3 Farklı medeniyete ait 8 eseri bir arada barındıran Sivas Tarihi Kent Meydanı, bu yönü ile açık hava müzelerini andırıyor. Sivas Tarihi Kent Meydanı; Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait anıtsal sivil ve dini yapılar ile ülkemizin açık hava müzelerini andıran en önemli tarihi meydanlardan bir tanesi.
Tarihi kent meydanında bulunan; Çifte Minareli Medrese, Şifahiye Medresesi, Buruciye Medresesi, Kale Cami, Atatürk Kongre Müzesi, Tarihi Jandarma Binası, Tarihi Valilik Binası arasında bulunan Kale Hamamı Kalıntıları Sivas’ın tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor.
TARİHTEKİ ÜÇ MEDENİYETİN İZLERİNİ TAŞIYOR
Tarihi kent meydanına açık hava müzesi özelliği kazandıran Selçuklu eserlerinden Şifahiye ve Buruciye medreseleri 13. yüzyılda inşa edilirken, bitişiklerinde bulunan Çifte Minareli Medrese ise aynı yüzyılda İlhanlılar tarafından inşa edildi. 16. Yüzyılda ise Osmanlı döneminde Kale cami ve Kale hamamı inşa edildi. 19. yüzyılda geç Osmanlı döneminde ise Valilik binası, Atatürk ve Kongre müzesi, son olarak ta yine 20. yüzyılda geç Osmanlı döneminde Tarihi Jandarma Binası şehrin kültürüne kazandırıldı.
SELÇUKLU İLE BAŞLIYOR
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Eser, ülkemizde ve Dünya’da nadir görülen Sivas Tarihi Kent Meydanını İHA mikrofonuna anlattı. Eser açıklamasında, “Sivas kent meydanı çevresinde birbirleriyle de görsel teması olan farklı dönemlere ait yapılar bir araya gelmiş durumda. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak Selçuklu dönemiyle tarihlendirilen 3 medresemiz var, birisi şifa yapısı olarak inşa edilmiştir. Osmanlı dönemi içerisinde 16’ıncı yüzyılın 3’üncü çeyreğinde Kale Cami ve bu caminin vakıfları içerisinde yapıldığını bildiğimiz Kale Hamamı yer alıyor. Daha sonra geç Osmanlı dönemi içerisinde 19’uncu yüzyılın sonu 20’inci yüzyılın başında Kongre binası, Vilayet binası ve Jandarma binası geç Osmanlı kamu yapıları olarak inşa ediliyorlar. Selçukluyla başlıyor Selçuklu, Osmanlı ve geç Osmanlı dönemine kadar geliyor. Tabi ki Cumhuriyet döneminin de ekleri var, Atatürk Caddesi üzerinde daha sonra inşa edilmiş, Cumhuriyet döneminde inşa edilmiş yapılar da bulunuyor” dedi.
2008’DE BAŞLAYAN ÇALIŞMALARDA TURİZME KAZANDIRILDI
Tarihi kent meydanının 2008 yılında başlayan restorasyon çalışmaları ile bugünkü halini aldığını söyleyen Eser, “Bu meydan çalışmaları 2008 yılında planlanmıştı planın özünde de meydan da bulunan tarihi yapıların gelen ziyaretçiler tarafından net bir şekilde görünmelerini sağlamak amaçlıydı. Buraya gelen misafirlerimiz çok yakın bir çevre içerisinde çok sayıdaki farklı döneme tarihlendirilen yapıyı bir arada görme şansına sahip oluyorlar” şeklinde konuştu.
BENZERİ YOK
Eser, Sivas Tarihi Kent Meydanını benzerini görmenin pek mümkün olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti “Ülkemiz bu açıdan bir cennet aslında, şehirlerimizde çok sayıda eserle karşılaşıyoruz ama bunların bir arada aynı meydan çevresinde bir araya geldiklerini görmek pek mümkün olamaya biliyor. Olsalar dahi araları dolu olabilir, açılmamış olabiliyor, birbirleri ile görsel ilişkileri olamaya biliyor. Yoksa İstanbul gibi Konya Selçukluların başkenti yapı sayısı olarak çok zengin bir yer ama Sivas’ta 360 derece döndüğümüzde meydana gelerek 7-8 yapıyı aynı anda izleme şansını Anadolu’nun geri kalan şehirlerinde rastlayacağımız bir durum değil.”