Denge Değerleme’nin DÜNYA için yaptığı araştırma bir konut yatırımının kiraya verilmesi halinde kaç yılda kendini amorti ettiğini ortaya çıkardı. Gayrimenkul, barınma ihtiyacının da ötesinde, ülkemizde her dönemde güvenli liman olarak kabul edilen bir yatırım aracı olarak görülüyor. Bu nedenle her gelir düzeyinden yatırımcının gerek ikamet amaçlı gerekse yatırım amaçlı olarak gayrimenkule yöneldiği biliniyor. Son 1 yılda ise özellikle konut fiyatlarının rekor düzeyde arttığı görülüyor. Talepte ve inşaat maliyetlerinde görülen hızlı yükseliş, konut fiyatlarında ve kiralardaki artışın temel nedenleri olarak dikkat çekiyor.
Ülke geneline yayıldı
Büyükşehirlerden başlayan bu fiyat artışlarının yalnızca büyük şehirlerle sınırlı kalmadığı, ülke genelinde fiyatların makul seviyede olduğu şehirlerde dahi, 3+1 sıfır konutların 1 milyon TL bandına yaklaştığı görülüyor.
Gayrimenkul yatırımının uzun vadeli bakıldığında istikrarlı bir yatırım olmakla beraber riskleri olduğunu da söylemek lazım. Kira artışlarındaki tavan oran, TÜİK tarafından, geçmiş 12 ayın Tüketici Fiyat Endeksinin ortalaması alınarak belirlenirken, yapılan yasal düzenleme ile beraber, 1 Temmuz 2023 tarihine kadar, enflasyon oranından bağımsız bir biçimde en fazla %25 oranında zam yapabilme yönünde bir sınırlama getirildi.
Ev sahibi-kiracı davaları artıyor
Piyasada boş durumdaki konutların kiraları arz/talep yetersizliği nedeniyle günden güne hızlı biçimde yükselirken, bu durumun bir sonucu olarak mevcut kiralamaların da etkilendiğini, birçok kiracı ile mülk sahibi arasında kira bedellerinin piyasanın çok altında kaldığına yönelik düşüncelerden kaynaklı olarak sorunlar doğduğunu, tahliye ve tespit davalarının yoğun biçimde artış gösterdiği biliniyor. Öte yandan, boş durumda olup, bu sınırlamaya tabi olmadan kiraya verilen konutlar üzerinden değerlendirildiğinde, konut fiyatlarındaki hızlı yükseliş sonucunda, kiralarda da artış olmasına rağmen birçok şehirde yatırımların geri dönüş süresinin uzadığı, yani bir başka deyişle kapitalizasyon oranının düştüğü görülüyor.
Denge Değerleme’nin yaptığı çalışmada, Türkiye’nin 20 büyük şehri incelendi. Çıkan sonuçlar, 20 büyükşehirin 18’inde yatırımların geri dönüş süresinin önemli ölçüde uzadığını ortaya koyuyor. Ülke genelindeki tablonun aksine, Antalya ve Muğla’da ise konutların geri dönüş süresinin kısaldığını, yani kiraların konut fiyatlarından fazla arttığı görülüyor. Bu durumun başlıca nedeninin ise Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş olduğu belirtiliyor.
Gerek Rus vatandaşlarının gerekse Ukrayna vatandaşlarının savaş sonrası Türkiye’ye, özellikle de Antalya ve Muğla gibi sahil şehirlerine yoğun ilgi göstermesi sonrasında kira fiyatlarının normalin çok üstünde bir şekilde yükseldiğini ve yatırımın geri dönüş süresinin kısaldığı görülüyor.
İstanbul ve İzmir’de durum
İstanbul’un gerek Avrupa Yakası’nda gerekse Anadolu Yakası’nda, çalışmaya ilçelerinin tamamına yakınında kira geri dönüş süresinin önemli ölçüde arttığını ve piyasada kiralık konut sayısının oldukça kısıtlı hale geldiği görülüyor. Dünya genelinde büyükşehirlerde konutların kira geri dönüş süresinin 200-250 ay arasında olduğu bilinirken, İstanbul’un ilçelerinin büyük bir kısmının bu aralığın dışına çıktığı sonucuna varılıyor.
İzmir’in ön plana çıkan ilçeleri incelendiğinde de benzer bir sonuç ortaya çıkıyor. İzmir’in yoğun biçimde göç alması ve konut fiyatlarının hızlı artışı sonucunda kira geri dönüş sürelerinin 250-360 ay aralığına çıktığı görülüyor.
Ankara’da fark daha az açıldı
Ankara’nın ilçelerine gelince, burada da kira geri dönüş sürelerinin uzadığı görülüyor. İstanbul ve İzmir’e kıyasla farkın daha az açıldığı dikkat çekiyor. Ankara’nın çevre ilçelerinin İstanbul ve İzmir’e nazaran genişlemeye ve yeni konut üretimine daha elverişli olması, konut arzının daha kontrol edilebilir durumda olması gibi faktörlere dayanıyor.