Dünya hakkında bildiğimiz çok şey olsa da henüz keşfedilmemiş pek çok sırrın bulunduğu da bir gerçek. Bilim insanları da bu sırların açığa çıkarılabilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Çalışmaların merkezindeki alanlardan biri de gezegenimizin geçmişi.
Dünya’nın bizim gördüğümüz kabuğunun altında ne olduğunu bulmak için yapılan çalışmalar, daha derinlerde ne olduğunu ortaya çıkarmayı da gerektiriyor. Bu çalışmalar için dev kazı makineleri yerine insan saçından daha ince lazerler kullanılarak özellikle kumsallardaki mineraller inceleniyor.
Batı Avustralya’da 4 milyar yıllık katman
Avustralya’nın batı kısmının altında yer alan 4 milyar yıllık eski bir toprak parçası keşfedildi. Burada keşfedilen toprağın sadece eski olması önemli olmasa da kıtanın geçtiğimiz 4 milyar yıldaki jeolojik dönüşümünde önemli rol oynaması dikkat çekiyor.
Bu çalışma sayesinde bir zamanlar üzerinde yaşam bulunmayan gezegenimizde yaşamın nasıl ortaya çıktığına dair yeni ipuçları bulabiliriz. Bilim insanlarına göre bu kabuktaki genişleme sayesinde taş yapıları derinlerden gelen yeni materyaller ile harmanlandı ve ilk yer kabuğu örneklerine karıştı. Bulunan örnekler kendilerini dağların oluşumunu sağlayan doğa olaylarından da korumayı başardı.
Yüzeye bakıp uzayı anlamak mümkün
Yer kabuğunun altında ne olduğunu anlayabilmek ve geçmişini açığa çıkarmak çok da kolay değil. Bunun için öncelikle uygun örnek bulmak gerekiyor. Avustralya’daki keşif bu anlamda büyük önem taşıyor. Lazer aracılığıyla buharlaştırılıp bileşen materyallerine ayrılan kumlar sayesinde hangi bölgede, hangi şartlardan dolayı nasıl bir yapı ortaya çıktığı incelenebiliyor.
Bilim insanları ayrıca bu keşif sayesinde gezegen kabuklarının nasıl oluştuğunu ve zaman içerisinde nasıl dönüşebildiğini anlayabilmemizi mümkün kılmayı amaçlıyor. Böylece uzaydaki diğer gezegenlerin de yaşam barındırma ihtimallerini değerlendirebilmek mümkün olacaktır.