Kişilerin çalışma, ticaret veya özel hayatlarında karşılaştıkları seçeneklerden birini seçmek konusunda bireysel özgürlükleri bulunmaktadır. Kişilerin üzerinde serbestçe tasarrufta bulunacakları bu konularla ilgili karşılaşabilecekleri uyuşmazlıklarını çözmek konusunda da kişilerin özgürlükleri olmalı, kişilerin tercihlerini/menfaatlerini bu uyuşmazlıkların çözümünde de aktif olarak kullanmaları için fırsatları olmalıdır.
Kişilerin çalışma veya ticari hayatlarında alışkanlıkları vardır. Örneğin bir tacir mal veya hizmet aldığı veya sattığı partnerini değiştirmek konusunda çekingen davranacak; yeni bir partner bulma, değerlendirme, sonuçlarını gözlemleme konularında çekingen davranacak; gerçekten değiştirmesi gerekmiyorsa ticari partnerini değiştirmeyecektir.
Hayatın göz ardı edemeyeceğimiz en büyük gerçeklerinden biri çatışma ve uyuşmazlıktır. Her tercihin/menfaatin olduğu yerde çatışma çıkacak, uyuşmazlık oluşacaktır. Kişilerin çatışma/uyuşmazlık çıkmasını engelleyici ve uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra bu uyuşmazlıkların nasıl giderilebileceğine dair düzenlemeler yapması mümkün ve olması gerekendir. Buna rağmen taraflar arasında çatışma/uyuşmazlık çıkabilir ve taraflar bu uyuşmazlıklarını aralarındaki sözleşmelere göre çözmekte zorlanabilirler.
Kişilerin yüksek bir makama şikayet etme veya başka bir makam tarafından haklılığının tasdik edilmesi psikolojik ihtiyacıdır. Uyuşmazlık sahibi birçok taraf esasında bu psikolojik ihtiyacını gidermek istemekte hak/menfaat dengesini kuramamaktadır.
Yine çatışma/uyuşmazlık taraflarının çözüm bulmak için iletişime hiç yada sağlıklı bir şekilde geçememeleri de ayrı bir problemdir. Konuşularak halledilebilecek birçok konu, sağlıklı iletişim kanalları bulunamadığı için çözümsüz kalmakta ve uyuşmazlık olarak sorun yumağı haline gelmektedir.
Bütün bu açılardan bakıldığında uyuşmazlık sahibi kişilerin psikolojik ihtiyaçlarını gözetebilecek, hak/menfaat dengesini kurabilecekleri hem de sağlıklı bir iletişim yöntemi olan arabuluculuk süreci, taraflar açısından uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak mutlaka değerlendirilmesi gereken önemli bir alternatiftir.
Ticari hayatta birlikte iş yapan firmalar birbirlerini çözüm ortağı olarak görmektedirler. Sağlıklı iletişimle uyuşmazlıkların giderilmesi konusunda da çözüm ortaklığı olunması halinde ticari ilişkiler devam edecek, çalışma barışı sağlanacak ve toplam daha mutlu bireylerden oluşacaktır.
Kazan/Kazan olarak tanıtılan arabuluculuk kurumu tarafların ve toplumun da kazandığı dostane bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğundan mutlaka denenmelidir.
Niçin Arabuluculuk? – 2
Uyuşmazlıklarımızı çözmek için yasal olarak başvurduğumuz en etkili yol mahkemelerdir. Zira mahkemelerde yapılan yargılamalar sonucunda aldığımız kararlar tarafları bağlar, icra müdürlükleri tarafından yerine getirilir.
Mahkeme kararına bağlı bir alacak, yükümlüsü açısından ödemekle bir daha karşısına çıkmayacak; hak sahibi açısından da icra edilebilirliği anlamında devletin gücü arkasında olacaktır.
Yargılama süreci sonucunda elde edilen bu karar/ilam tarafların uyuşmazlıklarını çözmek için mahkemeye başvurmalarındaki en önemli sebeplerden biridir.
Oysa Arabuluculuk süreci sonucunda tarafların anlaştıklarına dair belge de; yükümlüsü açısından konunun bir daha yargı önüne gelmesini engelleyici hukuk güvenliği sağlamakta; hak sahibi açısından da icra edilebilirlik anlamında devletin gücünü arkasına alabileceği ilam niteliğinde bir belgedir.
Olayın diğer bir yönü de şudur ve göz ardı edilmemelidir: Mahkeme süreci sonunda alınmış bir belge sebebiyle yükümlülük altına giren kişi, hakkının olduğu iddiasını üst mercilerde de devam ettirecek, icra aşamasındaki ödemeyi geciktirmeye çalışacaktır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bir iken takip hukukundan kaynaklı iş ve işlemler de değerlendirildiğinde uyuşmazlık sayısı artacaktır.
Arabuluculuk sürecinde taraflar çözümün bir parçası olduklarından ve kararlaştırdıkları ödeme günü ve miktarını kendileri belirlediklerinden; çoğu kez anlaşma sonucu yapılacak ödemeler icra yoluna başvurulmasına gerek kalmadan yapılmaktadır.
Arabuluculuğun uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tercih edilmesi için süreç sonundaki anlaşma belgesinin hukuki gücü ve tahsil kabiliyeti de göz önüne alınmalıdır.
Niçin Arabuluculuk? – 3
Hak iddiasında olan bir kişinin bu hakkını temin için mahkemeye başvurması, mahkemedeki yargılama süreci ve sonuç kararın icrası kendine özgü usul kurallarını içermektedir. Tarafların yargılama sürecindeki bu usul kurallarını bilmemesi hak kayıplarına sebep olabilmektedir. Mahkemeler açısından da yapılan yargılama sonucunda verilecek hükümler sıkı usul kurallarına bağlıdır.
Hak iddiasında olan bir kişi mahkemeden bir şeyin kendisine verilmesi veya değerinin belirlenerek kendisine ödenmesini isteyebilir. Mahkeme de yapılan yargılama sonunda talep edilen şeyin veya değerinin hakkı olduğuna kanaat ettiği kişiye verilmesine hükmeder.
Her şeyden önce arabuluculuk sürecinde tarafların bilmediklerinden dolayı hak kayıplarına uğrayacakları usul kuralları bulunmamaktadır. Ayrıca arabuluculuk süreci sonucunda varılan anlaşma belgesinde tarafların kendi buldukları çözümler yazılacağından salt bir şeyin veya değerinin ödenmesi şeklinde dar bir sonuç çıkmayacaktır.
Taraflardan birinin diğerinden belirli bir para almasının hakkı olduğu bir uyuşmazlık çeşidi için (kıdem tazminatı alacağı gibi) taraflar belirledikleri bu bedelin ödenmesi yerine bir gayrimenkulün veya aracın devri, bir düğün organizasyonun yapılması veya bir hizmetin görülmesi gibi sonuçlara varabileceklerdir.
Taraflarının haklarının yanında menfaatlerinin ne olduğunun ortaya çıkarılması ve imkanlarının değerlendirilmesi ile her iki taraf açısından da daha karlı bir sonuç üzerinde anlaşma sağlanabilecektir.
Taraflarının özel durumlarının, ihtiyaçlarının, menfaatlerinin ortaya çıkarılması ve bu şekilde bir çözüm bulunabilmesi için profesyonel destek almak suretiyle sağlıklı iletişim kurabilmeleri önemlidir. Bu desteği verecek profesyonel meslek de arabuluculuktur. Arabulucular hukuk bilgilerinin yanında mesleki tecrübeleri ve almış oldukları iletişim ve psikoloji eğitimleri sayesinde tarafların gerçek ihtiyaçlarını/menfaatlerini ortaya çıkarabilecek ve tarafların sağlıklı iletişim kurmalarını sağlayacaklardır.
Sorunlarımıza çözüm bulmak istiyorsak mutlaka arabuluculuk kurumunu öğrenmeli ve uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanmalıyız.