JLL, 2019’un ikinci çeyreğini kapsayan ‘Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü’ raporunu yayınlandı. Rapora göre, alışveriş merkezlerinin yeni mağaza açarken farklı konseptlere yöneldiği, ofislerde verimli alan kullanımının arttığı ve lojistik piyasasında yılın ilk çeyreğinde de raporlanan durağanlığın sürdüğü görülüyor.
Ticari gayrimenkulde özgün profesyonel hizmetler sunan JLL’nin yayınladığı 2019’un ikinci çeyreğini kapsayan ‘Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü’ raporu ile Organize perakende, A sınıfı ofis pazarı ve lojistik sektörlerine dair detaylı bilgi ve rakamlara yer verildi.
AVM’ler Farklı Konseptlere Yöneliyor
JLL’nin raporuna göre Türkiye’de şu anda 432 alışveriş merkezi hizmet veriyor. 31 merkez ise yapım aşamasında. 2019’un ilk yarısında alışveriş merkezlerinin en yeni oyuncuları sosyal medya mecralarında ünlenen ve daha çok caddelerde yer alan genç ve farklı konseptli mağazalar olurken, ana mağazaların performansında ciddi bir artış görüldü. Hipermarketler bu artışta en önemli rolü oynarken, departmanlı büyük mağazaların performansında olumlu bir gelişme yaşandığı belirtildi.
Rapora göre alışveriş merkezlerinin ayak trafiğine katkı yapan performans sanatları ve E-Spor etkinlik merkezleri gibi eğlence alanları ile farklı kesimlere hitap eden gastronomi konseptlerinin önemi arttı. Ayrıca, dekorasyon maliyeti olmaksızın daha düşük kira seviyesinde kiralanan ve uzun dönemli taahhüt gerektirmeyen “pop-up” mağaza konseptine perakendeci ve yatırımcılar olumlu yaklaşmaya devam etti. Perakende pazarındaki birincil kira, 2019’un ilk yarısı itibarıyla metrekare başına aylık 325 TL seviyesinde hesaplandı.
Raporun önümüzdeki döneme yönelik de öngörüleri oldu. Mimari yapısı nedeniyle perakende alanına dönüştürülmesi çok mümkün görünmeyen sinema salonları için cep sahne, E-spor arenası ve üniversite amfisi gibi farklı konseptler önümüzdeki dönemde gündeme gelebileceği, özellikle Anadolu şehirlerindeki mevcut ve inşaat halindeki alışveriş merkezlerinde yerel perakendecilerin öneminin artacağı da belirtildi.
Kişi Başına Düşen Ofis Alanı Küçüldü
JLL’nin raporunda geçtiğimiz yıllarda 12-15 m² seviyesinde olan kişi başına düşen ofis alanının 8-10 m² bandına gerilediği görüldü. Prestijin geri planda kaldığı ofislerde, sosyal alanlardan çok verimli alan kullanımına odaklanıldığı görülüyor.
Geçtiğimiz yıllarda azaldığı görülen yabancı şirketlerin İstanbul’a yönelik talebinde kayda değer bir iyileşme yaşandığı gözlenirken, taleplerin önemli bir kısmını Asya kökenli şirketlerin oluşturduğu tespit edildi.
Raporda, 2019 yarıyılı itibarıyla İstanbul’daki mevcut A Sınıfı ofis stoku, 2018 yıl ortasına göre yaklaşık 245.800 m² (%4,5) artış gösterdiği belirtilirken, verimsiz hafif sanayi alanlarının çalışma alanlarına dönüştürülmesiyle tek bir alanda maksimum verimlilik elde edilmesini sağlayan, inovatif konsept ‘Flex’in önümüzdeki dönemde daha yaygınlaşması da öngörülüyor.
Lojistik Piyasasında Durağanlık Devam Ediyor
2019’un ilk yarısında etkili olan seçim atmosferinin yanı sıra, özellikle mayıs ayındaki döviz kuru dalgalanması nedeniyle lojistik piyasasında durağanlık gözlendi.
Lojistik kiralama işlemleri 2019 yılının ilk yarısında yaklaşık 53,000 m² ile 2018’in aynı dönemine göre önemli bir oranda (%65) düşüş gösterdi ve 2019’un ilk yarısı itibarıyla lojistik piyasasındaki birincil kira TL bazında 27,50 m²/ay seviyesinde sabit kaldı.
2019’un ilk yarısında kiralama işlemleri bakımından en öne çıkan sektör, yaklaşık %56 ile lojistik hizmet sağlayan 3PL (üçüncü parti lojistik) firmaları oldu. E-ticaret sektörünün büyümeye devam etmesiyle birlikte, lojistik depo kiralama işlemlerinin artacağı ve ilerleyen süreçte kent içi lojistiğinin önem kazanacağı da raporda öngörülen maddelerden biri oldu.