Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, konutu canlandırmaya dönük “gerçek mortgage” hazırlıkları olduğunu açıklamıştı. Bakan, kampanyanın 15 yıl vadeli kredi ve konut bedeline göre kademeli bir faiz modeli içereceği bilgisini de verirken, sektör temsilcileri kampanyanın etkili olabilmesi için 3 temel konuya dikkat çekti.
Konut fiyatlarının artık 5 milyon liranın üzerine çıkması nedeniyle ilk ödemelerinin yapılması için peşinat oranlarının yüzde 30’dan 10’a düşürülmesi gerektiği vurgulanırken, 5 milyon lira üzeri konutlara da düşük faizli kredi verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca yeni üretimin yapılabilmesi için inşaatı süren konutların da kampanyaya dahil edilmesi gerektiğine işaret edildi. Aksi takdirde kampanyanın etkisiz kalacağı vurgulandı.
Geliştiriciler kampanya bekliyor
NB Ekonomi’den Leyla İlhan’ın haberine göre kampanyanın sektöre iyi bir hareket getireceğinin kesin olduğunu söyleyen Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, “Uzun dönemden beri bankalar konutta 200-300 bin TL gibi çok düşük finansman kullandırıyordu. Banka finansmanı ile yapılan satışlar geçmiş dönemlere göre ciddi anlamda düştü. Sektör geliştiricisi olarak kampanyayı bekliyorduk. Konut finansmanı olmadığı için gayrimenkulün satılma imkânı, insanların da buna erişme şansı olmuyor. Bu anlamda konut finansmanına çok ciddi ihtiyaç var. Dolayısıyla devlet bankalarından şu anda yapılacak kampanyayı bekliyoruz” dedi. Diğer taraftan aylık ödemelerin 30 ila 40 bin TL olduğu bir dönemde 15 yıl (180 ay) vade imkânı tanınmasının önemli olduğunu aktaran Babacan, “Eskiden 120 aya kadar vade yapılıyordu. Bu şekilde artması orta gelir grubuna bu taksitleri ödeme olanağı sağlayarak alım gücüne olumlu etki sağlayacağını düşünüyoruz” yorumunda bulundu.
Peşinat yüzde 10 olmalı
Yeni uygulama kapsamında peşinat oranlarının düşük tutulmasının da önemine dikkat çeken Babacan, “Yaklaşık 6 milyon TL’lik bir konut için alıcı yüzde 30 peşinat verdiği zaman bunun tutarı 1 milyon 800 bin TL eder. Bu da alım gücünü çok fazla olumsuz etkiler. Çünkü şu dönem insanlarda böyle bir nakit yok. Bu peşinatların yüzde 10 seviyelerine düşürülmesi, kampanyanın ateşleyici gücü olabilir. Sonuçta bu enflasyonist ortamda insanların elinde çok fazla nakit kalmadı. Bu açıdan 15 yıl ve yüzde 10 peşinat iyi bir adım olur” diye konuştu.
Güncel fiyatlar baz alınmalı
Öte yandan faiz oranlarının belirlenmesine güncel piyasa fiyatlarının baz alınması gerektiğine vurgu yapan Babacan, “Piyasada 2 milyon TL’ye kadar kredi kullanıldığında 0.69, 3 milyon TL için 0.79 gibi faiz oranları konuşuluyor. Bu rakamlarda piyasada konut kalmadığı için çok fazla faydalı olmayacak ve gereksiz bir rakam karmaşası yaratacak” dedi ve şöyle konuştu: “Şu anda inşaat maliyeti ve arsa maliyetiyle baktığımız zaman yaşanabilir bir konutun maliyeti 5 ile 10 milyon TL aralığında değişiyor. Dolayısıyla faiz oranları bu güncel fiyatlar için de 0.69 ila 0.79 olmalı.”
Kampanyanın mutlaka inşaat halindeki konutları da kapsaması gerektiğini dile getiren Babacan, “Çünkü piyasada bitmiş konut sıkıntısı var. İstihdamın devam etmesi ve sektöre fayda sağlaması için devam eden konutlarda mutlaka kampanyanın olması gerekir” yorumunda bulundu. Bu tür kampanyaların her zaman karşılığı olduğunu belirten Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan, bu kampanyada özellikle inşa halindeki projeleri kapsamanın da önemli olduğunu söyledi. Sektörde projeye ihtiyaç duyulduğunu aktaran Özcan, “Kiraların yükselmesinin en büyük nedeni arz eksikliği. Arzı teşvik edecek şekilde bir aksiyon alınırsa çok faydalı bir çalışma da yapılmış olur” dedi.
Vade ve faiz oranları önemli
Kampanyayı orta ve dar gelirlinin konut satın alabilmesi için yerinde ve gerekli bir hamle olarak değerlendiren İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan, “Burada en önemli konu maksimum vadenin, faiz oranlarının ne olacağı. Yani konut sahibi olmak isteyen, kiradan kurtulmak isteyen vatandaş ancak ödeyebileceği bir aylık ödemeye teveccüh gösterebilir” dedi.
Bir de daha önceki sosyal konut düzenlemelerinde olduğu gibi halihazırda konut sahibi olanlara kredi kullandırılmaması ve borç vadesi dolana kadar satışa engel konması gerektiğini belirten Özcan, “Bir başka ifadeyle erken kapamaya izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kullandırılan kaynaklar enflasyonun çok altında oranlardan, kamu kaynaklarından sağlanıyor” diye konuştu.