Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti’nde kazı çalışmaları devam eden bazilikal planlı kilise yapısının içinde yer alan ve birçoğu kentin o zamanki önemli din adamlarına ait olduğu sanılan 30 mezar gün yüzüne çıkartıldı. Kazı ekibinde yer alan Dr. Düzgün Tarkan, mezarların kime ait olduğuna ilişkin çalışmanın sürdüğünü belirtirken, “Hedefimiz önümüzdeki 2 yıl sonucunda bu yapıyı kazarak, restorasyon çalışmalarını başlatarak, bu önemli binayı da turizme kazandırmak” dedi.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve Türkiye’nin önemli antik kentlerinden biri olan Kibyra’da önemli bir yapı daha gün yüzüne çıkartılıyor. Kentte bulunan bazilikal planlı kilise yapısında 2019 yılında başlayan kazı çalışmaları sonrası kilise içerisinde mezarlara rastlandı. Yapılan çalışmalarda o dönem kentin önemli din insanlarının da mezarlarının olduğu tahmin edilen 30’a yakın mezar gün yüzüne çıkartıldı.
‘BİRÇOK ÖNEMLİ KAMU YAPISINA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR’
Kazı çalışmalarını yürüten ekipte yer alan Dr. Düzgün Tarkan, kentin birçok önemli kamu yapısına ev sahipliği yaptığını ifade ederek, “Bu tarihsel süreç içerisinde de M.Ö. 4’üncü yüzyıldan M.S. 7- 8’inci yüzyıla kadar birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmış ülkemizin önemli antik kentlerinden bir tanesi” dedi.
’30’UN ÜZERİNDE MEZAR ORTAYA ÇIKARDIK’
Bazilikal planlı kilisede 2019 yılından bu yana çalışmaların sürdüğünü anlatan Tarkan, “Adından da anlaşılacağı üzere özellikle M.S. 4’üncü yüzyıldan itibaren kilise, kentte kilise toplantıları için kullanılmış bir bina, binayla ile ilgili yaptığımız kazılar bize şimdiye denk en azından M.S. 4’üncü yüzyıldan itibaren inşa edilip kullanılmaya başlandığını gösteriyor. Tabii özellikle yapıdaki kazılarda 30’un üzerinde mezar ortaya çıkardık. Bunların bir kısmı kilisenin inşa dönemiyle ilgili ancak çoğunluğu da büyük olasılıkla kilise bir deprem veya başka bir doğal felaketle yıkıldıktan sonra yine Kibyra’da yaşayan Hristiyan toplum tarafından kullanılan mezarlar. Yani bu 2019 ve 2020 yıllı kazıları sonucunda elde ettiğimiz sonuçlara göre en azından M.S. 7’nci yüzyıla kadar mezar definleriyle ilgili olarak kullanılmış yapı” diye konuştu.
‘HEDEFİMİZ BU ÖNEMLİ BİNAYI DA TURİZME KAZANDIRMAK’
Yapının oldukça büyük olduğunu, içinin iki sıra sütün dizisiyle üç salona bölünmüş dikdörtgen uzun bir bina olduğunu vurgulayan Dr. Düzgün Tarkan, şöyle devam etti “Kibyra bazilikası da tabii türünün önemli örneklerinden biri olacak kazı çalışmaları sonrasında, çünkü oldukça anıtsal boyutlara sahip ve iyi korunmuş bir bina. Hedefimiz önümüzdeki 2 yıl sonucunda bu yapıyı kazarak, restorasyon çalışmalarını başlatarak, bu önemli binayı da turizme kazandırmak. Şu anda yapının çevresinde çalışmaları yoğunlaştırdık geçen iki yılda, çünkü öncelikle yapıyı çevresinden soyutlamamız gerekiyor. İç kısmında henüz temizlik çalışmaları ve belgeleme çalışmaları dışında bir kazı faaliyeti yürütülmedi. Bu yıldan itibaren iç kısmında da kazılara başlamayı düşünüyoruz. İç kısmı ve kalan kısımları ile iki sezon sonunda yapıdaki kazı çalışmalarının tamamlanması planlanıyor. Kentin dinsel açıdan dönüşümünün de belgelemesi açısından önemli bir yapı. Bu nedenle bu yapıya önem verdik ve kazı çalışmalarına başladık.”