Konut sektörü yüzde 65’lik daralmanın ardından, ‘Hayallerini Erteleme Türkiye’ kampanyasıyla derin bir nefes aldı. KONUTDER ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, satışların son 4-5 yılda hiç olmadığı kadar iyi olduğuna dikkat çekerek, “Böyle devam ederse son 2 yılın kaybını 3 ayda kapatırız” dedi.
Müteahhitlerin diğer sektörlere göre daha fazla desteklendiğiyle ilgili eleştirileri de cevaplayan Elmas, “İhracatçıya verilen destek inşaata verilse Türkiye’yi 2 yılda depreme dayanıklı hale getiririz” diye konuştu.
PEK SESİMİZ ÇIKMIYOR
Gayrimenkul sektörü son 2 yılı zor geçirdi. Bu noktaya nasıl gelindi?
2018’den bu yana gayrimenkul sektörü çok ağır bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Başka bir sektör olsa ülkeyi ayağa kaldırırdı. Ama inşaatçıların pek sesi çıkmıyor. Bu süreçte hükümetimizin destekleri oldu. Kamu bankaları tarafından bütün sektörlere yönelik mekanizmalar ortaya kondu. Son çeyrekte faizlerin 0.99’a düşmesiyle bir ivme yaşadık. Sektör toparlanma eğilimine girdi. Ve pandemiye kadar da işler daha iyi gitti.
“İnşaatçıların pek sesi çıkmıyor” diyorsunuz ama, diğer yandan hükümet de inşaatçılara diğer sektörlere göre daha fazla destek çıkmakla eleştiriliyor.
Hükümetimiz kendi içinde bir dengeyle hareket etmeye çalışıyor. Benim gördüğüm en çok destek ihracatçıya veriliyor. İhracatçıya, sanayiciye verilen destek inşaatçılara hiçbir hemen verilmiş değil. Ama hükümet inşaat sektörünün diğer bütün sektörleri etkileme gücünü görüyor. Bütün ekonomistler görür. Eleştirenler bile bir süre sonra ‘çok mu örseledik’ demeye başladı. İnşaat sektörü beton ekonomisi yenerek çok küçümsendi ama biz genç nüfusa sahip bir ülkeyiz ve yapı stokumuz çok kötü. Deprem de kapımızda. İstanbul’da 5 milyon konut var. Bunların 2.5 milyonu depreme dayanıklı. Bugün ihracatçıya verilen destek inşaat sektörüne verilse biz Türkiye’yi 2 yılda depreme dayanıklı hale getiririz.
Bu daralmanın ekonomik karşılığı ne oldu?
Gayrimenkul sektörünün genel ekonomi içindeki payı en az yüzde 7-8’dir. Bir çok gelişmekte olan ülkede bu pay yüzde 10’a kadar çıkar. Ki çıkmasında da bir mahsur yoktur. Ama son 2 yılda Türkiye’de bu oran yüzde 5’e kadar düştü. İstihdam da yüzde 8’lerden yüzde 4.9’a düştü. Son 2 yılda sektörde 800 binin üzerinde insan işsiz kaldı. Birileri eleştiri yapacaksa, bunu da göz önünde bulundurmalı.
Pandemide ne yaptınız, satış ofisleri kapalı mıydı?
Türkiye’de pandeminin ağırlıklı yaşandığı yerlerde piyasa tamamen durdu. Mart 15’ten itibaren çok ağır bir etki oldu. Biz de Antalya’da değil ama İstanbul’daki satış ofislerimizi ve şantiyelerimizi kapattık. Ve 2 aydan fazla kapalı kaldık. Zaten bu süreçte tüm sektör durduğu için nisan ayında konut satışı 42 bine kadar düştü. Bu da yüzde 65’lik bir daralma anlamına geliyor.
Kamu bankaları tarafından başlatılan, ardından Emlak Konut’un destek verdiği kampanyayla sektörde bir ivme yakalandı değil mi?
Bu durgunluğun üzerine böyle bir hareket lazımdı. 4 aylık kaybımızı henüz kapatabilmiş değiliz ama kapatacağız. Satışlar çok iyi gidiyor. Hatta son 4-5 yılda hiç olmadığı kadar iyi diyebilirim. Sur Yapı olarak haziranda 400 konutu yakaladık. Yaz boyunca 1000’i geçebiliriz. Temmuz ve ağustos bu şekilde devam ederse sektör eylüle 2018 ve 2019’da aldığı yaraları sarmış olarak girer. 3 ayda 2 yıllık kaybı telafi ederiz .
BANKA 2. ELE ÇEKİYOR
Daha çok yeni konuta mı talep var, ikinci ele mi?
Şu anda ikinci elde de çok ciddi bir satış var. Kullanılan toplam kredinin yüzde 40’ı birinci el diye düşünüyoruz. Özel sektörün haziran ayında toplamda 65- 70 bin gibi bir konut sattığını düşünüyorum. Bankalar tüketiciyi biraz daha ikinci ele yönlendiriyor. Çünkü orada faiz oranı biraz daha yüksek.
FİYAT ARTIRANA ÇOK KIZMAYA GEREK YOK
Son yapılan kampanyayla birlikte konut fiyatını 1 gecede artıranlar oldu. Piyasa bu artışları nasıl karşıladı?
Bu ticaretin kaidesi. Bu insanlara çok kızmaya gerek yok. Son 2-3 senedir fiyatlar artmadığı için zarar edenler oldu. İnsanlar 2 senedir bu artışı bekliyorlardı. Diğer yandan birinci el konutlar da ikinci eldeki düşük fiyatlarla rekabet etmekte çok zorlanıyordu. Bence piyasa dengelendi. Yüzde 10-15’lik artışları normal karşılıyorum. Ama tabii bir gecede yüzde 30 artışı da kimse savunamaz. Fakat bu artışlara rağmen hala piyasada böyle bir hareket oluyorsa, demek ki fiyatlar hala makul. Çünkü son 4 yıllık konut fiyatı artış rakamı enflasyonun altında.
İNSANLAR ‘1 YIL ÖDEMESİZ’İ SEÇİYOR
2 yıl ödemesiz dönem tercih ediliyor mu?
2 yıl ödemesizin de bir maliyeti var. İmkan varsa bunu kullanmaya gerek yok. Benim gördüğüm insanlar daha çok 1 yılı yeterli görüyor.
Uzun süredir gayrimenkul sektöründe bir stok mevzusu konuşuluyor. Peki ne zaman bitecek bu stoklar?
2.5 yıldır stok konuşuyoruz. Şu an için ‘stoklar eridi, hiç kalmadı’ diyemeyiz. Ama eylülde, ekimde diyeceğiz.
AVM’LERİMİZDEN 3 AY KİRA ALMADIK
Alışveriş merkezleri ve enerji cephelerinde işler nasıl?
Bu dönemde en negatif etkilenen iş kolu AVM’ler oldu. Biz kanuni hakkımız olmasına rağmen 4 AVM’mizde kiracılarımızdan 3 ay kira almadık. Haziran ayı için de yüzde 60 indirim verdik. Ama AVM’ler ölmez. Belki yapıları değişebilir. Mesela neden AVM’lerin içinde bir tıp kliniği olmasın, bir göz kliniği olmasın. Korona sürecinde pozitif etkilenen yenilenebilir enerji yatırımlarımız oldu. Üretimimiz aralıksız sürdü.
Yeni yatırıma planları var mı?
Avrupa’nın gelir seviyesi yüksek ülkelerinde konut yatırımları yapılabilir. Antalya’da 8 milyar TL’lik yatırımımız sürüyor. İstanbul’da inşaatı süren 9 şantiyemiz var. Ümraniye, Sancaktepe ve Beykoz’da da ruhsatı alınmış 4 tane daha projemiz var.