Baharın geldiğine dair en önemli işaretlerden olan cemre düşmesi, havaların ısınmasıyla bağdaştırılıyor. Özellikle Anadolu’nun önemli inanışlarından olan cemre, İlkbahar’ın başlangıcını ifade ediyor. Arapça kökenli cemrenin, yedi gün arayla havaya, suya ve toprağa düştüğü iddia ediliyor.
Halk arasında ‘ilkbaharın habercisi’ diye tanımlanan ve üç aşamada gerçekleşen ‘cemre düşmesi’ olayının doğaya olan etkilerini Gazi Üniversitesi Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu anlattı.
Cemre düşmesinin aslında her sene şubat ayında güneş ışınlarının dünyaya dik düşmesi sonucunda meydana gelen bir ısınma olayı olduğunu açıklayan Hamzaoğlu, “Cemre düşmesinin bir bilimsel bir de halk kültüründeki anlam karşılığı var. Bilimsel olarak baktığımızda katılar sıvılara göre sıvılar da gazlara göre daha geç ısı alır verir. Kolay ısı alıp veren atmosfer olduğu için önce havaya cemre düşüyor, arkasından molekül yoğunluğu biraz daha fazla olan sıvılar, arkasından da daha yoğun olan kara parçalar. Halk arasındaki kültürel karşılığı ise baharın gelişi diye yorumlanır cemre düşmesi” dedi.
“BİTKİSEL FAALİYETLER TEKRAR BAŞLAYACAK”
Cemre düştükten ve toprak ısındıktan sonra suların akıp sıvı hale geldiği zaman uykuda olan bitkisel faaliyetlerin tekrar başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Hamzaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Şu anda soğuk ve eksilerin altında bir sıcaklık nedeniyle sıvılar toprakta don durumda. Toprak don durumda. Dolayısıyla biyolojik faaliyetlerini yapacak olan bitkilere su yürümüyor, biz ona su yürümesi diyoruz. Su katı halde durduğu için herhangi bir su akışı söz konusu değil. Toprak da ısındıktan sonra su akar ve sıvı hale geldiği zaman geçen seneden sonbahar veya kıştan beri uykuda olan bitkisel faaliyetler tekrar başlayacak.”
“Tohumlar çimlenecek tekrar. Çünkü tohumların çimlenebilmesi için şartlardan birisi de uygun ısı, uygun sıcaklık. Uygun sıcaklıkla beraber nem, sıvı su. Bütün bunlar sağlandığı zaman özellikle tohum çimlenmesini göreceğiz. Tohumlar çimlendiği zaman da bahar gelmiş olacak. Aslında halk arasındaki inanış bu aradaki bilimsel şeyleri atlayıp sadece sonuca bakarsanız doğru bir inanış.”
“CEMREYİ BÜYÜK BİR HEVESLE BEKLEYEN ÇİĞDEM VE KARDELENLER…”
Hamzaoğlu, önce tozlaşma rekabeti olmasın diye bazı bitkilerin erkenci davranarak çiçek açacaklarını, cemreyi büyük bir hevesle bekleyen bitkilerin çiğdemler ve kardelenler olduğunu belirtti.
“Bitkiler bunu tabiatta çok güzel ayarlamış” diyen Hamzaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bazı bitkiler yoğun bitki örtüsü oluştuktan sonra tozlaşma ihtimalleri düşük olduğu için erken davranıyor. Bunlar henüz hiçbir rekabet yokken erkenden canlanıyor, cemreyle beraber çiçek açmaya başlıyor. Tozlaşma görevlerini bitirdikten sonra bir sene sonraki çiçek açmalarıyla ilgili besin toplamaya başlıyor. Çiçekleri soluyor ama fotosentez devam ediyor. Öyle bir sıralama takip edecekler aynı şekilde. Önce tozlaşma rekabeti olmasın diye bazı bitkiler erkenci davranacaklar ve onlar çiçek açacaklar. Ardı sırada bu rekabete uygun bitkiler sırayla çoğalmaya başlayacaklar. Cemreyi büyük bir hevesle bekleyen çiğdemler ve kardelenler. Çünkü onlarda hemen sarımtırak, mavimtırak çiğdemler, kardelenleri görebilirsiniz.”
CEMRE DÜŞMESİ NEDİR?
İlkbahar’ın gelişi ile bağdaştırılan ve Arapça kökenli bir kelime olan “cemre”‘nin sözlük anlamı kor yani ateş olarak tanımlanıyor. Mina Vadisi’nde Arafat’tan gelecek taşlarla oluşan yığınlara da “cemre” adı veriliyor. Halk arasında ise sıcaklığın artması olarak biliniyor. Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır. Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.
Cemrenin her düşüşünde havalar ısınmaya başlar ve insanlar bu ısınan havayı hisseder. Her bir cemrenin düşüşü ile havalar ısınmaya başlar. Cemreler arasındaki sıcaklıklarda düşüş görülür. Bu da cemrenin havanın aşağıdan değil, yukarıya doğru ısındığını gösterir.
Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde İmre (İmere veya Emire) adı verilen cinin neden olduğuna inanılır. İlkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere girer. Bundan sonra ısınmış topraktan buhar yükselir.
Cemre düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve nevruz kutlamaları da başlar. Cemre düşmesi Türk kültüründe de önemli bir yere sahiptir. Osmanlı zamanında da Divan şairleri cemre zamanlarında önemli kişilere övgü şiirleri yazarlardı ve bu şiirlere ‘cemreviye’ denilirdi.
CEMRE HANGİ TARİHLERDE, NEREYE DÜŞER?
Yılın ilk cemresi 19-20 Şubat’ta havaya ve yedişer gün arayla da toprağa ve suya düşer.
İlk cemre 19-20 Şubat’ta havaya, ikinci cemre 26-27 Şubat’ta suya ve üçüncü cemre 5-6 Mart’ta toprağa düşer. Cemreler birer hafta arayla düşerek ilkbaharın gelmesine neden olur.