Temiz su ve gıdaya erişimi tehdit eden kuraklıkların her yıl biraz daha arttığı gerekçesiyle İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği “Türkiye iklim krizine teslim olmasın” kampanyası başlattı.
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, temiz su ve gıdaya erişimi tehdit eden kuraklıkların her yıl biraz daha arttığı gerekçesiyle “Türkiye iklim krizine teslim olmasın” kampanyası başlattı.
İstanbul ve İzmir dahil, kıyı şehirleri sular altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunun belirtildiği kampanyada, Kasım’da Mısır’da düzenlenecek COP27’ye (Küresel İklim Zirvesi), “2030’a kadar yüzde 35 mutlak azaltım” hedefi koyarak ve bu hedefe yönelik bir yol haritası yaparak gidilmesini istedi.
Kampanyada, “Temiz su ve gıdaya erişimi tehdit eden kuraklık her yıl biraz daha artıyor. Binlerce insanın ölümüne neden olan sellere, dengesi bozulan mevsimlere ve sıcak dalgaları nedeniyle ölümlere tanıklık ediyoruz. Bunun adı iklim krizi ve Türkiye, en çok tehdit ettiği ülkelerden biri. Ülkemiz bu krizle mücadele için tüm diğer ülkeler gibi üzerine düşeni yapmalı” denildi.
SICAK HAVA DALGALARINA BAĞLI ÖLÜMLER
Türkiye’nin, aşırı hava olaylarına karşı Avrupa’nın en kırılgan ülkesi ve aynı zamanda dünyada atmosfere en çok karbon salan 14’üncü ülke olduğunun belirtildiği açıklama şöyle:
*Dolayısıyla mücadele sorumluluğu büyük. Aksi takdirde 2050’ye gelindiğinde Türkiye’yi, son IPCC raporu verilerine göre; 2,3 derecelik bir sıcaklık artışı (Bu, bazı illerin ortalama sıcaklığının 5-10 derece artması anlamına geliyor.)
*İzmir ve İstanbul dahil olmak üzere Antalya, Muğla gibi kıyı şehirlerinin sular altında kalması. Kuraklığa bağlı temiz su ve gıdaya erişimin zorlaşması, pahalılaşması, özellikle Akdeniz bölgesinde yaşayanların yarısının su kıtlığı ile karşı karşıya kalması gibi ağır sorunlar bekliyor.
*Bunları önlemenin yolu, bu krize neden olan karbon salımlarını azaltmaktan geçiyor.
İNSAN VE TÜM CANLILAR İÇİN BİR ‘HAYATTA KALMA’ EŞİĞİ
“İklim krizi ile mücadele ve dünyanın ortalama sıcaklık artışını 1.5 derece ile sınırlı tutma hedefi, insan ve tüm canlılar için bir ‘hayatta kalma’ eşiği” olduğunun belirtildiği açıklamada
şu ifadelere yer verildi:
*Uzak olmayan gelecekte bile, bildiğimiz anlamda yaşamın devam edebilmesi için; iklim krizine neden olan küresel emisyonları net sıfır düzeyine getirmek zorundayız.
*Ülkemiz 2021’de iklim krizi ile mücadele için önemli adımlar attı: İklim krizinin önüne geçmeyi ve küresel sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmayı amaçlayan Paris Anlaşması’nı onayladı ve 2053’e kadar karbon nötr olma hedefi koydu.
*Ancak ülkemizin bu hedefe ulaşmak için yol haritası, yani hangi politikalar ve ara hedeflerle ulaşacağı belirsiz.
*Bu sebeple 2030 mutlak emisyon azatlımı hedefi, 2053’te karbon nötr olmaya giden yolda kilit bir dönüm noktası.
*Ülkemizin gerekli sorumluluğu almasını ve COP27’ye kadar 2030’a kadar %35 mutlak azalttım yapmak üzere bir yol haritası oluşturmasını bekliyoruz.