bekleniyor.
İNGİLTERE: “4 gün ofis” uygulamasının en etkili olduğu ülke… 61 şirket, 3 bin 300 çalışanıyla projeye dahil oldu. Deneme süresi sonrası şirketlerin yüzde 92’si “4 gün ofis”e geçti. Uygulamanın Ülke Müdürü Joe Ryle “Benzer programların ABD ve İrlanda’da başlaması planlanıyor; Zelanda için daha fazlası düşünülüyor” dedi.
İSKOÇYA: İskoç Ulusal Parti (SNP) çalışma hayatının değişmesi için meclise resmi teklif verdi. Tasarıya göre, çalışma saatleri yüzde 20 azalacak ama tazminatları tam yatacak. Ülkede yapılan son ankete katılanların yüzde 80’i “Haftada 4 gün”e “Kesinlikle evet” dedi.
GALLER: Yerel meclise 24 Ocak’ta projeyle ilgili öneri sunuldu. Hükümet, konu ile ilgili rapor beklediklerini ve “Haftada 4 gün”ü değerlendirdiklerini açıkladı.
İSPANYA: Hükümet geçen aralık pilot uygulamayı onadı. Sanayi Bakanlığı, projeye dahil olacak şirketler için 10 milyon euroluk fon kurulduğunu açıkladı. Projeye 2 yıl sadık kalan şirketler fondan yararlanacak.
İZLANDA: 2015 ile 2019 yılları arasında tarihin en büyük “haftalık çalışma saatlerini azaltma” programını uygulayan ülke oldu. 2 bin 500 çalışanın haftalık 40 saatlik iş vakti, 35 saate indirildi. Deneme süreci sonrası, ülke çalışma saatlerini kısma kararı aldı.
İSVEÇ: Projenin bir benzeri 2015’te denendi. Günlük 8 saatlik mesai, 6 saate düşürüldü. Denekler ikiye bölündü. Bir bölümü, az saat çalışmayı sevdi, diğer grup karşı çıktı. Toyota gibi birkaç şirket mesai azaltmayı kabul etti.