Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnan Keskin, Türkiye’nin kuzey ve güney yönlü sıkışmanın etkisinde olduğunu belirtti.
Arap plakası ile Avrasya plakasının birbirine doğru kavuşmaya çalıştığını anlatan Keskin, “Bunun ortasında bulunan Anadolu plakası, bir limonu sıktığımızda çekirdeğin uzaklaşması gibi batıya doğru kaçıyor. Bu batıya doğru kaçışı, iki ana unsur kontrol ediyor. Biri Kuzey Anadolu Fay Hattı, diğeri Doğu Anadolu Fay Hattı” dedi. Bu fay hatları üzerinde geçmişte yaşanan büyük depremlerin gelecekte de yaşanacağını vurgulayan Keskin, bunun kaçınılmaz gerçek olduğunu ve ne zaman deprem olacağını hiç düşünmeden önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
6 Şubat’taki depremlerin Doğu Anadolu Fay Hattı’nda gerçekleştiğine değinen Keskin, “Burada farklı segmentler var. Bu segmentlerde sürekli depremler oluşuyor. Beklenilen bir durum. Depremler ülkemizin kaçınılmaz gerçeği. Bu olguyla yaşamayı mutlaka öğrenmemiz lazım” diye konuştu. “Depremin, olduğu zaman hatırlanması” şeklinde yanlış bir yaklaşım olduğuna işaret eden Keskin, önlemlerin uzunca tartışıldığını ancak sonrasında bunların unutulduğunu ifade etti.
Depreme karşı yapıları güvenli hale getirmemiz gerektiğini söyleyen Keskin, “Ulaşım hattınız, içme suyu tesisleriniz ve doğal gaz hatlarınız güvende değilse bunların tamamı bir şehri şehir yapan unsurlar. Güvenlikten kastımız, bu enstrümanların tamamının depreme karşı güvenli olması” diye konuştu. Keskin, uygun olmayan zemin ortamına mühendislik yapısının düzgün şekilde inşa edilmesinin hiçbir şey ifade etmediğine dikkati çekerek, yapı tasarlanmadan önce zemin koşullarının mutlaka araştırılması gerektiğini anlattı.
Depreme dirençli şehirlerin kurulmasının önemini vurgulayan Keskin, “Depreme dirençli şehirler kurmada zemin, etkili parametredir. Zeminimizin özelliklerini, mutlaka güncel mühendislik araçlarıyla, bilgileriyle, yetenekli ve yeterli bilgiye sahip mühendis ekipleri tarafından ortaya koymamız lazım. Bu özelliklere göre mühendislik çözümlemelerimizi yapmamız lazım. Eğer yapmıyorsak, tekrar tekrar benzer depremleri yaşayacağız, yakınlarımızı kaybedeceğiz. Üzüleceğiz ama sonrasında unutacağız” şeklinde konuştu.