Mevduat faizlerinin düşmesi ve altın ile döviz kambiyo işlemlerinde Banka Sigorta ve Muamele Vergisi’nin artırılması, yatırım trendinde borsa ve gayrimenkule olan ilginin artmasına katlı sağladı.
Ekonomistler, yıl boyunca bu iki yatırım aracının tercih edilebileceğine dikkat çekiyor.
Hisse senedi yatırımında; likidite ihtiyacının her an karşılanabilmesi, gayrimenkulde ise uzun vadeli bir ‘güvenli liman’ algısının oluştuğu belirtiliyor.
‘Dövize talep azaldı’
Son 6 ayda Borsa İstanbul’a 350 bin yeni yatırımcının geldiği, borsa şirketlerine ilginin katlandığı belirlenmmişti. Diğer taraftan ise, kamu bankaları birinci ve ikinci el konutta yüzde 0.64 ve yüzde 0.74 faiz oranları ile uzun vadeli, ödemesiz dönemli tüketici destek paketini hayata geçirdi. Daha sonra, Emlak Konut GYO’nun başlattığı yüzde 0.69 vade oranından başlayan ve ödemesiz dönem içeren kampanyası yeni katılımlarla büyümeyi sürdürüyor. İhtiyacı olanlar ve yatırım yapmak isteyenler tarafından ilk 10 günde önemli alımlar atıldı.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Sefer Şener, şöyle konuştu:
“Para piyasalarında döviz ve altına kambiyo vergisi getirildi. SPK da nitelikli yatırımcıya yönelik eurobond açısından bir sınırlama getirdi. Büyük ve kurumsal yatırımcıların da dövize talebi azaltılmış oldu. Böylece yatırımcı borsaya yönleniyor TL’ye güveniyle. Belirtilerini görüyoruz. İkincisi de arka arkaya faiz indirimleri özellikle konuttaki ve otomotivdeki canlanmayı gösteriyor. Dövize ve altına olan talep, daha reel sektöre kaymış oldu.”
‘Gayrimenkulün zamanı geldi’
KONUTDER Başkanı Altan Elmas, “Yatırım açısından artık gayrimenkulün zamanı yeniden geldi” derken, yatırımcı için uzun vadede en güvenilir enstrüman olduğuna dikkat çekti. Elmas, “İnşaat maliyet endeksi 2016 ile 2020 arasında yüzde 90’ın üzerinde arttı. Konut fiyatlarındaki artış yüzde 50’de kaldı. Üreticilerin zam yapmadığı bu dönemde fırsatlar da arka arkaya geliyor. Yılda 1 milyon 200 bin konut üretilirken bugün 300 bin üretiliyor. Arz azalmışken, talep çok olacak. Mevduat, döviz, altın bekleneni sunmuyor. Yeni yatırımcı yine gayrimenkul talebine geçti” şeklinde konuştu. Elmas, konut kampanyaları ve düşük faiz imkânlarının toplumun tüm kesimlerinin moralini yükselten bir sonuç oluşturduğunu aktardı.
Düşük faiz ve kampanya etkisi
TSKB Gayrimenkul Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, “Konut, Türkiye’de her zaman güvenli bir yatırım olarak görülüyor. Konutta yatırım tarafında en çok fren yaptıran mevduat faizleriydi. Düşük faiz ve kampanyalar yatırım yönünü değiştirdi. Yıl sonuna kadar talebin devamı yönünde işaretler var” diye konuştu.
GYODER Başkan Yardımcısı Neşecan Çekici ise, şöyle konuştu:
“Gayrimenkulün Türkiye ekonomisine önemli destek sağladığı bir gerçek… Küresel salgın gayrimenkul yatırım piyasasının performansında belirsizliğe neden olmuştu. Yatırımcının gayrimenkule yönelmesini sağlayan bu teşvikler, konut stokunun azalmasında önemli rol oynayacağı gibi sektörde başlatılması planlanan yeni projeleri de olumlu etkileyecektir.”