Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla bir açıklama yayınladı. TMB Başkanı Erdal Eren, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkımı da beraberinde getirdiğini söyledi. Eren, “Görüyoruz ki öncelikle kentsel dönüşüm süreci her fırsatta dile getirdiğimiz üzere, afet odaklı ele alınarak, acilen tamamlanmalıdır” dedi.
“İhmal ve kusur öldürür”
6 Şubat’ta meydana gelen, 11 ilde yaklaşık 14 milyon vatandaşı doğrudan etkileyen ve 45 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açan Kahramanmaraş merkezli depremlerin acısını milletçe yaşadıklarını belirterek, “Kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve tüm ülkemize geçmiş olsun dileklerimizle, benzer felaketlerin bir kez daha yaşanmaması en büyük temennimizdir” dedi.
Devam eden afetlerle de Türkiye’nin deprem gerçeğinin sıklıkla kendini yeniden gösterdiğini aktaran Eren, “Her zaman söylediğimiz gibi insanları depremlerin değil, ihmal ve kusurlu yapıların öldürdüğü gerçeğiyle artık yüzleşmeliyiz.
2014 yılında sektörümüzün anayasası olarak 10 madde altında açıkladığımız ‘İnşaat Sektörü Bildirgesi’nde yapı güvenliğine ilişkin sorunlara ve çözüm önerilerine işaret etmiştik. O zamandan bu yana da ülkemizin yapılaşmasında ‘doğru planlama, doğru proje, ehil müteahhitlik ve sıkı denetim’in önemini doğa bize hatırlatıyor” şeklinde konuştu.
“Cezalar caydırıcı olmalı”
İnşaat sektörünün genelinde eğitim, denetim ve sorumluluk gibi alanlarda zaaflarının büyük olduğunu ifade eden Eren, son depremlerde de bunun örneklerini derin bir acıyla tecrübe ettiklerini kaydetti. Eren sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde 400 binden fazla müteahhit bulunuyor ve bunların bir kısmı da bırakın teknik eğitimi, hiç eğitim almamış kişilerden oluşuyor.
Öncelikle, 2019 yılında yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliliklerine göre sınıflandırılması için çıkarılan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik’, yurt çapında etkin ve taviz verilmeden uygulanmalıdır. Sektörde denetim sistemi mekanizmaları da mutlaka güçlendirilmelidir. Süreçte sorumluluğun çok taraflı olduğu gerçeğini kabul ederek, gündemimizden imar affı benzeri uygulamaları tümden çıkartmalı, aksine müeyyidelerin caydırıcı olmasını sağlamalıyız
“Kaybedecek zamanımız yok”
Erdal Eren, Türkiye’de 1999 Marmara depremi öncesi şartnamelerle yapılmış çok büyük yapı stokunun bulunduğunu ifade ederek, ‘Afet odaklı’ yaklaşımla kentsel dönüşüm adımlarının hızlandırılması büyük önem taşıdığını söyledi. Eren, “Vatandaşın inisiyatifine bırakılmadan güvensiz yapıların hızla tahliye edilerek dönüşümün devletin desteğiyle gerçekleştirilmesine ihtiyaç var.
Marmara depremi olasılığının her geçen gün arttığı ve başka bölgelerimizde risklerin sürdüğü bir ortamda, depreme hazırlanma için kaybedecek zamanımız yok. TMB olarak inşaat sektörünün diğer çatı kuruluşları ile birlikte 2020 yılı depremi sonrasında çözüm için gerekli gördüğümüz; ‘Ehil Yapı Müteahhidi, Güçlü Yapı Denetimi, Yetkin Mühendislik Sistemi, Mesleki Yeterlilik Belgeli İşgücü, Kaliteli Malzeme, Çok Yönlü İmar Mevzuatı ve Bilinçli Kamuoyu’ başlıklarını, Deprem Haftası vesileyle bir kez daha hatırlatmak istiyorum” vurguladı.