Kurumdan yapılan açıklamada, Akkuyu NGS’de çatlak oluştuğuna yönelik, bazı medya organlarında ve sosyal medyada iddiaların yer aldığı anımsatıldı.
İddialara ilişkin paylaşılan video kaydı hatırlatılan açıklamada, “Konuya ilişkin paylaşılan videonun ilk bölümünde yer alan görüntüler, Akkuyu NGS tesisi kapsamındaki bina ve yapılara ait değildir. Bu görüntülerin, Akkuyu NGS inşaat sahasında bulunan yolun ve özel bir alanın bir kısmına ait olduğu görülmektedir. Herhangi bir binanın temeli olmayan bu beton yüzeyin üzerinde büyük bir iş makinesinin izleri görünmektedir. Ayrıca bu tür makinelerin beton zemin ve temelin üzerine çıkması mümkün değildir.” ifadeleri kullanıldı.
Video kaydında Akkuyu NGS’nin 3 numaralı ünitesine ait türbin binasının temelinde çimento tesviyesi yapılan bir kısmın da görüldüğü vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bina temelindeki taşıyıcı plaka görevini üstlenen beton zemin, binadan gelen yükün geniş alana dağılımı görevini üstlenir. Ayrıca temel yapısı için yer altı sularına karşı su yalıtımını sağlayan bu beton yüzey, montaj alanı için daha düz bir zemin oluşturur ve böylece inşaat demirinden oluşturulan demir karkasların daha hassas bir şekilde yerleştirilmelerini sağlar. Temel yapısı için hazırlanan zeminin oluşturulmasında her zaman beton kullanılmaz. Zemin bazen betonun yerine mıcır, çakıl veya kumdan oluşturulan katman şeklinde yapılır. Bu şekilde daha sonra üzerinde demir karkas montajı yapılması ve binanın temeli için düz bir saha oluşturulması sağlanır. Beton zeminde, tasarım parametreleri çerçevesinde herhangi bir değişikliğin olması, yapının rijitlik değerleri, inşa edilmekte olan binanın stabilitesini hiçbir şekilde etkilemez. Nükleer santralin bina ve yapılarının inşası için zeminin uygunluğu, bir dizi zemin araştırma çalışmaları sonucunda teyit edilmiştir.”
– “Akkuyu NGS’deki bütün çalışmalar denetim altında yürütülmektedir”
Açıklamada, Akkuyu NGS inşaat sahasındaki bütün çalışmaların, Türk, Rus ve uluslararası kalite ile güvenlik düzenlemeleri doğrultusunda Akkuyu Nükleer AŞ, yüklenici şirketler, Fransız mühendislik grubu Assystem gibi bağımsız denetim kuruluşları ve Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından gerçekleştirilen çok basamaklı ve sürekli denetimler altında yürütüldüğü belirtildi.
Zeminden çıkan suyun tahliyesiyle ilgili iddialara da değinilen açıklamada, şu bilgiler verildi:
“Zeminden suyun çıktığı görüntüler de inşaat çalışmaları esnasında yapılan, olağan su tahliye işlemlerini göstermektedir. Yer altı su seviyesinin yüksek olması ve bu suyun temel çukuru oluşturma veya temel beton döküm çalışmaları için engel teşkil etmesi gibi durumlarda inşaat sahasında geçici olarak zeminin kurutulmasına yönelik bir dizi işlem gerçekleştirilir. Bu işlemler, temel yapısı için su yalıtımı aşamasına geçilinceye ve yer altı su seviyesinin üzerine çıkılıncaya kadar devam eder. Bu amaçla, inşaat çalışmalarının yürütüldüğü alanlarda, pompalar yardımıyla biriken suyun tahliye edilmesi amacıyla suyun birikeceği pompa çukurları açılır. Görüntülerde yer alan ve zeminden su çıkışı olarak gösterilen bölümlerde tam olarak bu çalışmalara aittir. Su seviyesinin düşürülmesi amacıyla kullanılan oluklar, pompa çukurları, su toplama kuyuları, benzeri araç ve gereçler, iş teçhizatı ve makinelerinin çalışmasıyla bitişik bulunan binaların inşası ve kullanılması için engel teşkil etmeyecek şekilde tesis edilir. Sadece inşaat aşamasında yürütülen çalışmaların ana nedeni Akkuyu NGS sahasında ayrıca drenaj sistemlerinin inşa edilmesinden ibarettir. Bu sistem sayesinde yer altı su seviyesinin düşürülmesi ve yağmur sularının bina ve yapılardan uzaklaştırılması sağlanacaktır.”