Evi ile gurur duyduğunu söyleyen ünlü sanatçı, yaklaşık iki buçuk yıl süren bu projede, çok sayıda tasarımcı ve usta ile birlikte çalıştı. Tasarımcı Stephen Shadley, Diane Keaton ile bu proje öncesinde de Woody Allen evi gibi farklı projelerde ortak çalışmışlardı.
“Projeden bahsedildiğinde ve evi ilk gördüğüm andan itibaren onu çok sevdim. Burasının benim işim olduğunu biliyordum.” diyen Shadley, 1970 yılında mimar Harold W. Levitt tarafından tasarlanan bu ev için “Parçaladık ve yeniden inşa ettik” diye ekliyor.
14 metre yüksekliğindeki büyük, görkemli, etkileyici kapılar… Evimde olduğumu bilmem dışında, ilk kez kapıdan girdiğim andaki hislerimi anlatamam.
Aniston ise evi ilk gördüğü andan itibaren ona ait olduğunu biliyordu. Ancak ev sahibinin evi satmayı kabul etmesi tam yedi ayını aldı. “Evin bir gün benim olacağından asla şüphem olmadı” diyen aktris, onu en çok etkileyen şeyin ön kapılar olduğunu söylüyor: “14 metre yüksekliğindeki büyük, görkemli, etkileyici kapılar… Evimde olduğumu bilmem dışında, ilk kez kapıdan girdiğim andaki hislerimi anlatamam.” Aniston, Ohana adını verdiği bu ev ile uzun zamandır istediği, kendi başına büyük bir ev kurma hayalini gerçekleştirdi.
Aniston ve Shadley doğrudan Los Angeles manzarasına bakan tek katlı bu evin tasarımında, biraz Asya biraz da Bali esintisi yaratmıştır. Zaten tropikal bir havaya sahip olan evin girişine sonradan eklenmiş, balıklarla dolu bir süs havuzu yer alıyor. İhtişamlı kapı, bu balık havuzu üzerindeki traverten köprüye açılıyor. Köprüden eve girildiğinde ise ev için satın alınmış ilk parçalardan biri olan muhteşem Murano cam avizesi ile karşılaşılıyor.
Evin verandaya bakan cephesindeki 20 metre uzunluğundaki büyük sürgülü cam paneller yeniden yapılmıştır. Evin girişinde ve veranda zemininde hava koşullarına karşı daha dayanıklı olması için traverten kaplama kullanılmıştır. Saçakta, zeminde ve duvarlarda ise Brezilya kökenli, zengin dokulu Cumaru ağacı kullanılmıştır. Ahşabın büyük çoğunluğu, ağaçları kesmek yerine yere düşen dallar kullanılarak, çevre dostu bir yöntemle elde edilmiştir. Ayrıca, çatıya geniş güneş panelleri eklenmiştir.
Aniston, adından da anlaşılacağı gibi eğlence için tasarlanmış bu evin oldukça çekici, eski moda bir Hollywood kalitesi olduğunu söylüyor. El yapımı kristal taşlardan oluşan, Alison Berger‘in ”Yağmur avizesi” tarafından aydınlatılan yemek odasında 24 kişilik yer bulunmaktadır. 1920’lerden kalma Taylandlı bir çan, davetlileri uzun ceviz yemek masasına davet eder. Aktristin en sevdiği oda ise pizza fırını ve şarap mahzenine sahip olan mutfak bölümüdür.
1970’teki kökenine sadık kalınarak dekore edilmiş, sade çizgisiyle öne çıkan ana yatak odası, yün ve ipek karışımı tüylü bir halıyla tamamlanmıştır. Shadley tarafından özel tasarlanan platform yatağın, ayakucunda kumandalı bir televizyon asansörü bulunmaktadır. Özel bir bahçeye açılan ve orijinalinde iki adet ebeveyn banyosu bulunan süitin, bir banyosu Spa’ya dönüştürülmüştür.
Jennifer Aniston evini “Büyük bir kucaklama” olarak tarif eder. Her detayından yüzde yüz emin olduğunu söylediği evinin tüm tasarım sürecini, sonunda herkesin beğenmesini umduğu bir film yapmaya benzetmektedir.