Koronavirüs küresel salgını beraberinde “yeni normal” olarak adlandıracağımız koşullara uyum sağlanırken, geleneksel iş yerlerine yönelik genel değerlendirmelerin yeni düzenlemelerle evrilmesi beklenmektedir. Bu pandemiyle hayatımızda daha da yaygınlaşan sosyal mesafe anlayışı, iş yeri stratejisi, alan kullanımı ve sağlık & güvenlik değerlendirmeleri ofis kullanımının gelişimini şimdiden başlayarak şekillendirecektir. Yaşanan tecrit dönemi kadar olmasa da, uzaktan çalışma disiplininin, iş yerinin önemli bir unsuru olarak kalmaya devam edeceği öngörülmektedir. Bunun yanı sıra, toplu taşıma ve işe gidip gelme konuları iş yeri stratejilerinde daha kapsamlı bir şekilde ele alınmakta olup, lokasyon seçimleri üzerinde de etkili olacaktır. Görünen, uzun vadede ofis talebinin yansımaları olan alan planlaması sonucunda, toplam alan gereksinimi uzun vadede artmadığı takdirde sabit bir seviyede kalacaktır.
Fiziksel perakendeciliğin fiilen kapanma sürecinin devamı ile bazı Türk giyim ve ayakkabı sektöründeki markaların e-ticaret satışlarını durdurmasının beraberinde, alışveriş merkezi sahipleri tarafından ‘‘kirasız dönem’’ anlaşmalarının giderek daha fazla benimsediği kaydedilmiştir. Kirasız döneme ek olarak ortak giderlerin muafiyetine yönelik talepler artarken, salgın süresince işletme giderlerinin önemli ölçüde azalmasına karşın, çoğu alışveriş merkezi sahipleri kapalı durumda bulunulan bu süreçte kiracılara yansıtılan ortak giderlerin bir kısmının alınmaması üzerine yoğunlaşmaktadır. Bunun yanı sıra, çok sayıda perakendeci ise faaliyetlerine dönüş planlarını hızlandırmaktadır.
Özellikle önde gelen süpermarket ve indirimli market perakendecilerin online alışverişlerinde görülen artış, kısa vadede acil depolara duyulan ihtiyacı devam ettirirken son aşama teslimatı beraberinde kentsel lojistik çözümlerini de güçlendirecektir. Ek olarak, dağıtım yönünden sosyal mesafenin de ele alınması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, büyük çaplı otomotiv şirketleri askıya aldıkları üretim süresini iki haftadan bir aya kadar uzatırken, çok az sayıda Türk beyaz eşya üretici firmaları üretime düşük kapasitede tekrar başlamışlardır.
Öte yandan, otel pazarında geçtiğimiz aydan itibaren doluluk oranında yaşanan hızlı düşüşün etkisiyle operasyonel zorluklar kaydedilmiş olup; bu bağlamda yabancı ziyaretçi sayısı önemli ölçüde azaldığından, en çok tatil köyleri ile birlikte şehir otelleri etkilenmiştir. Bununla birlikte, mevcut STR verilerine göre, seçilen Avrupa ülkeleri arasında Türkiye otel pazarı henüz en az etkilenen ülkelerden biri olurken, Mart ayında kaydedilen doluluk oranlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre düşüş göstermesi ile otel pazarında görülen etkiler devam etmektedir.