Türkiye’nin en eski maden şehirlerinden Elazığ’da MTA tarafından bulunan bakır ve kobalt yanında çinko, kurşun, altın ve demir de içeren madenin işletmesiyle ilgili ihale sürecine kent müteşebbislerinden oluşan çok ortaklı yapı da dahil oldu. Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası ile Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği’nin öncülüğünde 3 binden fazla katılımcıya ulaşan Elazığ Girişim Grubu, 4 Nisan’daki ihaleye teklif vermeye hazırlanıyor.
Elazığlı önde gelen iş insanlarının girişimiyle oluşturulan ve SPK izniyle yatırımcı almaya başlayan “Elazığ Girişim Grubu” adına yapılan açıklamada ihale sürecine ilişkin çeşitli iddialar da gündeme getirildi. Daha önce tarihi 4 Nisan’a ertelenen ihalenin “belirli bir adresi” tarif ettiği belirtilerek hukuki süreç başlatıldığı kaydedildi.
Elazığ Girişim Grubu’na öncülük eden TSO Başkanı Asilhan Arslan, Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği-EMMAD Başkanı-TSO Meclis Başkanı Ahmet Yaşar ve iş insanı Oğuzhan Arslan DÜNYA’ya süreci anlattı.
“İhale süreci kontrolden çıktı gibi”
Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, sahaya ilişkin 9 Şubat’ta ihaleye çıkıldığını ancak ihale öncesi sorunların görülmeye başladığını söyledi. “İhale süreci kontrolden çıktı gibi. MAPEG’in (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) açtığı ihale kendi içinde çelişkiler barındırıyor” diyen Asilhan Arslan, “Bizce sekiz maddede ihalede mevzuata aykırılıklar sözkonusu. Bir acelecilik var. Büyük bir ihale hazırlığı olması gerekirken, MTA henüz sahanın teknik raporunu, arama faaliyet raporunun sonucunu yapıp sahayi MAPEG’e devretmemişken ihaleye çıkıldı. Esas endişemiz ihalenin belli bir kesime hitap ediyor olması” dedi.
EMMAD’ın açılan ihaleyle ilgili yürütmeyi durdurma istemli idari dava açtığını belirten Asilhan Arslan, oluşan havadan sonra ihalenin 4 Nisan’da yeniden yapılmak üzere ertelendiğini sadece “zenginleştirme işleminin Elazığ’da yapılması şartı konularak” şartnamenin yenilendiğini söyledi. Yeni şartnameye ilişkin de idari dava açacaklarını duyuran Asilhan Arslan, “Talebimiz, izabe tesislerinin ve ondan çıkacak uç sanayi ürünlerinin de Elazığ’da kurulma şartıdır” diye konuştu.
Arslan, konuyu anlatmak üzere şehrin ekonomiyle ilgili sivil toplum örgütleri ve oda-borsaları olarak Cumhurbaşkanı’ndan randevu istediklerini de kaydetti.
“Madencilikte deneyim sahibi şehrimiz ihale sürecine çok duyarlı”
“Şehir bu konuda çok duyarlı, kimse bunu görmezden gelemez” diyen ve Elazığ’ın 100 yıllık maden geçmişi olduğunu, hali hazırda şehirde madencilik faaliyeti yürüten şirketler olduğunu vurgulayan Oğuzhan Arslan da, böyle bir madeni işleyebilecek bilgi ve birikime sahip olduklarını vurguladı. Oğuzhan Arslan, “Bu ürünler kritik. Mesela kobalt, cam metal birleşme, jet motoru gaz türbini, paslanmaz çelik, veri saklama cihazları, süper alaşımlarda, elektrolize kaplama, elektronik cihazlardaki lityum pillerde-elektrikli araçlarda lityum pillerinde kullanılıyor. 40 milyon ton rezerv var. Zenginleştikten sonra yüzde 2.1 i bakır, 1 tonda 1 gram altın ispatlanmış durumda. MTA’nın zenginleştirme simülasyonunda bakır” dedi.
“Çok ortaklı şirketler kendini ispatladı”
EMMAD ve Elazığ TSO Meclis Başkanı Ahmet Yaşar da oluşturdukları çok ortaklı Elazığ Girişim Grubu’nun madeni işletmeye talip olduğunu, taşere etme ya da devretmesinin sözkonusu olmayacağını söyledi. Elazığ’ın hali hazırda şehrin potansiyeline uygun çok ortaklı şirketler marifetiyle, tarım, hayvancılık, gıda sanayii, yenilenebilir enerjide başarılı olduğunu belirten Yaşar, “Örnekleri olan, faaliyete geçmiş bir iş modeliyle maden işletmesine hazırlandık” dedi. Yaşar, “Katma değer Elazığ’da kalsın istiyoruz. En önemlisi de yaptığımız şirketlerde gelirin yüzde 2,5’unu da sosyal projelerde kullanacağız. Amacımız bu” dedi.