Deprem ülkesi Türkiye, adeta üflesen yıkılacak bina cenneti gibi. Hiçbir mühendislik hizmeti alınmadan ve yapım sırasında ve sonrasında yeterince denetlenmeyen, hatalı, eksik veya çürük malzeme kullanılan, dere yataklarına ve alüvyonlu bölgelere yapılan binaların sayısı korkutan rakamlara ulaşıyor. Diğer yandan çoğu yüksek yapılar altındaki giriş katlarda marka zincir mağazalar, kafe, restoran gibi işyerlerine alan genişletmek, bodrum katlarda otopark oluşturmak için kolonların kesilmesiyle faciaya davetiye çıkarılan binaların sayısı ise hiçbir denetim yapılmadığı için bilinmiyor. İzmir Bayraklı’da olduğu gibi bina çöktükten sonra farkına varılıyor. Kiminde kolonlar kesilerek işlev dışı bırakılırken kimilerinde serçe parmağını geçmeyen kullanılan demir faciaya davetiye çıkartıyor.
KOLON VE TEMELİ KIRARAK ASANSÖR İÇİN ALAN OLUŞTURULDU
Örneğin, depremin vurduğu İzmir’de Çiğli Ata Sanayi sitesi sosyal tesisleri üç ay önce düğün salonuna dönüştürüldü. Ardından düğün salonu için hizmet verecek olan asansör için 20 işyerinin olduğu binanın taşıyıcı kolonları kesildi. Temeli kırılarak asansör için uygun alan oluşturuldu. Yapılan tadilatı kaygılı gözlerle izleyen bir esnaf, “Depreme gerek yok, düğün salonunda kalabalık bir halay ile bina yere yapışır” yorumunda bulundu.
KONYA’DA 11 DAİRELİ 6 KATLI BİNANIN KOLONLARI ÇÜRÜDÜ
Riskli deprem kuşağında olmamasına karşın geçmişte Zümrüt Apartmanı faciasıyla akıllara kazınan Konya’da, adeta yeni bir facia geliyorum diyor. Selçuklu Nişantaş mahallesinde altında işyeri, üzerinde 11 daire bulunan apartmanın kolonları bir facianın davetiye çıkardı. Bir vatandaşın dikkati ve konuyu ilgililere bildirmesi sayesinde olası bir facia atlatıldı. Yıkılan binaların hemen tümünün ortak noktasını oluşturan kötü malzeme kullanımından kaynaklı çürüme ve dökülme az kalsın onlarca kişinin ölümüne neden olacaktı.
NE DEDİLER?
SÖZCÜ Muhabirleri konuyla ilgili olarak uzmanlardan aldıkları görüşler şöyle:
Denizli’de İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Nigar Hüyük: Binayı yapan yüklenici çalmaya meyilli, vicdan diye bir şeye sahip değilse denetimi yapan mühendisler inşaatın her aşamasında orada bulunamayacağı için sonuçlarını ancak deprem sonrasında görebiliriz. Ancak bina bittikten sonra taşıyıcı sisteme yapılan müdahaleler de var. Vitrin genişlesin diye kolon kesiliyor. Elektrik tesisatı duvarda çıkıntı yapmasın diye kiriş ve kolonlarda yarık açılıyor. Aynı şeyi tavanda yapıyorlar. Bu tür müdahaleler her türlü hasar dayanımı etkiliyor. Özellikle otoparklarda mimari proje ile statik projenin birbirine uyumsuz olduğu örneklere rastlanıyor. Kolon ebatları projedeki gibi olmuyor ve daha kalın oluyor. Araçlar rahat dönebilsin diye ortadan kaldırılıyor.
ÇARŞIDA İŞYERLERİ KOLON İNCELTMİŞ VEYA KESMİŞ
Mimarlar Odası Kuşadası Temsilcisi Ümit Acar: Çarşı merkezinde iki katlı binalarda kolon kesilerek işyeri yapılan yerler var. İki katlı olduğu için ayakta duruyor. Özellikle turistik çarşı merkezinde kolonları inceltilmiş, kesilmiş yerlerin sayısı 5-10 civarında. Bunların tespitini kim yapacak. Yaşadığımız depremden sonra yetki tartışması ortaya çıktı. Böyle durumda müdahaleyi kim yapacak, Çevre Şehircilik Bakanlığı mı, Belediyeler mi? İki başlılık olmaz. İki kurum tüm il ve ilçelerde koordineli olarak dolaşıp bu binaları belirlemeli ve önlemleri almalı.
KONUTLARDA OLMAZ, İŞYERİ ALTLARINDA OLUR
Aydın İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Özlenen Alcı: Aydın proje ve betonarme açısından diğer illere göre daha iyi durumda.1999’da hazır betona geçen ilk il. Denetimler de biraz sıkı yapıldı. Ancak kolon kesme gibi olaylar var. Bunların tespiti için detaylı bir çalışma yapılması gerekir. Konutlarda genelde böyle bir şey olmaz. Konut altındaki işyerlerinde olur. Bunların incelenmesi için de öncelikle elimizde projelerin olması gerekiyor. Projeler belediyelerde olduğu için geniş bir tarama yapılması gerekiyor. Yaptırım uygulamakla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birimlerinin devreye girmesi gerekiyor. Yetkili ve sorumlu onlar.
KONYA’DA BİR ÇOK YAPI ESKİ, KİRİŞ VE KOLONLARDA EZİLME VAR
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın: Konya deprem açısından riskli bir bölge olarak anılmasa da yapıları pek sağlam ve sağlıklı değil. Konya’da birçok yapının eski olmasından dolayı kolon ve kirişlerinde ezilme ve dökülmeler var. Geçtiğimiz yıllarda Konya’da yıkılan Zümrüt Apartmanı faciası hala herkesin aklında. Bu sebeple şu an Konya’da deprem olmasa dahi kendi kendine yıkılacak yapılar mevcut. Geçtiğimiz günlerde Selçuklu ilçesi Bardakçukuru sokakta bir vatandaşımızın dikkati olası faciayı önledi. Binayı incelemeye gittiğimizde kolon ve kirişlerin çürüdüğünü ve dökülmeye başladığını gözlemledik. Bunun yanında Konya’da kuzey güney yönlü aktif bir fay zonu var ve bu fay zonu 6,5 şiddetinde deprem üretme potansiyeline sahip. Öte yandan Konya yumuşak bir yapı üzerine kurulu. Olası bir deprem de çok ciddi sıkıntılar yaşanır. Bu yüzden Konya’da bütün yapıların incelenmesi lazım. İncelenen yapılarında risk derecesine göre etiketlenmesi gerekiyor” dedi.
KOLONU KESİLMİŞ BİNALARI BİLEMEYİZ, BİLSEK GEREĞİNİ HEMEN YAPARIZ
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak: Bursa’daki binaların büyük çoğunluğu mühendislik hizmeti almamış. Kentte oldukça fazla kaçak yapı var. Deprem açısından baktığımızda, oldukça risk taşıyan binalar bunlar. Bursa’da binaların yüzde 50’si risk altında. Mutlak suretle rehabilite edilip hazır hale getirilmeli. Bursa’da kirişi ile oynanmış, kolonu kesilmiş binaları biz bilemeyiz. Bilsek de gerekeni anında yaparız.