İlk olarak Kahramanmaraş Pazarcık ve sonrasında Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerin yarattığı yıkım devam ediyor. 10 ilde binlerce binanın yerle bir olduğu depremde, yıkılan binalar ağırlıklı olarak 2000 yılı ve öncesinde yapılmış olsa da yeni yapıların da göçtüğü dikkat çekti. Özellikle Malatya, Hatay gibi depremin ağır hasar verdiği illerde yıkılan residans tipi yapılar olduğu görüldü. 1999 Marmara Depremi sonrasında uygulamaya alınan 4708 sayılı Yapı Denetim Yönetmeliği ve Deprem Yönetmeliği Türkiye’deki yapılar için ‘milat’ kabul edilse de atılması gereken çok adım gerekiyor. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de can kaybını azaltma ve yıkımı en aza indirme noktasında nerede eksiklik yaşandığı sorusunu yönelttiğimiz yapı sektörü temsilcilerinin ortak cevabı acil risk haritası çıkarılması gerekliliği. Cevaplara göre öncelikle yapılması gereken 20 milyonluk mevcut yapı stokunun içinde kalite envanteri çıkarılması elzem bir konu. Dönüşüm içinse öncelikle mevzuat sorununun aşılması gerekiyor.
“Kalite envanteri çıkarılsın”
‘Acil eylem planı’ çağrısında bulunan Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan’a göre, depremin ne zaman, nerede, kaç şiddetinde olacağının bir önemi yok; devletin belediyelerle işbirliği içerisinde deprem yıkıcılığını ortadan kaldırmak için acil seferberlik ilan etmeli. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık da Türkiye’de yapıların yüzde 70’inin deprem tehdidi altında olduğuna dikkat çekerek, 6.5 milyon konutun 2000 yılı öncesi yapıldığını söylüyor. Bu yapılarda malzeme kalitesini “çok kötü” olarak nitelendiren Işık, yıkılan yeni binalar konusunda ise sahada tespitler yapacaklarını belirtti. Deprem performans analizinde önce zemin etüdü, sonrasında proje ve malzeme seçimi yapıldığını aktaran Işık, “Yıkılan yeni binalarda ya zemin etüdü doğru yapılmamış ya malzeme uygulanırken yeterli denetim olmamış ya da tüm projeden sapılmış” dedi. Işık, deprem yönetmeliğine uygun yapılan binalarda sıkıntı olmadığına işaret etti.
“Beton C30 olmak zorunda”
Deprem yönetmeliğinin 2018 yılında revizyonuyla beton sınıfının C25’e çıkarıldığını kaydeden Işık, “Beton sınıfının C30’a çıkarılması gerekiyor. Bina ister 2 kat ister 10 kat olsun minimum C30 uygulanmalı ki kusurlar minimize edilebilsin” diye konuştu. Bir yapının oluşturulmasında üretici, denetleyici ve müşteri olarak üç ayak bulunduğunu dile getiren Işık, bu üç ayakta en önemli mekanizmayı denetim tarafı olarak gösterdi. “Bu işin can simidi yapı denetimi” diyen Işık’a göre yapacak çok iş var, daha fazlası gerekiyor. Ege ve Marmara bölgelerinde beklenen depremlere de dikkat çeken Yavuz Işık, şunları söyledi: “Kentsel dönüşüme girmesi gereken on binlerce tabut var. Semt bazında kentsel dönüşümler gerekiyor. Model ne olursa olsun dönüşüm şart. Konut güvenliği ön planda olmalı.”
Depremin boyutu mu, yapının kalitesi mi?
Yıkılan yapılarda en çok gündeme gelen sorulardan biri de ‘Yeterli denetim yapılmıyor mu?’ oldu. Bu noktada yapı denetim firmaları gündeme gelirken Türkiye Yapı Denetim Şirketleri Birliği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, “Depremlere karşı önlem alındı ama yeterli olmadı” dedi. Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin boyutunun tahmin edilemediğini söyleyen Gücenmez, “Binaları tasarlarken, dayanımlarının üzerinde bir depremle karşı karşıya kaldık. Hesapladığımız ivmenin üzerinde bir güç açığa çıktı” diye konuştu. Sahaya inerek yıkılan binalar üzerinde çalışma yapacaklarını ileten Gücenmez, şunları söyledi: “Yapı denetim sistemi gelişiyor fakat hala sorgulanması gereken çok konu var. Yapı denetimle ilgili sıkıntıları tespit edip daha sesli anlatacağız. Mevcut illerde olması gerekenden daha fazla yapı denetim firması açılması ile ilgili sıkıntıları anlatacağız.” Yapı denetimi sırasında bazı şantiye şefleri ile sahada sıkıntı yaşadıklarını anlatan Gücenmez, “Yetkin olmayan ustalarla çalışmak, doğru proje noktasında ısrar edince saldırıya uğramak, malzeme firmalarının baskılarına maruz kalmak, bir kısım idarenin baskılarına maruz kalmak sahada yaşadığımız sıkıntılar” dedi. Gücenmez, sektörde de işini hakkıyla yapmayanlar olduğunu söyledi.
Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan: Depremin ne zaman, nerede olacağının bir önemi yok. Devlet, belediyelerle birlikte deprem yıkıcılığını ortadan kaldırmak için acil seferberlik ilan etmeli.
Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık: Yıkılan yeni binalarda ya zemin etüdü doğru yapılmamış ya malzeme uygulanırken yeterli denetim olmamış ya da tüm projeden sapılmış.
Yapı Denetim Şirketleri Birliği Başkanı Tayfun Gücenmez: Yapı denetim sistemi gelişiyor fakat hala sorgulanması gereken çok konu var. Yapı denetimle ilgili sıkıntıları tespit edip daha sesli anlatacağız.