Dünyada tescil edilmiş 3 karantina adasından biri olan Urla Karantina Adası, salgın hastalıkların uzun zamandır toplum gündeminden çıkmasıyla dikkatlerden uzak kalmıştı. Koronavirüs hastalığı dünyayı derinden etkileyince, karantinalar ve Karantina Adası da gündeme geldi.
Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, karantinaların yeniden toplun yaşamında yerini almaya başladığı bir dönemde Karantina Adası’ndaki 16 yapının restorasyonu için ihale açtı. 8 Mayıs’ta onay verilen, 13 Mayıs’ta ilan duyurusu yapılan restorasyon ihalesi 16 Haziran 2020 tarihinde yapılacak.
İlan duyurusuna göre, İzmir’in Urla İlçesine bağlı, 1. derece arkeolojik sit alanı olan Urla Karantina Adası’ndaki Büyük Tahaffuzhane Binası ve Küçük Tahaffuzhane Binası, 1. grup kültür varlığı olarak tescilli, diğerleri 2. grup kültür varlığı olarak tescilli olmak üzere, toplam 16 adet yapının aslına uygun olarak restorasyonu yapılacak.
OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN 155 YILLIK ESERİ
Restorasyon ihale dosyasında yer alan rölöve raporunda, Karantina Adası’ndaki istasyonla ilgili şu bilgi yer alıyor:
“Restorasyon projesi çerçevesinde ele alınan Kültür Varlığı Olarak Tescilli On Altı Adet Yapı, İzmir’in Urla ilçesine bağlı Karantina Adası’nda bulunmaktadır. İki tepenin birleşiminden oluşan Urla’nın kuzeyindeki Karantina Adası, 323 bin metrekare yüzölçümüne sahiptir. Tescilli yapılar, güneybatı yöndeki İskele ile bağlantılı Büyük Tahaffuzhane Binası ile diğer hizmet binalarından ibarettir. Yapılar, adanın batısı ve güneybatısı ile doğu ve güneydoğu yönüne konumlanmıştır. Urla Karantina Adası Tahaffuzhane Binaları Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1865 yılında Fransızlara inşa ettirilmiştir. Tasarım ve uygulamada Fransız mimarlar etkin olmuş; sistemin kurulması için gerekli tüm teçhizatlar ve diğer hizmet mekânları ile dünyada örneği az görülen bir yapı topluluğu inşa edilmiştir. Ulusal ve uluslararası kanunlarla oluşturulan Urla Karantina Adası, dünyadaki tescilli üç adet Karantina Adası’ndan biridir. Dünyadaki diğer yerler, Amerika Birleşik Devletleri’nin Elisa Adası ile Hırvatistan Dubrovnik’te bulunan Karantina Adası’dır. Tahaffuzhane; sefer sırasında, yolcu ve çalışanların arasında bulaşıcı hastalık görülen gemilerin karantina sürelerini geçirmeleri, gerekli sağlık önlemlerinin alınması ve hastaların iyileştirilmeleri için büyük limanlara yakın kıyılara kurulmuş sağlık kuruluşu olarak tanımlamaktadır. Stratejik öneme sahip Urla Karantina Adası; ticaret ve yolcu gemileri ile özellikle kuzey hac yolu için Anadolu, Rumeli, Bosna ve Rusya’ya gidip gelen hacılar için düşünülmüş bir konumdaydı. Tahaffuzhane, olası bir hastalık durumunda salgınlar ve ölümlerin artmasını engellemek için inşa edilmiştir. Karantina Adası, ölümcül hastalıkların (kolera, veba, tifo, tifüs, çiçek, sarıhumma ve lekeli humma gibi) Osmanlı topraklarına girişini önleyerek, Anadolu insanının sağlığını korumada önemli bir görev üstlenmiştir. Yaklaşık 150 yıl boyunca hizmet veren Urla Karantina Adası, 1950 yılına kadar işlevini sürdürmüştür. İzleyen yıllarda Kore gazileri için kullanıldığı ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nda da hazır bulundurulduğu söylenmektedir. Urla Karantina Adası üzerine 1955 yılında Karantina Hastanesi yapılmıştır. 1986-2014 yılları arasında Urla Devlet Hastanesi olarak hizmet vermiştir. Adada bu dönemde iki ayrı kullanım bulunmaktadır. Birincisi adanın doğusunda konumlanan Devlet Hastanesi Binası’dır. 250 yatak kapasiteli ana yapı ve müştemilatların yanı sıra adanın orta noktasında 30 yatak kapasiteli bir ek yapı daha bulunmaktadır. İkinci kullanım da Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bünyesindeki kullanımlardır.”