Akdamar adasındaki Surp Haç kilisesi, Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç’ın bir parçasını barındırmak maksadıyla Kral I. Gagik’in emriyle 915-921 yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiş. Dünyanın her yerinden ziyaretçisi olan adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılıyor. Kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap’tan alınma sahnelerle bezenmiş.
Plan bakımından merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç plana sahip kilisenin, orta mekanı yüksek kasnaklı, içten kubbe, dıştan piramidal külahla örtülü. Kubbenin yüksek tutulması kilisedeki dikey etkiyi açıkça ortaya koyuyor. Batı ve güneyden birer kapı ile girilen kilisenin çevresi daha sonraki dönemlerde ilave edilen yapılarla kuşatılmış. Kilisenin figürlü repertuarı da oldukça zengin. Bunun yanında İncil ve Tevrat’tan alınmış çeşitli sahneler bulunuyor.
Yunus Peygamber’in denize atılması, Hz. Meryem ve kucağında İsa, Adem ile Havva’nın Cennet’ten kovulması, Hz. Davut ile Kral Goliat’ın mücadelesi, Samson Filistinli ikilisi, ateşte üç İbrani genci, aslan ininde Daniel sahneleri bunların başlıcaları. Kilisenin içini de günümüzde büyük ölçüde bozulmuş olan freskler süslüyor. Bu fresklerde genel olarak Hz. İsa ile ilgili konular işlenmiş. Orta Asya Türk Sanatı etkilerini de üzerinde barındırması kiliseye fark katıyor.