Pandemi sonrası “yeni normal” olan evden çalışma sistemi, ABD’nin ayağına dolanmaya başladı. Boş kalan ticari ofislerin değerlerinin düşmesi ve kredilerin ödenememesi yüzünden yeni bir bankacılık krizinin çıkmasından endişe ediliyor. Krizi ilk hisseden, hisseleri yüzde 60’lara kadar düşen New York Community Bank (NYCB) oldu.
Eski Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in devreye girmesiyle banka şimdilik kurtuldu. NYCB olayı, Kongre üyelerinin ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’la biraraya gelmesine de yol açtı. Politikacılar, “En kötü ne olabilir?” diye sorduğunda, Powell’ın cevabı, “Kayıplar olacak. Temas halindeyiz” oldu. ABD medyasının sıraladığı rakamlar da işlerin çok da iyi gitmediğine işaret ediyor:
-Moody’s Analytics’e göre, ABD genelindeki ofis alanlarının yaklaşık yüzde 20’si geçen yılın sonunda kiraya verildi. Bu, 40 yılı aşkın süredir en yüksek boşluk oranı.
– Bu sayının önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde artacağı tahmin edilirken, talepteki düşüş büyük şehirlerdeki gayrimenkul değerlerini de vuruyor.
-S&P Global’ın raporuna göre, ABD’deki ticari ofislerde 2019’un sonu ile 2022’nin sonu arasında 660 milyar dolarlık değer kaybı var.
-Vergi gelirinin yaklaşık yüzde 10’unu ofis mülklerinden elde eden New York’un önümüzdeki yıllarda 1 milyar dolardan fazla bir açıkla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
-Vergi gelirlerinin üçte birinden fazlasının ticari emlak vergilerinden geldiği Boston’daki analistler, bütçe açıklarının yaklaştığını tahmin ediyor: “Bu durum, şehrin yeni para yolu bulmasına zorlayacaktır.” Atlanta, Dallas ve diğer şehirlerde de uyarılar arttı.
Öte yandan ticari ofis krizinin ülkesel değil, bölgesel krizlere neden olacağına inananlar da yok değil. BBC’ye konuşan Moody’s Analytics’ten Thosmas LaSalvia onlardan biri…
Fed Başkanı da “Bunun yönetilebilir bir sorun olduğuna inanıyorum” dese de yine de açık kapı bırakıyor: “Eğer bu değişirse, söylerim.” Tüm bu tartışmaların ortasında Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu adlı özel bir kuruluş, 300 kadar yerel ve bölgesel bankanın risk altında olduğunu belirttiği şu raporu yayınladı: “Ortalama bir bankanın varlıklarının yaklaşık çeyreğini ve toplamda yaklaşık 2.7 trilyon dolarlık banka varlığını oluşturan ticari gayrimenkul (CRE) kredilerine odaklanıyoruz.
Kredi düzeyindeki verileri kullanarak, yüksek faiz oranları ve hibrit çalışma modellerinin benimsenmesinin ardından mülk değerlerinde yaşanan son düşüşlerden sonra, tüm kredilerin yaklaşık yüzde 14’ünün ve ofis kredilerinin yüzde 44’ünün, mevcut mülk değerlerinin olduğu bir ‘negatif özsermaye’ içinde göründüğünü bulduk.
CRE kredilerinde yüzde 10’luk bir temerrüt oranı yaklaşık 80 milyar dolar ek banka kaybına neden olacak. Eğer CRE kredi sıkıntısı, faiz oranlarının düşük olduğu 2022 yılı başında kendini gösterseydi, en kötümser senaryomuzda bile tek bir banka batmazdı.”
“Gayrimenkul geliştiricileri gerekirse iflas etmeliler”
Çinli yetkililer, Çin’in zor durumdaki gayrimenkul geliştiricilerinin büyük bir kurtarma paketi almayacağını belirterek, “kitlelerin çıkarlarına zarar verenlerin” cezalandırılacağı uyarısında bulundu.
Konut ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanı Ni Hong, “Ciddi şekilde iflas etmiş ve faaliyet gösterme kabiliyetini kaybetmiş gayrimenkul şirketleri için, iflas etmesi gerekenler iflas etmeli veya yasalara ve piyasa ilkelerine uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Kitlelerin çıkarlarına zarar veren eylemlerde bulunanlar kararlılıkla soruşturulacak ve yasalara uygun olarak cezalandırılacaktır. Gereken bedeli ödemeleri sağlanacaktır” dedi.
CNBC’nin haberine göre, Ni’nin yorumları, Evergrande’den Country Garden’a kadar büyük gayrimenkul geliştiricilerinin borçlarını ödeyemediği ve yeni konut satışlarındaki düşüşün gelecekteki işleri sorgulattığı bir dönemde geldi. Ni, yetkililerin konut satışlarını ve uygun fiyatlı konutların geliştirilmesini teşvik edeceğini belirtirken, uzun vadenin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.