Salgın sonrası ortaya çıkan yeni dünyada Türkiye’nin yeni bir üretim merkezi olarak öne çıktığını dile getiren Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanları, bu dönemde Türkiye’nin uzun vadeli politikalar uygulayarak dünya ticaretinden aldığı payı da artırabileceğini söyledi. Bu yıl 20’ncisi düzenlenen Perakende Günleri’nde Türkiye’nin en büyük iş dünyası dernekleri arasında yer alan MÜSİAD ve TÜSİAD birlikte yer aldı.
Moderatörlüğünü Murat Kolbaşı’nın yaptığı ‘Rekabet Gücü Yüksek Türkiye için’ başlıklı oturumda MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünün daha da artırılması için neler yapılması gerektiğini paylaştılar. Konuşmasında sivil toplum kuruluşlarının yeni dünya düzenine ayak uydurmak için kendilerini yenilemesi gerektiğini anlatan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, kuruluşlarının dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan ofisleri ile saha bazlı hizmet verdiğini anlattı. ABD’deki ofislerinin BM’nin danışman STK’sı unvanı bulunduğunu aktaran Kaan, “Sahada mücadele veren bir yapıyız. Üyelerimiz 1.8 milyon kişiye istihdam sağlıyor. MÜSİAD hem ekonomide birleştirici güç, hem de sermayeye katkı sağlayan bir yapı” diye konuştu.
Kaan, dünya ticaretinde uzun süredir yüzde 1,3 civarında olan Türkiye’nin payının artırılması konusunda ise şu ifadeleri kullandı: “Dijitalizasyon ile birlikte yeni dünya kavramı ortaya çıktı. Türkiye artık Çin bazlı üretim merkezinin alternatifi oldu. Yeni dünyanın üretim merkezi Türkiye’dir. Türkiye’nin her şehrinin kendine özgü katma değeri var. Yabancı yatırımcılara tanıttığımız takdirde Türkiye yatırım merkezi olacak. Dünya ticaretindeki payımızı da birkaç yıl içinde yüzde 4-5’lere çıkarabiliriz.”
“Uzun vadeye odaklanmalıyız”
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski ise Türkiye’nin konumu itibari ile çok özel bir alanda yer aldığını belirterek, “Geçen yıl başlayan salgın bazı süreçleri, değişimleri hızlandırdı. Bilhassa AB’nin öncülüğünde planlanan Yeşil Mutabakat konusundaki farkındalık arttı ve bu konu öncelikli stratejiler arasına girdi. Dijital dönüşüm ile birlikte gelen düzenlemeler söz konusu. Bu değişimleri göz önünde tuttuğumuzda öncelik ürünlerimizin ortak pazar içinde serbest dolaşımını sağlayan Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi. Bunun için de yeşil dönüşüme uyumlu yol haritasına sahip olmalıyız ve dijital dönüşümü iyi okumalıyız. Aksi takdirde karbon vergileri gibi engeller ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunları yaptığımız takdirde önemli bir üretim merkezi haline geleceğiz ve yatırım ortamı yaratmış olacağız” dedi.
Perakende sektörü borçla dönüyor
Perakende Günleri ’21’in ilk gününde başkanlar oturumunda bir araya gelen Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hüseyin Altaş, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) YKB Serhan Tınastepe, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) YKB Galip Aykaç ve Ev dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz, perakende sektörünün mevcut durumu, geleceği ve sorunlara çözüm önerilerini masaya yatırdı.
Akinon ve Vestel ana sponsorluğunda düzenlenen etkinlikte konuşan temsilciler, sektörde teknik anlamda ifl as etmesine rağmen, yaşıyor görünen pek çok şirketin yer aldığını, faizden kura ve enfl asyona kadar tüm göstergelerdeki dalgalanmaların belirsizlik ortamını artırdığını belirtti. BMD Başkanı Sinan Öncel, vergi ötelemeleri, kira yardımları ve KÇÖ gibi uygulamalar ile sektörün bugünlere gelebildiğini ancak önemli bir veri olan turizmdeki düşüşün sektör için ciddi bir sorun yarattığını kaydetti. Perakende sektörünün yaz aylarındaki cirosunun büyük bir kısmının turist satışlarından geldiğini belirten Öncel, maliyetlerde büyük artışlar yaşandığını ve borçlanmaların da yüzde 30 büyüdüğü bilgisini verdi.
Gıdada perakende yüzde 20 büyüdü
GPD Başkanı Galip Aykaç ise konuşmasında gıda perakendesi sektörünün salgın döneminde yüzde 30 büyüdüğünü anlattı. Söz konusu büyümede pandemi ve enfl asyonun etkisinin de bulunduğunu dile getiren Aykaç, 2021’in ilk çeyreğinde ise sektörde yine enfl asyonunla birlikte yüzde 20’nin üzerinde büyüme yaşandığını aktardı.
İflas eden sektörler var
Zincir Mağazalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınaztepe de, 50 bin mağaza ve 320 milyar TL’lik ciroyu temsil ettiklerine işaret ederek, “Gıda dışı organize perakende, pandemi döneminde enfl asyondan arındırılmış haliyle yüzde 18 küçüldü. 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 25 küçülme bekliyoruz. Türkiye’de şirketlerin en önemli sıkıntılardan bir tanesi sermaye yetersizliği. Bir de üstüne pandemide cirosunun yüzde 70’ini kaybetmiş bir şirketin toparlanması çok zor” dedi.
“Tahsilat yapamaz hale geldik”
TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, yemeiçme sektörünün pandemide en büyük darbeyi aldığını anlatarak, bu dönemde restoranlarla birlikte tedarikçilerin de zorluk çektiğini belirtti. Turizm Bakanlığı’nın artık farklı çalışmalara yönelmesini beklediklerine dikkat çeken Bingöl, AVM’lerde kangren olmuş yara haline gelen ortak gider meselesinin de çözülmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasında sektörlerinin 300 milyar TL’lik ciro yaptığına dikkat çeken ETÜDER Başkanı Melih Şahin, açma ve kapama dönemlerinin tansiyonu yükselttiğini ifade ederek, “Tahsilat yapamaz hale geldik. Açma ve kapama işlerimizi daha da zorlaştırdı” diye konuştu.
“Hem rekabet, hem işbirliği kazancı artırır”
TÜSİAD üyelerinin yüzde 17’si perakende sektöründe faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin kg başına ihracat değeri ise 1 dolar seviyesinde seyrediyor. Söz konusu rakamın artırılması için neler yapılması noktasında ise Kaslowski, “Markalar arasındaki iş birlikleri önemli. Rekabet ile birlikte uluslararası arenada işbirliği de olmalı. Küme mantığı ile çalıştığınızda sinerji ortaya koyuyorsunuz. Bunun neticesinde de tüm oyuncular kazanıyor ve kaynaklar verimli kullanılıyor” dedi.