İnsanlık, teknolojik gelişmelere bağlı olarak şekil alan bir yapıya sahip. Silahlarımızı geliştirdiğimizde savaşa giriyor, bir hastalığın tedavisini bulduğumuzda yeni hastalıklara neden oluyoruz. Asla sonu gelmeyen bu döngü içerisinde; iki adım ileriye gidiyor, bir adım, hatta bazen 10 adım geriye düşüyoruz. Yine de geçen uzun zaman dilimleri sonucunda, gelişmeye devam ediyoruz. Her zaman olması gerekenleri biraz geriden takip ediyoruz.
1900’lü yılların başında arabalarımızın bir gün uçabileceğini tahmin ediyor, 2000’li yıllarda o araçları üretiyor, sonra herkesin uçan araba kullanması için uygun trafik koşullarını oluşturmadığımızı fark ediyoruz. Aramızda bu gelişmelere sadece mantık çerçevesinden bakıp boşa heyecan yapmanın gereksiz olduğunu düşünenler var.
TeknoGelecek serisiyle, mantıklı ve heyecanınızı yeniden körükleyen gelişmelere yakından bakmaya devam ediyoruz. Bugün hep birlikte 2053 yılına dek yaşanması beklenen gelişmelere bakıyoruz.
2019: Parmak izinden ötesi
Akıllı telefonlarımızdaki göz tanıma sistemleri, kızılötesi ışık boyları sayesinde artık iyice yaygınlaşmış durumda. Aynı şekilde yüz tanıma teknolojileri de artık cebimizdeki bilgisayarların önemli bir parçası. 1.4 milyar insanın yaşadığı Çin’de, güvercin benzeri drone araçları halkı gözlemliyor. Hava alanlarında kimlik doğrulaması için belge gösterme zorunluluğu yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Gözümüz ve yüzümüzle bizi tanıyan cihazlar, parmak izi teknolojilerini tarihe gömdüler. Peki göz ve yüz hareketlerinizle kontrol edebileceğiniz akıllı telefonlara ne dersiniz? 2019’u ve sonrasını bekleyin.
2020: Check-up yapan kağıtlar
Ebola, domuz gribi, Zika, tüberküloz ve daha pek çok hastalık için aslında yeterli teşhis teknolojimiz var. Asıl sorun, bu teknolojileri hastalıkların oluştukları bölgelere götürebilmek. Sağlık hala dünyanın en pahalı şeylerinden birisi. Bilim insanları ise onu ucuzlatacak bir teknik üzerinde çalışıyorlar. Yakın bir zamanda, özel olarak tasarlanmış kağıttan yapılan oldukça ucuz tanı araçlarının yaygınlaştıklarını göreceğiz.
2023: Tasarımcı antibiyotikler
Her hastalığın ve virüsün yapısına özel olarak şekil alabilen yapay antibiyotikler yaygınlaşmaya başlayacak. 2000’li yılların başından bu yana yapılan araştırmalar, artık sonuç vermeye başladılar.
2024: Yenilebilen robotlar
Yanlış okumadınız, evet robotları yiyeceğiz, ancak öyle düşündüğünüz gibi değil. Programlanabilen mikro-botlar, haplarla vücudunuza girip, sakatlıklarınızı iyileştirmek, sinirsel hastalıkların kaynaklarını keşfetmek için kullanılacaklar.
2026: Akıllı kıyafetler
Nano-gözeneklere sahip olan kumaşlar, minyatür ve esnek elektronik devreler sayesinde boyut ve renk değiştirebilen kıyafetler üretilecek. Bu kıyafetler, aynı zamanda hava koşullarına göre soğuk ya da sıcak tutma fonksiyonlarına sahip olacaklar. Gittikçe ısınan Dünya’da yaşamaya devam edecekler için oldukça işlevsel olsa gerek.
2027: Her yerde çeken internet
Dünya’nın çevresini saracak, yakın yörüngede konumlandırılacak mini uydular, kablosuz olarak birbirlerine bağlandıkları bir iletişim çeperi ile gezegenimizi içine alacaklar. İnternet zamanla daha ucuz, daha hızlı, daha erişilebilir olacak.
2028: Volkan madenciliği
Değerli taşlar ve madenlerin çıkartılması için toprakları kazma devri son bulmaya başlıyor. Artık yer kabuğunun altındaki fazlasıyla sıcak olan o lav katmanında, alev denizinde madencilik yapmanın vakti geliyor. Elbette insan madencilerle değil, gelişmiş ve ısıya son derece dayanıklı olan makinelerle… Bir not olarak belirtelim: Elmas gibi madenlerin önemli bir kısmı, hemen altınızdaki lav denizinde yüzen dev kayaların içerisinde bulunuyor.
2029: Karbonu dönüştüren bataryalar
Teknolojik gelişmelerin önündeki en büyük engel enerji ve enerjiyi depolama sistemleri. Hala günde iki defa telefon şarj ediyoruz. Etrafınızdaki karbondioksiti emerek elektrik enerjisi üreten bataryalar ise çok yakında. Şimdilik biraz pahalılar, ancak ucuzlamalarına çok az kaldı.
Aynı yıl: Spintronik ile herkes için kuantum bilgisayar
Elektronların hala tam anlamıyla keşfedemediğimiz kuantum hareketleri, yeni nesil elektronik devreler üretmemizi sağlayacak. Günümüzde “spitronik” adı verilen bu anlayış, elektronik devrelerin kökten değişmesine olanak tanıyacak. Kuantum bilgisayarların herkes tarafından kullanılması da spintronik devrimine bağlı olarak mümkün olacak.
2030: Genetik tedavi hapları
Laboratuvarlara yapılan kontrollü genetik mutasyonlar, artık haplarla istediğiniz her yerde mümkün olacak. Bu mikro-mutasyonlar hastalıkların tedavisi için kullanılacaklar. Merak edenler, ISG15 mutasyonunu araştırabilirler.
2031: Elmas bataryalar
Özel olarak tasarlanmış elmas kaynaklı sistemler, radyoaktif atıkları elektrik enerjisine çevirmeyi mümkün kılacaklar.
2032: Optogenetik de ne ola ki?
Alzheimer, otizm, şizofreni ve Parkinson gibi semptomlar, henüz bilim dünyası tarafından tam olarak aydınlatılamadılar. Örneğin hala otizmin kaynağıyla ilgili net bir açıklama yok. 2020’li yıllarda başlayacak “optogenetik” adındaki yeni bir araştırma dalı, sonuçlarını 2030’lu yılların başında vermeye başlayabilir. Bu hastalıklar, yeni teknikler sayesinde tedavi olabilirler.
2033: Ucuza nanoteknoloji
Herhangi bir şekilde yanmayan elbiseleri kaç kişinin üzerinde gördünüz? Nanoteknolojik imkanlar moda ile sınırlı değiller, ancak modaya ayak uydurmaktan daha pahalıya mal oluyorlar. DNA sarmallarından ilham alınarak üretilmesi beklenen materyaller, herkesin nanoteknolojiye ulaşmasını sağlayacak.
Aynı yıl: Aşırı ucuza mal olacak güneş panelleri
Hala insanların büyük çoğunluğu kömüre bağlı şebeke elektriği tüketiyor. Güneş panellerinin pahalı olması dolayısıyla, kendi enerjisini üreten yapılar yaygınlaşamıyor. Kalsiyum kaynaklı bir mineral olan “perovskit” bunun çözümü olabilir. Yüksek teknolojiye sahip, daha verimli ve oldukça ucuz güneş panellerini, 2030’lu yılların başında görmeye başlayacağız.
2034: Kuantum internet
Şu sıralar kuantum fiziği alanındaki çalışmaların bir ürünü olan “Kuantum Alanı Dağıtımı (QKD)” adındaki bir teknik, uydularda kullanılamaya başlanacak. Bu sayede kuantum internet denilen, daha stabil, akıllı ve hızlı internet teknolojisinin temelleri atılacak. Bu ağlar, bilim insanlarına göre asla hacklenemeyecekler.
2035: Organik yapay malzemeler
Yaşayan organizmalardan ilham alınarak üretilen yapay malzemelerle; kendi kendini temizleyen kıyafetler, kendisini tamir eden binalar, kırıkları ve çizikleri kendiliğinden onara ekranlar göreceğiz.
2036: MEDYUM YAPAY ZEKA DEVRİMİ
Mevcut hava koşullarını, politik olayları ve hatta elektronları analiz edebilen yapay zekalarla, yakın geleceği tahmin etmek kolaylaşacak. Günümüzde bu teknolojinin ilk adımlarını dev sanayi şirketlerinde görüyoruz. Üretim yapan makinelerdeki küçük belirtilerle hesaplama yapan yapay zekalar, yaşanması muhtemel üretim sorunlarını şirkete önceden bildiriyor. Böylece üretim aksamıyor.
Aynı yıl: Tasarımcı moleküller
Süper atomlardan üretilen yapay moleküller, akıllı malzemeler üretmek için kullanılabilecekler. Kompozit gibi günümüz dünyasında oldukça önemli bir yere sahip olan malzemeleri bu sayede göreceğiz.
2037: Herkesin evinde bir 3 boyutlu yazıcı bulunacak
Günümüzde oldukça pahalıya mal olan 3 boyutlu yazıcı teknolojileri, artık ucuzlayıp herkesin evine girmeye başlayacak. Üstelik öyle sadece plastik heykelcikler değil, ilaçlar, yemekler hatta elektronik devreler basabilecekler.
2038: Çevremizi saracak bilgisayar ekranları
Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz, kişinin çevresini saran ekranlara sahip bilgisayarlar tüketici elektroniğinde yer almaya başlayacaklar. Üzerinizde sensör olmadan, vücut hareketlerinizle etkileşime girebileceğiniz bu ekranlarda yeni bir dünyanın kapılarını aralayacağız.
2039: BAĞIMSIZ ENERJİ DEVRİMİ
Yenilenebilir enerji kaynaklarının herkes tarafından kullanılabilir olması, önceki gelişmelere de bağlı olarak. Tam anlamıyla kendi kendisine yetebilen binalar, fabrikalar ve evler görmemizi sağlayacak. Acil durumlar için evinize bağlayacağınız bataryaları kullanacak, otomobilinizi de artık bu şekilde şarj edeceksiniz. Bunlar günümüzde mümkün, ancak yaygınlaşmaları zaman alacak.
2040: Genetik kodlama
Şu anda bu yazıyı okuduğunuz elektronik devrelerin işlem gücüne sahip, DNA boyutundaki işlemcilerle, tıpkı DNA gibi kodlanabilen süper bilgisayarlar görmeye başlayacağız. Elbette yaygınlaşması için epey zaman geçmesi gerekecek.
Aynı yıl: Genetik olarak kodlanan bebekler
İnsanlar sahibi olmak istedikleri ideal bebekleri genetik olarak tasarlayabilecekler. Bugün mevcut olan bazı teknolojiler buna izin verse de sorunların çözülmesi ve yaygınlaşması zaman alacak. Etik sorunlar ve tartışmalarla, geleceğin TV programlarında, bu işi farklı boyutlara çeken bilirkişiler göreceğiz.
2041: Holografik evcil hayvanlar
Yapay zeka yazılımları, duygulara göre tepki verebilecek bir konum gelecekler, eş zamanlı olarak gelişen hologram teknolojileriyle evinizde hologramdan oluşan, sizi anlayan ve tepki verebilen evcil hayvanlar görebileceksiniz. Elbette ucu çok açık bir teknolojik gelişme söz konusu.
2043: Mikrodalga roketlerle uzay yolculuğu
Mikrodalga teknolojilerini kullanarak uzaya çıkabilen roketlerle, uzay yolculuğumuzun kaderi değişecek. Daha çok insan, daha sık uzay yolculuğu yapabilecek.
2044: Fizyon gücü adına!
Enerjiye ilişkin sorunların çözümünde, en büyük umutlarımızdan olan füzyon enerjisi, dünya üzerinde yaygın bir şekilde kullanılabilecek. Önünde trafo yerine füzyon reaktörleri bulunan fabrikalar ve şehirler göreceğiz.
2045: Uzayda insan yapımı enerji kaynakları
Şu anda Dünya’nın yörüngesinde dolaşan uyduların, aslında birer güneş paneli olan kanatları, yakında enerjiyi doğrudan güneş ışınlarından almayacak. Onun yerine uzaya gönderilen aynalar, aynı anda pek çok uydunun enerji ihtiyacını daha ucuza çözebilecek.
Aynı dönem: Kuantum devrimi
Kuantum bilgisayar sistemleri artık astronomi, ilaç üretimi, mimari, ekonomi gibi alanlarda insanlara bağlı olan çoğu görevi devralacaklar. Günümüzde Google’ın destek verdiği NASA kontrollü uydularla, insan müdahalesi bulunmadan yeni gezegenler keşfediliyor.
2047: Genetik bilinç
Modern insanın en kilit genlerinden olan “osteocrin” için yapay genetik müdahaleler mümkün olacak. Bu gen, karmaşık bilinç yapımıza ulaşmamızı sağlayacak bazı ileri düzey teknolojileri mümkün kılabilir.
2049: Geo-mühendislik çağı
Gittikçe ısınan gezegenimizi soğutmak için kalsit kaynaklı malzemelerle, atmosferi tedavi etmeye çalışacağız. Bu tedavi, yaşam umudu kalmayan bir hastayı tekrar ameliyat masasına yatırmak gibi olacak. Yine de insanlık yuvasını terk etmemek adına, kendisiyle savaşmaya devam edecek.
2050: Karbondioksit kayaları
Günden güne mahvettiğimiz gezenimizin yaşam koşulları sertleşmeye başlıyor. Artık geri dönüşü olmayan sınırı aşarak, Sera Gezegen adı verilen bir yerde yaşıyoruz. Yüksek sıcaklıklarla mücadele için, atmosferdeki aşırı miktardaki karbondioksiti taşlaştıracak bir sistem geliştirdik. Artık en büyük atığımız olan karbondioksiti, kayalar dönüştürüp yer altına gömeceğiz.
2055: Yükselen sulardan kurtulmanın yolu, üzerlerine yaşamak
Artık büyük hızlarda eriyen buzullardan dolayı yükselen deniz sularına karşı direnmeyi bırakacağız. Yakın bir zamanda sulara karşı duvar örmek mümkün olmayacak. Pes edip, suyun üzerine inşa edeceğimiz şehirlerde yaşamaya başlayacağız. Uygun bölgelerde bu şehirler su altına da uzanabilecek.
21. yüzyılın ikinci yarısında yeni yuvamız olan sularda şehirleşmeye başlayacak, enerji ihtiyacımızı bile okyanuslardan karşılayacağız. Listede yer alan bütün gelişmelerin elbette söylenen yılda yaşanması durumu kesinlik taşımıyor. Günümüzde hala süren bilimsel araştırmaların sonuçlarından hareketle öngörülen bu gelişmeler, torunlarımızın ve onların torunlarının hayatlarını değiştirecekler.
TeknoGelecek serimizin önceki yazılarına ulaşmak için aşağıdaki listeye göz atabilirsiniz: