Yatırımcılar ve danışmanlar, Pekin yönetiminin politikalarının fon yöneticilerini alım yapmaktan çok satışa teşvik ettiğini, bu nedenle yatırımcıların Çin’den uzak durduğunu söylüyor.
Bloomberg’in haberine göre, öngörülemeyen düzenlemeler, katı virüs politikaları, kırılgan emlak piyasası ve Devlet Başkanı Şi Jinping’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlığı, ülke varlıklarından uzaklaşmanın nedenleri olarak gösteriliyor.
EPFR Global’a göre gelişmekte olan ülke hisse fonları içinde Çin’e yapılan tahsisler üç yılın en düşük seviyesinde ve Citi analistleri, müşterilerin daha çok Hindistan ve Güney Kore’ye odaklandığını söylüyor.
Aslında Çin’in sermaye piyasalarındaki yabancı varlığı, Şi’nin 2013’te cumhurbaşkanı olmasından bu yana belirgin bir şekilde artış kaydetmişti. Ancak Şi hükümeti, geçen yıl ülkenin en karlı şirketlerine yönelik bir dizi regülasyon açıklayarak küresel yatırımcıları çok fazla dikkate almadığını gösterdi.
Çin Merkez Bankası ihtiyatlı politikasına devam edecek
Öte yandan Çin Merkez Bankası Başkanı Yi Gang, Çin merkez bankasının daha güçlü ekonomik destek sağlamak için ihtiyatlı para politikasını sürdüreceğini söyledi. Yi, G-20 merkez bankası başkanları ve maliye bakanları toplantısında, yerel enflasyon nispeten düşük olsa bile, pandemi ve dış faktörler nedeniyle ekonominin “belirli aşağı yönlü baskılarla” karşı karşıya olduğunu belirtti.
Bu arada Çin’de ev alan çok sayıda kişinin tamamlanmayan projeler için mortgage ödemeyi reddetmesi üzerine Çin Bankacılık ve Sigorta Düzenleme Komisyonu bankalara inşaat şirketlerine daha fazla kredi sağlamaları çağrısında bulundu.
Düzenleyiciler, boykotları görüşmek üzere geçen hafta bankalarla bir araya gelmişti. Devlet medyası analistlerin, daha fazla konut sahibinin ödemeleri durdurması halinde finansal istikrarın zarar görebileceği uyarısında bulunmuştu.