Tansiyon ölçüsü, kan akışımızın atardamarlarda dolaşırken uyguladığı basıncı ifade eden sayısal bir değerdir. Kişiye göre değişse de sağlıklı büyük tansiyon aralığı 120 – 130, sağlıklı küçük tansiyon aralığı ise 70 – 90 olarak kabul edilmektedir. Kan basıncı bu değerin üstünde seyreden kişilere yüksek tansiyon teşhisi konur. Yüksek tansiyon son derece ciddi bir rahatsızlıktır ve bu nedenle mutlaka uzman bir hekimin gözetiminde tedavi edilmelidir.
Yüksek tansiyon hastalarına genel olarak tansiyonu kontrol altına tutacak ilaçlar verilir. Ancak ilaçtan da önemlisi kişinin yaşam tarzını değiştirmesidir. Çünkü pek çok durumda yüksek tansiyonun nedeni bizzat hastanın kendisidir. Merak etmeyin, yüksek tansiyonunuzu kontrol altına almanıza yardımcı olacak ve herhangi bir yan etkisi bulunmayan bazı yöntemler var. Gelin bunlara yakından bakalım ve bu yöntemleri nasıl uygulamanız gerektiğini görelim.
Yüksek tansiyonu kontrol altında tutma yöntemleri:
Kilo verin ve bel ölçünüzü kontrol altında tutun:
Son yıllarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki fazla kilolar, pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Fazla kilo demek, yüksek kan basıncı yani yüksek tansiyon demektir. Fazla kiloların neden olduğu uyku apnesi de yüksek tansiyona neden olur. 1 kilogram bile fazla kilodan kurtulursanız kan basıncınız 1 milimetre düşecektir. Bu son derece önemli bir oran.
Elbette ne kadar fazla kilonuz varsa bir an önce verin kurtulun ama bu fazla yağların nerede olduğu da son derece önemli. Örneğin yağlı kalça ve bacaklar yalnızca kötü bir görünümüne neden olur. Ancak yağlı bir göbek, yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıklarının kapısını aralar. Yine kişiye göre değişse de erkeklerin maksimum bel genişliğinin 102 cm, kadınların maksimum bel genişliğinin ise 89 cm olması öneriliyor.
Düzenli egzersiz yapın:
Durun, hemen gidip bir spor salonuna yazılıp da canınız çıkana kadar çalışmayın. Yüksek tansiyonu kontrol altına tutmak amacıyla yapılan egzersizde önemli olan, bu sporu düzenli olarak yapmaktır. Haftada 150 dakika ya da haftanın 5 günü 30 dakika düzenli egzersiz yapmak kan basıncınızı 5 ile 8 mm arasında düşürecektir.
Henüz yüksek tansiyonunuz yoksa yine bir uzman kontrolünde dilediğiniz sporu yapabilirsiniz. Ancak şu an yüksek tansiyonunuz ya da daha kötüsü hipertansiyonunuz varsa yürüyüş, hafif koşu, yüzme, bisiklete binme ya da dans gibi sizi hareketli tutacak ancak çok da yormayacak egzersizlere yönelmelisiniz. Haftada iki kez yapılan ağır antrenmanın yüksek tansiyonu daha oluşmadan engellediği biliniyor.
Daha sağlıklı bir beslenme düzenine geçin:
Beslenme düzeninizin tansiyonunuz üzerinde tartışılmaz bir etkisi vardır. Tam tahıl, meyve, sebze, az yağlı süt ile zenginleştirilerek doymuş yağdan ve kolesterolden uzak bir beslenme düzeni kan basıncını 11 mm düşürecektir. Daha sağlıklı bir beslenme düzenine geçmek için şu tüyoları aklınızdan çıkarmayın;
- Yeme alışkanlıklarınızı öğrenmek için yemek günlüğü tutun.
- Meyve ve sebze yiyerek aldığınız potasyum miktarını arttırın.
- Satın aldığınız gıdaların etiketlerini mutlaka okuyun.
Aldığınız sodyum miktarını azaltın:
İşlenmiş gıdalarda ve tuzda yüksek oranda sodyum bulunur. Beslenme düzeninizden sodyumu çıkarmasanız bile azaltarak kan basıncınızı 5 – 6 mm düşürebilirsiniz. Yetişkin kişilerin günde 1500 mg sodyum almaları yeter de artar. Aldığınız sodyum miktarını azaltmak için şu tüyoları aklınızdan çıkarmayın;
- Satın aldığınız gıdaların etiketlerini mutlaka okuyun ve sodyum miktarını öğrenin.
- İşlenmiş gıdalardan uzak durmaya çalışın.
- Yemeklerinize fazladan tuz eklemek yerine baharat kullanın.
- Bir anda değil, azar azar bırakmaya çalışın.
Alkol tüketimini sınırlandırın:
Alkol bütün kötülüklerin anası olduğu gibi yüksek tansiyonun da en büyük tetikleyicileri arasında. Günlük aldığınız alkol miktarını iki içki ile sınırladığınızda bile kan basıncınız 4 mm düşecektir. Yoğun alkol tüketiminden uzak durun.
Sigarayı bırakın:
Sigarayı yakıp da dumanı içinize ilk çektiğiniz andan itibaren tansiyonunuz yükselmeye başlar. Bu durum sürekli hale geldiği zaman ister istemez nur topu gibi bir yüksek tansiyon rahatsızlığınız olur. Bırakın şu mereti gitsin.
Kafein tüketimini azaltın:
Kafein tüketiminin yüksek tansiyon üzerindeki etkisi biraz tartışmalı. Çünkü sık sık kafein tüketmeyen kişilerde kafein alımı kan basıncını 10 mm yükseltiyor. Ancak düzenli olarak kafein tüketen kişilerde kafeinin böyle bir etkisi olduğu görülmemiştir. Kafein tükettikten sonraki ilk yarım saat tansiyonunuzu kontrol edin. Eğer yükseliyorsa kafein size yaramıyor demektir.
Stres seviyenizi kontrol altında tutmaya çalışın:
Biliyoruz, stresten kaçının cümlesi artık pek ciddiyeti kalmayan bir slogana dönüştü ama bilimsel çalışmalar bunu gösteriyor. Stres; en az sigara, alkol ve kilo kadar zararlı. Yüksek tansiyon başta olmak üzere pek çok rahatsızlığın da ana sebebi. Stres seviyenizi kontrol altında tutmaya çalışırken şu tüyoları göz önünde bulundurun;
- Hayattan beklentinizi azaltın.
- Kontrol edemeyeceğiniz şeylere odaklanmayın.
- Stresinizi arttıran şeylerden uzak durun.
- Dinlenmeye ve keyif aldığınız şeyleri yapmaya çalışın.
- Elinizdekilerin değerini bilin.
Tansiyonunuzu düzenli olarak kontrol edin:
Pek çok yüksek tansiyon hastası zaten hekim tavsiyesi ile sık sık tansiyonunu ölçüyor ve hatta not alıyor. Bu durumu düzenli hale getirin. Tansiyonunuzu normalden daha yükseğe çıkartan durumları ve zaman aralıklarını tespit edin. Eğer hekim tarafından verilen bir ilaç kullanıyorsanız işe yarayıp yaramadığını da bu şekilde görmeniz mümkün.
Tıbbi tavsiyelere uyun:
Söylediğimiz gibi yüksek tansiyon ciddi bir rahatsızlıktır. Ara sıra tansiyonunuzun yükselmesi ve düşmesi normal ancak bu durum kronik hale geldiyse mutlaka uzman bir hekime muayene olmanız tavsiye ediliyor. Hekiminize kulak verin, size özel olarak verdiği tavsiyeleri dinleyin ve elinizden geldiği kadar tüm bunlara uymaya çalışın.
Ülkemizde ve dünyada pek çok kişinin muzdarip olduğu yüksek tansiyonu kontrol altında tutmak için uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerden bahsettik. Anlattıklarımızın yalnızca bilgilendirme amaçlı olduğunu ve en doğru tavsiyeleri yine doktorunuzdan alacağınızı hatırlatalım.