20 milyon DASK zorunlu deprem sigortalısı olduğunu ifade eden Korkut, “Yaşayan poliçe sayımız ise 12 milyon civarında. 4 konuttan sadece biri DASK dışındaki ihtiyari konut sigortalı.
Zorunlu trafik sigortasındaki sigortalılık oranı ise yüzde 80 seviyesinde. Her 4 araçtan biri kaskolu. Yangın sigortalarında ise büyük sanayi işletmelerinde oran yüksek iken KOBİ’lerde oran yüzde 50 seviyelerinde. Yani iki KOBİ’den sadece biri sigorta yaptırıyor. Genel anlamda sigorta kapasite kullanım oranı yüzde 40 seviyesinde bulunuyor” ifadesini kullandı.
DASK’ta kapsam değişikliğinin gündemde olduğunu dile getiren Korkut, özellikle fon havuzunun daha da büyütülerek olası afetlerde reasürans kapasitesinin genişletilmesinin DASK’ın ödeme gücünü çok daha üst seviyelere taşıyacağını söyledi Gerçekleşebilecek hasarların daha hızlı ve etkin şekilde karşılanabileceğini belirten Korkut, “Bu fonlar reel sektör için sermaye piyasalarında uzun vadeli, uygun fiyatlı kredi sağlanmasına zemin hazırlayacak.
Vatandaşın sigortanın korumasından daha sık ve daha fazla faydalanmasını sağlayacak, toplumda sigorta bilincini artırarak, yaşanan felaketlerdeki ekonomik kaybın hızla telafi edilmesine hizmet edecek” diye konuştu. İklim değişikliğinin etkileriyle doğal afetlerin artmasının tüm dünya da olduğu gibi Türkiye’de de konut, yangın ve iş yeri sigortalarının önem kazanmasına neden olduğunu belirten Korkut, “Her deprem, doğal afet ya da yangınlar sonrasında sigortalılık oranı artıyor.
Ancak olması gereken kalıcı olarak sigortalılık oranının artması. Kamu, iş dünyası, sigorta şirketleri, biz aracılar hep birlikte sigorta bilincini tabana yaymak konusunda ciddi bir çaba harcamak zorundayız” dedi. Sigorta bilincinin oluşturulması için okul çağlarından başlanarak projeler yapılması gerektiğini söyleyen Korkut, KOBİ’lerin sigortaya olan ilgisini artırarak sağlam KOBİ’ler inşa edilmesinin önemini vurguladı.
Teşvik BES’e ilgiyi artırdı
Araç ve hasar onarım maliyetlerinin yükselmesiyle motorlu araç sigortalarının da (Kasko, zorunlu trafik ve ihtiyari sorumluluk) öne çıktığını vurgulayan Korkut,”Devlet teşvikinin yüzde 30’a çıkması ve toplumda farkındalığın artması nedeniyle de BES’e de ilgi artıyor. Sağlık enflasyonunun yüksek olması, sağlık riskinin artması neticesinde özellikle tamamlayıcı sağlık sigortaları da öne çıkarmaktadır.
Ayrıca ithalat, ihracat artışı ve nakliyattaki olası risklerin artışı nedeniyle nakliyat branşı sigortalarında da ciddi artışlar söz konusu” değerlendirmesini yaptı. Hasarlar sonucu en büyük sorunun poliçelerdeki teminatların eksikliği olduğunu belirten Korkut, Bu durum ciddi mağduriyetler yarattığından 7/24 ulaşabilir olan sigorta acentelerinden alınan teminat eksiği olmayan poliçelerle hasar vukuunda iyi, hızlı ve eksiksiz hizmet alınabileceğini vurgulamak istiyorum” dedi.