Grubun sürdürülebilirlik ve Türkiye yatırımlarına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Huijbrechts, Radisson Otel Grubu olarak 1989’da bu yana sürdürülebilir oteller konusunda çalıştıklarını, salgınla beraber insanların kendileri, çevrelerindeki toplulukların ve gezegenin refahını daha çok önemsediklerini söyledi.
Huijbrechts, sürdürülebilirlik bilincinin arttığını ve bunun rakamlarla da kanıtlandığını belirterek, “Her yıl Expedia ve booking.com tarafından yapılan sektör anketleri var. Sorumlu turizm seçenekleri için rezervasyon yaptırmak istediğini söyleyen insanların sayısı artıyor. Şimdiden bu sayı yüzde 70’in üzerinde.” dedi.
Sürdürülülebilirliğin birçok sektörde olduğu gibi konaklama sektöründe de tek bir standardının olmadığını dile getiren Huijbrechts, “Sürdürülebilirliğe artan bir odaklanma olduğunda, herkes bunun ne anlama geldiğini tanımlamaya çalışıyor. Radisson’da bunu uyumlaştırmaya yardımcı olmak amacıyla farklı endüstri platformlarının parçasıyız.
Turizm ve seyahat endüstrisi için önemli bir platform olan Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin ve ortak tanımlar bulmaya çalışan rakiplerimizle birlikte Sürdürülebilir Otelcilik Antlaşması’nın bir parçasıyız. Ayrıca Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi olan GSTC’nin bir üyesiyiz ve Türkiye, oteller için sürdürülebilirlik sertifikalarını teşvik etmek için bir anlaşma imzaladı.” şeklinde konuştu.
Inge Huijbrechts, karbon ayak izini azaltmanın çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Enerji, su ve atık ayak izimizi azaltmada her zaman başarılı olduk. 2010’dan 2019’a kadar Radisson Otel Grubu, enerji ve su tüketiminin ortalama ayak izini 30 oranında azalttı. Biz de şirket olarak 2050 yılına kadar net sıfırı taahhüt ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“2050’ye kadar karbon nötr olmayı hedefliyoruz”
2050’ye kadar karbon nötr olmayı hedeflediklerini belirten Huijbrechts, şunları kaydetti:
“Net sıfır olmak her şirket için büyük bir hedef. Bu yola giden yolu tanımlama şeklimiz ise bilime dayalı hedefler dediğimiz bir mekanizma içinde. Artık şirketlerin net sıfıra giden yolu nasıl hesaplamaları gerektiğini söyleyen bir kurum var. Dolayısıyla, onaylanmış, yayınlanmış, bilime dayalı hedeflere dayalı net sıfır emisyon taahhüdümüz var ve yaklaşık 2030 yılına kadar emisyonlarımızı yarıya indirmemiz gerektiği anlamına geliyor.
Bilime dayalı hedeflere göre değerlendirdiğimizde, 1., 2. ve 3. kapsam için bir hedefiniz olması gerekiyor. Kapsam 1 ve 2 yönetimi bizim tarafımızdan yapılan otellerimizdeki her şeyi kapsar. Kapsam 3 ise franchising otellerimiz ve tedarik zincirindeki emisyonları içerir. Küresel olarak da portföyümüzde ve Türkiye’deki portföyüzümüzde aynı zamanda franchise oteller bulunuyor. Karbon ayak izini azaltmak için franchising ortaklarıyla da yakın iş birliği içerisinde çalışmaktayız.”
Huijbrechts, Türkiye’de uzun yıllardır faaliyet gösterdiklerini aktararak, Radisson Blu Bosphorus Hotel’in Türkiye’de açılan üçüncü otelleri olduğunu, daha sonra ülkedeki portföylerini yapım aşamasında olan oteller ile birlikte 45’e çıkardıklarını ve yıl sonuna kadar 50’den fazla otellerinin olacağını ifade etti.
“Türkiye bizim için önemli bir destinasyon”
Türkiye’nin kendileri için önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Huijbrechts, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şirket olarak kilit pazarlarımızdan biri olan Türkiye’ye açıkça bağlıyız. Bizim için önemli bir pazar, önemli bir destinasyon. Ayrıca geçtiğimiz yıl otellerimize daha iyi hizmet verebilmek için bölge ofisimizi genişlettik. Gördüğümüz şey, bence çok büyük bir potansiyel ve çok fazla gelişme olduğu. Radisson olarak genellikle iş otelleriyle tanınıyoruz. Türkiye’de halihazırda 5 marka ile karşınızdayız. Radisson Collection, Radisson Blu, Radisson, Park Inn by Radisson ve Radisson Individuals.
Bu yılın sonunda İzmir’de bir markamızı daha, Radisson RED’i bünyemize katıyoruz. Şimdi ise tatil, sahil ve dağ destinasyonlarında ve ayrıca ikincil şehirler olan Yalova ve Eskişehir’de gelişiyoruz. Ayrıca, yakında Antalya Kaş’ta otel açacağız. Bodrum’da güzel bir Radisson Collection otelimiz var. Bu yüzden perspektif açısından, marka sayısını arttırıyoruz, portföyümüzü ve gittiğimiz yerleri genişletiyoruz ve yatırımcılarla ortaklık yaptığımız yerleri genişletiyoruz.”