Çevre kirliliği sebebiyle dünya yavaş yavaş elimizden kayıyor. Bundan şikayetçi olanlar da biz insanlarız, dünyayı bu hale getirenler de yine biz. Modernleşme ve teknolojinin artmasıyla birlikte haliyle çevre de daha fazla tüketilmeye başlandı. Özellikle insan yoğunluğunun fazla olduğu şehirler tehlikeli boyutlarda çevre kirliliği barındırıyor.
İklim sorunlarına ve çevre kirliliğine yönelik duyarlı bilim insanları tarafından önemli çalışmalar yapılıyor. Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve akademisyenler tarafından fosil yakıtların çevre kirliliğine etkisini gözler önüne seren bir yazılım geliştirildi.
Nüfus ve ulaşım yoğunluğu çevre kirliliğini tetikliyor
Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Doç. Dr. Aliihsan Şekertekin ve yüksek lisans öğrencisi Fatemeh Ghasempour uydu verileri aracılığıyla çevre kirliliğini tespit eden bir yazılım geliştirerek önemli bir çalışmaya imza attılar. Gaz, kömür, yağlar gibi fosil yakıtların yanmasıyla birlikte meydana gelen hava kirletici maddelerin, Türkiye genelinde hangi illerde fazla olduğu tespit edildi.
Buna göre Türkiye’nin son dört yıldaki Eylül ayı ortalamalarının verileri hesaplandı ve İstanbul, Ankara, İzmir’in 2018’den beri en kirli iller olduğu tespit edildi. Bu illeri ise Bursa, Kocaeli gibi iller sanayinin yoğun olduğu iller ve Karadeniz bölgesinde ise Zonguldak ve Samsun takip etti.
Prof. Dr. Kutoğlu, nüfusun ve ulaşımın yoğun olduğu illerde çevre kirliliğinin fazla olduğunu belirterek, “Özellikle pandemi nedeniyle kapanmanın olduğu, ulaşımın yasaklandığı dönemlerde bu kirletici son derece azalmış. Ama açılmayla birlikte ulaşımın artmasıyla yeniden kirlilik miktarının arttığını gördük. Bu anlamda madem ki ulaşım bunda çok etki yapıyor o zaman bizim de yakın gelecekte dünyada olduğu gibi özellikle mazotlu araçlardan elektrikli araçlara dönmimiz ülkemizdeki kirlilik seviyesinin azalmasına katkı verecektir. Bizim yaptığımız çalışma bunu gösteriyor” ifadelerine yer verdi.