Türkiye, dünya pamuk üretiminde Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya ve Avustralya’dan sonra 6. Sırada yer alıyor. İthalatta ise Bangladeş, Çin, Vietnam ve Pakistan ile birlikte ilk 5 ülke arasında.
Tekstil ve konfeksiyon üretiminde, ihracatında önemli bir yere sahip olan Türkiye, bu sanayide kullandığı pamuğun önemli bir bölümünü ithalatla karşılıyor. Uzun yıllar sonra 2022-2023 sezonunda pamuk üretimini ilk kez 1 milyon tonun üzerine çıkaran Türkiye, bu yıl yine üretim krizi ile karşı karşıya. Dünya pamuk fiyatlarına paralel olarak Türkiye’de de fiyatların düşmesi ve buna bağlı olarak üreticinin zarar etmesi nedeniyle pamuk üretiminden kaçış var. Ayrıca 6 Şubat ve sonrasında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisi ile yıkılan çırçır ve iplik fabrikaları, üreticilerin uğradığı zarar nedeniyle de pamuk üretimi ciddi olarak tehlikeye girdi.
“İPLİK TESİSLERİNİN YÜZDE 60’I KÖTÜ DURUMDA”
Ekonomi gazetesinden Ali Ekber Yıldırım, pamuk üretimindeki tehlike ile ilgili şu yazıyı kaleme aldı.
“Pamukta ekim dönemi öncesinde yaşanan son gelişmeleri Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık ile konuştum. Dünya pamuk üretiminde, ticaretinde yaşanan sıkıntıların Türkiye’de de yaşandığını buna ilave olarak depremin etkilerinin de çok ağır olduğunu belirten Bertan Balçık’ın anlattıkları özetle şöyle:
“Dünyada yaşanan gelişmeler Türkiye’de de yaşanıyor. Buna ilave olarak depremin yarattığı büyük tahribat ve zarar var. Hatay bölgesinde çırçır işletmelerinin yüzde 80’i, Kahramanmaraş’ta iplik tesislerinin yüzde 60’ı kötü durumda. Tamamen yıkılanlar var. Üretim hatları zarar görenler var. Bu işletmelerin ayağa kaldırılması 1 yılı bulur.
EKİM ALANLARININ DÜŞMESİ BEKLENİYOR
Pamuk ekim alanlarında mutlaka bir azalma olacak. Bu konuda iki farklı senaryo var. Biliyorsunuz 2022 üretim yılında 550 bin hektar alanda pamuk üretimi yapıldı. Ekim alanları en kötü senaryoda 350 bin hektara düşeceği, daha iyimser senaryoda ise 450 bin hektara düşmesi bekleniyor. Ayrıca kuraklık riski de var.
Pamuk üreticisini ayakta tutan geçtiğimiz yıllardaki ve sezonlardaki fiyatların yüksek seyriydi. İyi fiyatlar üreticinin bu güne kadar dayanmasını sağladı. Geçen sene üretimin bu denli artmasının da nedeni buydu. Ancak, üretimde 1 milyon tonun aşıldığı 2022’de fiyatlar düşünce üretici zorlandı. Geçmiş yılların sermaye birikimi ile ve Ziraat Bankası’nın artan kredi desteği ile ayakta kalmayı başardı. Ayrıca mazot ve gübre desteğindeki artış, destekleme primindeki bir miktar artış da yine üretici açısından bir avantaj gibi görüldü.
Önümüzdeki dönem, bayramdan sonra Kahramanmaraş’ta fabrikaların yüzde 40’ının tekrar faaliyete başlamasını bekliyoruz. Yurt dışı piyasaların da Ocak-Şubat dönemine kadar dengelerin yeniden oturması bekleniyor.”
Ulusal pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, özellikle deprem bölgesindeki üretici ve çırçır işletmelerinin elindeki pamuğun sanayiciler tarafından alınmasını beklediklerini söyledi.
“HATAY’DA ÜRETİCİLER SIKINTI İÇERİSİNDE”
Hatay için pozitif ayrımcılık beklediklerini vurgulayan Balçık sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki beklentilerimiz açıkçası birincisi Hatay’da üretici ve çırçırcıların elindeki pamuğun sanayiciler tarafından satın alınması. Hatay’daki üreticiler gerçekten büyük bir sıkıntı içersinde. Ama bir yandan da ithalat da hala devam ediyor. Amerika Tarım Bakanlığı haftalık olarak ihracat rakamlarını açıklanıyor. Türkiye, ithalatta üçüncü, dördüncü sırada. Tabii ki işin ticaret gerçekleri var.
Önceden yapılan bağlantılar olabilir. Ancak, yeni satışlar da devam ediyor. Bunlar haftalık olarak açıklanıyor. Amerika pamuk üretiminde önemli bir ülke ama biliyorsunuz tekstil sanayi yok. Elindeki pamuğu satmak, pazarlamak zorunda. Açıklanan 23 Mart haftası satışlarında alım yapan ülkelere baktığımızda Türkiye, 19 bin balyayla yani 4 bin 300 ton civarındaki alımla 5.ülke konumunda.”
Üretim ile ilgili endişeler sürerken Türkiye’nin pamuk ithalatı hız kesmeden devam ediyor. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık’ın verdiği bilgilere göre Türkiye, Ocak-Şubat döneminde iki ayda 98 bin 664 ton lif pamuk ithalatı yaptı. Bunun için ödenen döviz ise 234 milyon 403 bin 678 dolar.
“PAMUK ALIM FİYATININ KİLOSU 38 LİRAYA DÜŞTÜ”
Böyle bir dönemde ithalat yerine deprem bölgesindeki üreticilerden pamuk alınması gerektiğini bir kez daha dile getiren Balçık: “Hatay bölgesine pozitif ayrımcılık yapmak zorundayız. Deprem döneminde fiyatlar düştü. Sadece Hatay’da değil ülkenin her yerinde, lif pamuk alım fiyatının kilosu 41 liradan 38 liraya düştü. İthalat devam ederse tabii ki sıkıntı da devam eder.” dedi.
Dünyada pamuk tüketimi konusunda bir artış eğilimi olduğunu, Çin’de beklenen gelişmenin henüz olmadığını vurgulayan Bertan Balçık’a göre, Avrupa Birliği durgun ama Amerika’da hareketlenme var.
Pamukta dünyada yaşanan durgunluk, fiyatların 2021 yılına göre gerilemesi, depremin ve kuraklığın etkisi ile bu yıl üretiminde ciddi bir düşüş yaşanabilir. Pamuk üretim ve ithalat rakamlarına bakıldığında; Amerika Tarım Bakanlığı verilerine göre, Türkiye, 2020-2021 sezonunda 631 bin ton lif pamuk üretirken, 1 milyon 160 bin ton pamuk ithalatı yaptı. 2021-2022 sezonunda üretim 827 bin ton, ithalat 1 milyon 203 bin ton oldu.
“ÜRETİM 1 MİLYON TONUN ALTINA DÜŞECEK”
Geçen sezon ise 2022-2023’te üretim ilk kez 1 milyon tonun üzerine çıktı. Türkiye 1 milyon 67 bin ton üretim yaparken ithalatı 1 milyon tonun altına,936 bin tona geriledi. Yıllardır üretimde hedeflenen 1 milyon ton barajı aşıldı. Ancak, öyle görünüyor ki 2023-2024 sezonunda üretim yine 1 milyon tonun altına düşecek.
Özetle pamuk üreticileri endişeli. Üretim yapmak istiyor. Ancak, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bugünden çiftçilere vereceği destek ve uygulayacağı politikayı açıklaması gerekir. Çiftçiye “sen üret yeter” demek yetmiyor. Pamuk üretiminin devam etmesi için nasıl bir politika uygulanacağı ve nasıl bir destek sağlanacağı ekim öncesinde açıklanmalı. Bu yapılmazsa üreticiye verilmeyen destek ithalata verilmiş olur.
Denizli ve Aydın’da valilik kararıyla “kısıtlı su programı” kapsamında sezonda sadece iki defa su verilmesinin üretimi nasıl etkileyeceğini sordum. Bertan Balçık şu yanıtı verdi: “Biliyorsunuz 2021 yılında da su kısıtlamasına gidildi. Ege’de çok büyük sıkıntı yok. Üretici 2021’de uygulamayı gördü ve ona göre tedbirini alıyor. Ürün tercihini ona göre yapıyor. Ekim zamanını ona göre ayarlıyor. Mayıs ayının ilk haftası ekim başlar.
“ÜRETİMİN DEVAMI SAĞLANMALI”
Fakat, Menemen Ovası kendi kaderine terk edilmiş durumda. Biliyorsunuz Menemen’de su sorunu büyük. İleriye dönük olarak burada bir yapılaşma potansiyelinden bahsediliyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Şu yaşanan deprem felaketinden sonra ovada hala bir yapılaşmanın düşünülmesi kabul edilemez. Gerçekten böyle bir yapılaşma faciayla sonuçlanır. Menemen Ovası’nda sadece 30 – 40 bin dekar ekilebilir. Ova’da imarla ilgili bir düşünce varsa bundan kesinlikle vazgeçilmeli. Sulama yatırımları yapılarak üretimin devamlılığı sağlanmalı.”
Pamuk konusunda olumlu bir gelişmenin de yaşandığını hatırlatan Bertan Balçık, uzun zamandan beri tarım satış kooperatiflerine de lisanslı depo desteklerinden yararlanmaları gerektiğini dile getirdiklerini hatırlattı. Tarım ve Orman Baklanlığı’nın 24 Mart 2023 tarihli resmi Gazete’de yayımlanan tebliğine göre, Tariş, Çukobirlik, Antbirlik gibi tarım satış kooperatifleri birlikleri de lisanslı depo desteklerinden yararlandırılacak. Bu birlikler Ticaret Bakanlığı ile ilişkili olduğu için bugüne kadar bu destekten yararlanamıyorlardı.”
patronlardunyasi.com