Turist sayısı arttıkça otellerin konkordatosu da arttı. Bakanlık verilerine göre yılın ilk beş aylık (Ocak-Mayıs ) döneminde Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.47 artışla 17.809.078 kişi olarak gerçekleşti. Ancak bu sayılara rağmen otellerin konkordato ilan etmesi de dikkat çekti. Ekonomim’den Fehmi Köfteoğlu konuyla ilgili “Madalyonun öteki yüzü” başlıklı yazı kaleme aldı.
Köfteoğlu’nun yazsının tamamı şu şekilde:
Gelen ziyaretçi sayısına bakarak turizmde işlerin iyi gittiği söylenirken konkordatoya başvuran otellerin sayısı artıyor.
Bu nasıl oluyor?
Bakalım.
Bu tabloda madalyonun iki yüzü var. Ziyaretçi açısından işlerin iyi gittiği madalyonun bir yüzüdür. Bakanlık verilerine göre yılın ilk beş aylık (Ocak-Mayıs ) döneminde Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.47 artışla 17.809.078 kişi olarak gerçekleşti. Artış geçen yıl önceki yıla göre yüzde 23,65 idi. Buna göre ziyaretçi, sayı olarak artmış ama artış hız kesmiş, yarı yarıya düşmüştür. Bir de madalyonun öteki yüzüne bakalım.
Rusya pazarındaki yavaşlama nedeniyle oteller sezon için beklenen doluluk oranlarını yakalayamadı. Oteller başta Rusya olmak üzere diğer pazarlarda da fiyat indirimine gitti. Yükselen enfl asyon nedeniyle girdi maliyetleri otel fiyatlarından daha çok arttı.
Haziran ayı itibariyle otel fiyatları yıllık yüzde 92,94 artmışken otellerde kullanılan mal ve hizmetlerdeki fiyat artışı yüzde 101 oldu. Faiz giderleri yükseldi. İşletmelerin borç yükü arttı.
Bankalar kullandırdıkları kredilerin geri ödeme dönemi geldiğinde alacağın tahsil edilememesi durumunda ifl as isteminde bulunma, icraya verme yerine işletmeler borçlarını yeniden yapılandırma yoluna gidiyor.
Bu, işletmelerin ifl as etmesi yerine yeni bir yaşama şansı tanınması açısından iyi.
İşlerin iyi olduğu kâr oranlarının yüksek olduğu dönemlerde işletmeler bankaların önerdiği yolu kullanarak mali sıkıntıyı aşabilenler olduğu gibi buna rağmen sorunu aşamayıp ifl as edenler de oluyor.
Bankalar işletmelerin borçları yeniden yapılandırırken bu günün faiz oranlarını uyguluyor. İşletme daha önce yüzde 17-20 faiz ile aldığı borcu bu kez yüzde 60-80 gibi oranlarda üstleniyor. Bu da otellerin sırtındaki yükü artırıyor.
Kâr oranlarının düştüğü, nakit akışının azaldığı ortamda oteller mali açıdan zor duruma düşüyor.
Madalyonun iki yüzüne baktığımızda durum şudur: Sektörün son FTI ifl ası gibi olayların neden olduğu güncel sorunlar var.
FTI iflası gibi gelişmeler bu alanda yaşanan sorunları artırıp büyütüyor, ama tablonun nedeni değildir.
Otellerin kâr oranlarında düşüş ve artan borç yükü gibi yapısal bir sorunu var.
Konkordatoya başvuran otel sayısındaki artışın bir nedeni de bu sorundur. Konuya FTI’a yapılmış 400 bin rezervasyon üzerinden bakalım.
Otelci FTI ile aylar önce ileri tarihte gelecek müşteri için indirimli fiyatlar üzerinden anlaşmış. FTI da o anlaşma üzerinden otelin odalarını satmış. FTI ifl as edince diğer tur operatörleri otellerin karşı karşıya kaldıkları sıkıntıyı da kullanarak kendilerine bazı avantajlar sağlanması halinde o müşterileri otele yönlendireceklerini söylüyor.
İşletme mali sıkıntının büyümemesi ve nakit akışının kesilmemesi için bunu kabul ediyor. Bu durumda işletme oteli doldurur, ama dolu otelden elde edilen gelir ancak işletme giderlerini karşılamaya yeter, o gelirden borç ödemeye para kalmaz.
Bu durumda işletme, alacaklıların olası iflas isteminin önünü kesmek için konkordato başvurusunda bulunuyor. Artan konkordato başvuruları bir de bu açıdan değerlendirilmeli, madalyonun iki yüzüne bakılmalı.