Bugün 17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük Marmara depreminin 21’inci yılı. Büyük bir yıkım yaşanan bu depremde, 30 binden fazla insan yaşamını yitirmiş, 30 bine yakın işletme zarar görmüştü.
Depremin ekonomiye faturası ise bugünün parasıyla yaklaşık 200 milyar TL olarak açıklanmıştı. Risk bugün de sürüyor. Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na göre nüfusun 70’ten fazlası deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yaşıyor.
Üretimin çoğunluğu ise özellikle İstanbul’da eski ve çok katlı binalarda sürüyor. Uzmanlara göre beklenen büyük depremin faturası bir an önce harekete geçilmezse daha ağır olacak. İş dünyasının çeşitli örgütleri depremin yıldönümünde ciddi uyarılarda bulundu.
Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan 7,5 şiddetinde depremde 490 bin binanın yüzde 11’lik kısmında ağır hasar olacağını belirterek,”Güçlendirme daha az maliyetlidir. Güçlendirme kredisi bir an önce çıkarılmalıdır” diye konuştu. Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık da “Türkiye’de 20 milyonun konutun yaklaşık 6,7 milyonu maalesef depreme dayanıksızdır” dedi. İNTES Başkanı Celal Koloğlu, riskin büyük olduğunu belirterek, “Kentsel dönüşüm süreci hayati bir fırsattır” dedi.
RANT DEĞİL, DOĞRU MÜHENDİSLİK YAŞATIR
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün öncelikle kötü bina sorunundan kurtulmak için müteaahhitlik kriterlerinin yeniden belirlenmesi gerektiğini söylüyor.
Bunun için yasal alt yapının bir an önce oluşturulmasını öneren Yenigün, şöyle konuşuyor: “Dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde bulunan Türkiye’de sağlam yapıların önemi her geçen gün daha fazla hissedilmektedir. Deprem hazırlıklarını bu afetin ciddi tehdidi altında olan ülkemizde öncelikli gündem maddesi kılalım, gerekli çalışmaları ciddiyetle ve hızla tamamlayalım. Kayıplara, deprem değil, ihmal ve kusurlu yapılar sebep oluyor. Zaman, ‘üretim, denetim ve eğitimde depreme karşı sıfır tolerans’ zamanıdır. Ülkemiz açısından deprem odaklı kentsel dönüşüm hayati önem taşımaktadır. Bu bina bazlı ve rant odaklı ele alınmamalıdır. Doğru mühendislik yaşatır. Dolayısıyla müteahhitlik kriterlerini belirleyen yasal altyapının tamamlanması gerekmekte, yapı denetimleri de büyük önem taşımaktadır” dedi.