Dövizde yaşanan hareketlilik, yabancı yatırımcılar için önemli fırsatlar oluşturmaya devam ediyor. Al-sat yaparak sektöründe farklı yatırım araçları oluşturan yabancı yatırımcılar, toplu alımlar da yaparak mülk rezervlerini uzun vadeli kiraya veriyor.
The Altays Yönetim Kurulu Başkanı Sakine Altay, İstanbul’un yabancı yatırımcılar için güvenli liman olma görevini sürdürdüğünü ifade etti. Sadece Ortadoğu’dan değil aynı zamanda Amerika ve Avrupa’da yaşayan Afrikalı ve Ortadoğu’lu yabancı yatırımcıların da yoğun ilgisine değinen Altay, “2644 numaralı Tapu Kanunu’nun 35. maddesine göre yabancı uyruklu kişilerin, yasal sınırlamalara uymak kaydıyla Türkiye’den ev satın alabildiklerini biliyoruz. Yabancıların gayrimenkul satın almaları için Türkiye’de oturum iznine sahip olmaları gerekmemektedir. Yani ikamet izniniz olmazsa bile taşınmaz mülk satın alabilirsiniz. Ülkemiz, komşu ülkelerinde sürekli olarak ve/veya zaman zaman yaşanmakta olan sosyal zorluklar sebebiyle, pek çok yabancı uyruklu vatandaşa seve seve ev sahipliği yapmaya devam ederken, yabancı yatırımcılara de dünya genelinde eşsiz karlılıkta yatırım fırsatları sunmaktadır” dedi.
“Önemli bir cazibe oldu”
2017 yılından önce 1.000.000 USD karşılığında gayrimenkul yatırımı yapan yabancı uyruklu bir yatırımcının, bu koşulla Türk vatandaşlığına sahip olabildiğini söyleyen Altay, “Son 4 yıldır Türkiye’de en az 250.000 USD’lik gayrimenkul yatırım yapan yabancıya Türk vatandaşlığı verilmesinin yasallaşmasıyla da birlikte Türkiye’de yatırım sahibi olmak ve ayrıca Türk vatandaşı olmak, yabancı yatırımcılar açısında önemli bir cazibe oldu. Yabancı vatandaşlar, kanuni sınırlamalara uymak kaydıyla, Türkiye’de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere taşınmaz satın alabilmektedirler. Ancak farklı şehirlerde de olsa, yabancı bir vatandaşın Türkiye’de satın alabileceği taşınmazların toplamı 30 hektarı geçemez” ifadelerini kullandı.
“Aktif rol oynamayı da hedefliyorlar”
Konut sektöründe yapılan yatırımların yanı sıra, fabrika ve ticari arsa alımları gibi yatırım araçlarının da dövizin yükselmesi kaynaklı ilgi görmeye başladığını kaydeden Altınay, şöyle konuştu:
“Yatırımın sadece döviz maliyetini değil aynı zamanda Türkiye’nin jeopolitik konumundan dolayı sahip olduğu üst düzey lojistik değeri de hesaplayan yabancı yatırımcılar uzun vadeli ticari yatırımlarında pazar da aktif rol oynamayı da hedefliyorlar. Yabancı yatırımcılar için, Türkiye’de önceki yıllarda gerçekleşmiş olan gerek bankalar gerekse büyük hacimli ticari işleyişlerin el değiştirme modeli ve elde ettikleri karlılık yüzdeleri de hatırı sayılır bir pozitif etkiye sahiptir. Bu husus üzerine gelecek yazılarımda yaşanmış örnekleri yorumlayacağım”
Altay, gayrimenkul sektöründe, yabancı yatırımcıların yoğun ilgisine bir süre sonra üretim hacminin cevap veremeyeceğini ve dinamiklerin değişeceğini öngördüğünü belirtti.