Doğalgaz ve kömür fiyatları sert bir şekilde yükselirken Avrupa henüz kış gelmeden artan elektrik fiyatlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Enerji maliyetlerinin artmasının enflasyonu körükleyeceği ve ekonomik toparlanma üzerinde baskı oluşturabileceği de düşünülürken fiyatların Aralık ayına kadar yüksek seviyelerde kalmaya devam etmesi bekleniyor.
Doğalgaz fiyatlarının yükselmesiyle kömürden elektrik üretimine talep artarken karbon fiyatları da yükselişe geçti ve nihai olarak elektrik fiyatlarında rekor yükselişler görüldü.
Enerji sektöründen isimler ise doğalgaz fiyatlarındaki artışın Türkiye’yi de kötü etkileyeceğini çünkü Türkiye’nin fiyat artışlarını sınırlama kabiliyetinin hidroelektrik kapasitesiyle sınırlı olduğunu vurguladı. Devletin gelen fiyat artışı dalgasını engellemeye çalışacağını fakat kurak sezon ve şu anki rezervuar doluluk seviyelerinden dolayı fiyat artışlarını engellemede başarılı olamayacağı düşünülüyor.
Avrupa’da elektrik fiyatlarındaki yükselişin doğalgaz, kömür ve karbon fiyatları olmak üzere üç ayağı bulunuyor. Fakat elektrik fiyatlarındaki artışın döngüsü Rusya’nın Avrupa’ya doğalgaz tedarikini azaltmasıyla başladı ve 2021 başından bu yana devam ediyor.
Doğalgaz fiyatları neden yükseliyor?
Avrupa’da doğalgaz fiyatları, Rusya’nın Ukrayna üzerinden tedariki azaltması ve Kuzey Akım 2’nin inşaat süreciyle ilgili gelişmelerle Eylül 2020’den bu yana neredeyse 4 katına çıkarken kışın yaklaşmasıyla beraber rezerv seviyesi salgın öncesine göre düşük kalan doğalgaz depolarının da doldurulması fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı artırıyor.
Independent Commodity Intelligence Service’in (ICIS) verilerine göre, Rusya’nın Yamal boru hattıyla Belarus, Polonya ve Almanya’ya aktardığı doğalgaz miktarı Ağustos ayında günlük 20 milyon metreküpe kadar geriledi. Boru hattından normalde aktarılan doğalgaz miktarı günlük 81 milyon metreküp civarında bulunuyordu.
ICIS Avrupa Gaz Analisti Tom Marzec-Manser ise Gazprom’un Avrupa’ya doğalgaz aktarımını azaltarak Kuzey Akım 2’nin gerekliliğini vurgulamak isteyebileceğini söylüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise Rusya’nın boru hattını siyasi bir ‘silah’ olarak kullanması halinde daha fazla yaptırımla karşılaşabileceğini vurgulamıştı.
Kuzey Akım 2 tamamlandı
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov 6 Eylül’de yaptığı açıklamada Kuzey Akım 2 boru hattının inşaatının bittiğini yıl sonundan önce hattın operasyonel hale geleceğini söyledi. Boru hattının operasyonel hale gelmesiyle birlikte Avrupa’ya doğalgaz tedarikinin artması ve kışın doğalgaz fiyatlarının gerileyebileceği ya da fiyatlardaki yükselişin durdurulabileceği düşünülüyor.
Toplam maliyeti 10 milyar avro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya sevk edilmesi planlanıyordu.
ABD, Ukrayna, Polonya ile Baltık ülkelerinin inşasına karşı çıktığı projenin ortakları arasında proje sahibi Gazprom’un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler yer alıyor.
Projeye karşı çıkan ülkeler, Kuzey Akım 2’nin Avrupa ülkelerinin Rusya’ya bağımlılığını artırmaya çalıştığını savunuyor.
Kömüre geri dönüş
Doğalgaz fiyatlarındaki artışın elektrik üretimi için kâr marjını düşürmesiyle elektrik üreticileri kömüre yöneldi. Üreticilerin kömüre yönelmesiyle birlikte Avrupa’da karbon emisyon izin kontratlarının fiyatı da 1 senede iki katını aştı.
Bloomberg NEF’in raporuna göre, linyitten elektrik üretimi artan enerji fiyatlarıyla birlikte daha kârlı bir hale gelirken linyitten üretilen elektriğin fiyatı da Mayıs ayından bu yana megawatt-saat başına 25 euroya yakın artış kaydetti.
Doğalgazdaki maliyet baskısından dolayı kömürden elektrik üretiminin artmasıyla karbon emisyon izinlerine olan talep de Emisyon Ticaret Sitemi kapsamında artış gösterdi.
Karbon fiyatları kömüre artan talep sonrası yükseldi
Kömürden elektrik üretmek isteyen üreticiler, falzadan neden oldukları her bir ton karbon için emisyon izni satın almak zorundalar. Kömürden üretimin artması da karbon salınımını artırarak karbon izinlerine olan talebi körükledi. Bu da karbon izin kontratlarının fiyatını önemli ölçüde yukarı taşıdı.
Karbon izin fiyatlarının artması da kömürden elektrik üretimini daha maliyetli bir hale getirerek Avrupa ve İngiltere’de elektrik fiyatlarının rekor kırmasına neden oldu.
Avrupa ve İngiltere’de elektrik fiyatları rekor kırdı
Avrupa elektrik fiyatları göstergesi olan Almanya-Avusturya elektrik fiyatları, doğalgaz ve karbon emisyon izinlerindeki fiyat artışı sonrasında finansal kriz zamanında ulaştığı seviyeyi aşarak yeni bir rekor kırdı.
İngiltere’de ise düşük seyreden rüzgarlar sonrasında yenilenebilir enerji üretiminin düşmesiyle elektrik fiyatları 6 Eylül haftasına rekorla başlayarak megawatt-saat başına 200 sterlinin üzerine tırmandı. Hükümet fiyatlardaki artışı takiben operasyonel olmayan iki termik santralin devreye sokulmasını istedi.
Analistler ise yaşanan örnek üzerine yenilenebilir enerjinin talebi karşılama konusunda geleneksel kaynakların yerini alamayacağını ve bundan dolayı yeşil dönüşümde yenilenebilir enerjinin yanında doğalgaz gibi yeni enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulabileceğini belirtti.
Avrupa’daki artış Türkiye’yi nasıl etkiler?
Enerji sektöründen isimler ise fiyat artışının Türkiye’yi kötü etkileyeceğini çünkü Türkiye’nin bunu sınırlama kabiliyetinin hidroelektrik kapasitesiyle sınırlı olduğunu vurguladı. Devletin gelen fiyat artışı dalgasını engellemeye çalışacağını fakat kurak sezon ve şu anki rezervuar doluluk seviyelerinden dolayı fiyat artışlarını engellemede başarılı olamayacağı düşünülüyor.
Türkiye’nin artan fiyatlara karşı diğer seçeneğinin LNG ithal etmek olabileceğini söyleyen kaynaklar, yüksek LNG fiyatlarından dolayı bunun da fiyatların önünü almakta etkili olamayacağını belirtti.
Artan doğalgaz fiyatlarıyla birlikte Türkiye’de ikinci yenilenebilir enerji dalgasının başlayabileceği de konuşulanlar arasında yer alırken en azından Aralık’a kadar doğalgaz fiyatlarının yüksek kalmaya devam etmesi bekleniyor.