Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek “Balıkesir Dönüşüm Kongresi” başladı. Kongrede; yenilikçi ve dirençli kentler, kırsal kalkınma, sürdürülebilir kentsel planlama gibi farklı başlıklarda 10 oturum yapılacak, 10 farklı çalışma grubunda ise kentin temel sorunları ve çözüm önerileri konuşulacak. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Kentsel dönüşüm binalara kat çıkmak değildir, daha fazla beton değildir. Çünkü kentsel dönüşüm, aslında refahtır, huzurdur ve özgürlüktür” dedi.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek “Balıkesir Dönüşüm Kongresi” başladı. Kongrede; yenilikçi ve dirençli kentler, kırsal kalkınma, sürdürülebilir kentsel planlama gibi farklı başlıklarda 10 oturum yapılacak, 10 farklı çalışma grubunda ise kentin temel sorunları ve çözüm önerileri konuşulacak. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Kentsel dönüşüm binalara kat çıkmak değildir, daha fazla beton değildir. Çünkü kentsel dönüşüm, aslında refahtır, huzurdur ve özgürlüktür” dedi.
Balıkesir’in temel sorunlarının masaya yatırılarak ortak akılla çözümler üretilecek “Balıkesir Dönüşüm Kongresi” açılış konuşmalarıyla başladı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından Avlu Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongre iki gün sürecek.
Kongrenin açılışında konuşan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Öyle bir kent düşünün ki, Kurtuluş Mücadelemizin simgesi Kuvayı Milliye Hareketi’nin başladığı, milli mücadeleyi örgütleyen 5 kongreye ev sahipliği yapan ve haklı olarak Kuvayı Milliye şehri olarak anılan bir kent. Böyle bir kentte Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun üzerinden 100 yıl geçtikten sonra Balıkesir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Balıkesir Dönüşüm Kongresi’ni düzenliyoruz. Bu onur yalnızca bu salonda bulunanların değil, bu onur bütün Balıkesir’indir. Dönüşüm hayatın en temel gerçeğidir. Evrende hiçbir şey durmaz, her şey dönüşür.? Coğrafya dönüşür, dağlar, taşlar dönüşür. İnsanlar dönüşür, toplumlar dönüşür, dil dönüşür, bakmak ve görmek bile dönüşür. Kentler de dönüşür. Ancak kentsel dönüşüm binalara kat çıkmak değildir, daha fazla beton değildir. Çünkü kentsel dönüşüm, aslında refahtır, huzurdur ve özgürlüktür. Bugün buraya asıl bunu konuşmak, yeni bir bakış açısı ortaya koymak için bir aradayız. 75 yıldan sonra büyük bir siyasi dönüşüm yaşayan, bana göre dünyanın en güzel şehri Balıkesir’de, siyasi dönüşümü kentsel zihniyet dönüşümüne evirmek için bir aradayız. Bir tırtılın bir kelebeğe dönüşmesi mümkün olduğu için biz de dönüşüm kongremizin simgesini kelebekle görselleştirdik” diye konuştu.
“BALIKESİR İÇİN ÇALIŞMAK İÇİN BURADAYIZ”
“Balıkesir, tarihi, kültürü, doğal kaynakları, çevresi, insanı ve ekonomisi ile öylesine zengin bir kent ki, böylesine muazzam bir kentin bugünü ve geleceğine yön verecek söz söylerken bir o kadar da büyük bir sorumluluk hissediyorum” diyerek konuşmasını sürdüren Akın, şunları söyledi:
“Bir kenti geliştirmek, o kenti iyi bilmek ve iyi analiz etmekle başlar. Varlarını ve yoklarını, geçmişini ve gelecek hedeflerini, hassasiyetlerini; insanlarını ve onların hayata bakışını, duygusunu, duruşunu, beklentilerini iyi öğrenmek, tanımak ve yol haritasını ona göre belirlemekle başlar. İşe tam da buradan başlıyoruz. Balıkesir’i Balıkesir yapan değerleri özümseyerek, sindirerek, içselleştirerek. Yerelden kalkınma hedefiyle yola çıkmış bir belediye olarak; rekabet gücü yüksek, dünyayla entegre olmuş, sürdürülebilir bir kalkınma anlayışına sahip, kısıtlı kaynakları en verimli şekilde kullanan, yaşam kalitesi her geçen gün biraz daha artan bir Balıkesir için çalışmak için buradayız. Bu yolda ilerlerken, ailem dediğim siz çok kıymetli Balıkesirli hemşehrilerimden aldığım güçle bu kenti bir dünya kenti yapma yolundaki yürüyüşümüze başlamış bulunuyoruz.
“KONGRE ÖNEMLİ BİR ADIM OLACAK”
Bu kongre, kentimizin stratejik yol haritasını ve kalkınma planını belirlemede önemli bir adım olacak. Ortak akıl yürüterek ve fikir alışverişi yaparak yeni bir Balıkesir vizyonunu hep birlikte ortaya koyacağız. Belediyeler artık sadece yol, su, altyapı, imar ve planlama gibi klasik hizmetlerle sınırlı olmadığı; kentleri kalkındırmanın ve yaşam kalitesini artırmanın da belediyelerin asli görevi olduğu bir dönemin içindeyiz. Bir kent düşünün; hem sanayi, tarım, hayvancılık, turizm, ticaret ve hizmet sektöründe yüksek bir potansiyele sahip, hem de sakin ve huzurlu yaşam olanağı sunan yapısıyla tam bir ‘yaşanacak şehir’ sıfatını tam anlamıyla hak eden bir kent Balıkesir. Çok sayıda potansiyeli aynı anda taşıyan, eşine çok az rastlanan farklı ve özgün bir kent.
“BALIKESİR’İN GELECEĞİNE BİR TUĞLAYI DA SEN KOY”
Bu yola çıkarken, Balıkesir’in gelecek vizyonuyla ilgili önemli hedefler belirlemiştik. Balıkesir’in yaşam kalitesini geliştirmek, bunlardan en önde gelenlerden biriydi. ‘Sürdürülebilir kentsel gelişmeyi sağlamak’ demiştik ve ardından eklemiştik: Katılımcı, demokratik bir yerel yönetim modeli oluşturmak ve dayanışma ruhu içinde birlikte yaşam kültürünü geliştirmek. Gururla ve heyecanla söylemeliyim ki, belirlediğimiz bu hedefler doğrultusunda siyaset yapmadan en büyük siyaseti tüm Balıkesir’i kucaklayarak 1 Nisan’dan itibaren kimseyi ayırmadan çalışmaya başladık. Demokratik ve katılımcı bir yönetim anlayışımızın belki de ilk ve en önemli adımı olarak Balıkesir Dönüşüm Kongremizde, Balıkesir’imizin geleceğine yön vermek için siz kıymetli aileme diyorum ki: 31 Martta oyunu verdiniz ve bizi göreve getirdiniz. Buyurun şimdi söz sizde. Balıkesir’in geleceğine bir tuğlayı da siz koyacaksınız. Balıkesir aynen şu durumda; şeker var, un var, yağ var, şimdi helva yapma zamanı. Bunu bütün Balıkesirlerle birlikte yapacağız.
“BİZLER KUVAYI MİLLİYECİYİZ”
Bir insanın kaderi neyse, kentimizin kaderi de odur. İnsanın tek başına hedefi olduğu gibi, bir kentin de tek başına hedefi olmalı. Bu hedef de, bir insanın hayatının sınırıyla eşdeğer olmamalı, bir insanın ömrünü aşmalı. 50-100 yılı planlanmalı. Benim Balıkesir’e biçtiğim hedef, Balıkesir’in bir dünya markası haline gelmesidir. Türkiye’nin en çağdaş, en yaşanabilir kenti haline gelmesidir. Bunun için Balıkesir’de sürdürülebilir bir kalkınma modeli hep birlikte hayata geçireceğiz. Bunun için teknolojik alt yapıya ve inovasyona çok önem veriyoruz. Bu hedefin gerçekleşmesinin kendi ömrümü aşacağını biliyorum. Bir şey daha biliyorum; bu güç güç, bu enerji, bu vizyon Balıkesir’de ve Balıkesirlide var. Çünkü bizler Kuvayı Milliyeciyiz. Balıkesir Dönüşüm Kongresi’nde Balıkesir’e dair her şeyi konuşacağız, fikirlerimizi, düşüncelerimizi özgürce söyleyeceğiz. Bu düşünceler ve fikirler doğrultusunda Balıkesir’imizin 2024-2029 dönemi Strateji Planı’nı hazırlayıp Balıkesir’ime hatta bütün Türkiye’ye sunacağız.
“İKİNCİ YÜZYILDA TÜRKİYE’NİN GELİŞİMİNE ÖNDERLİK EDECEK VİZYONA SAHİBİZ”
Türkiye’nin yaşam kalitesi en yüksek illerinden biri olmayı hedefliyoruz. Ama bunu yaparken dikkat edeceğimiz çok önemli bazı noktalar var. Bana göre en önemlisi çevremiz ve doğal kaynaklarımız. Ne yapacaksak önce çevreyi gözeterek yapmak zorundayız. Havamızı, suyumuzu, ormanımızı, börtümüzü, böceğimizi koruyarak gelişmek zorundayız. Bir kere önce geçmişten gelen ezberlerimizden ve alışkanlıklarımızdan kurtulmamız gerekiyor. Artık doğal kaynaklarımızı sınırsızca kullanabileceğimiz dönem kapandı. Gelişerek medeniyetimizi devam ettirebileceğimiz yeni bir yol açmamız lazım. Nasıl ki 100 yıl önce Anadolu’nun düşman işgalinden kurtuluşuna önderlik ettiysek, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da Türkiye’nin gelişimine önderlik edecek vizyona da ruha da enerjiye de sahibiz. Önümüzdeki 5 yılın sonunda Balıkesir’imizi demokratik, katılımcı ve şeffaf bir şekilde yönetilen, yüksek yaşam kalitesine sahip, dünya ile rekabet eden, ihracat odaklı, Yüksek teknolojili ve marka değeri yüksek ürünlere yoğunlaşan, İklim değişikliğine ve afetlere karşı dirençli, yenilikçi, tarımda, turizmde, kültürde, teknolojide öncü bir kent haline getirmenin sözünü veriyorum. Bu söz, orta gelir tuzağından, betona teslim olmuş kentleşme anlayışından ve umutsuz gençler üreten sistemden kurtuluş için mücadelenin sözüdür. Çünkü bu sözün ve mücadelenin feyz aldığı isim ise ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür!”