CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 7194 sayılı “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı KHK’de Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un; dijital vergisi, değerli konut vergisi, konaklama vergisi ve holdinglerle ilgili hükümlerinin bulunduğu 11 maddesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali isteminde talepte bulundu.
BBC’de yer alan habere göre CHP’nin dilekçesinde yer alan ve iptal isteminde bulunulmasına yol açan gerekçeler şu şekilde:
“Dijital hizmet vergisi: Bu düzenleme yeni sansür uygulamalarına hukuki zemin oluşturacak bir düzenleme niteliğindedir.
“Konaklama vergisi: Bu kanunda yüzde 2 oranında konaklama vergisi öngörülmekte ve bu yeni konaklama vergisinin yerel yönetimlerce değil merkezi hükümet tarafından toplanması hüküm altına alınmaktadır. Anayasa’nın 127. Maddesinde “Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.” hükmüne yer verilmek suretiyle yerel yönetimlerin mali özerkliği teminat altına alınmıştır. Adeta sahillerdeki belediyeler cezalandırılmakta ve hizmet veremez noktaya taşınmak istenmektedir.
“Değerli konut vergisi: Düzenlemede mali gücü olmayandan ödeyemeyeceği tutarlarda vergi alınmasını engelleyecek hükümlere yer verilmemiştir. Yani başını sokacak tek evi olan bir emekliden dahi vergi alınması öngörülmektedir. Vergi ödeme yükümlülüğü “mali güce” göre belirlenmediğinden bu düzenlemeler Anayasanın 73. maddesine aykırıdır. Emlak vergisi yerel yönetimlerce toplanmasına karşın değerli konut vergisinin merkezi hükümetçe toplanması öngörülmektedir. Bu durum, yerel yönetimlerin görevleriyle orantılı gelirleri olması gerektiğine yer verilen Anayasanın 127. Maddesi ile yine aynı ilkeye yer verilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına aykırı olduğundan iptal talebinde bulunduk.
“İslami holdinglere af: 1990’lı yıllarda yurt dışında yaşayan yurttaşlardan çeşitli yöntemlerle yüksek gelir vaadi ile para toplayan ve daha sonra bu vatandaşların mağduriyetine neden olan şirketlerle ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Yasal düzenlemenin gerekçesinde, açılan dava sayısının çokluğu dolayısıyla söz konusu şirketlerin zor durumda kaldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla yapılan düzenleme ile açılan davaların kanun yoluyla sonlandırılarak dava açan kişilerin talepleri hakkında karar verilmesinin önüne geçildiği itiraf edilmiştir. Yani adil yargılama hakkı göz göre göre ihlal edilmektedir.”