Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifi ile oluşturulan Atatürk Orman Çiftliği bölgesindeki Ankara Çimento Fabrikası 1926 yılında kuruldu. Fabrika, 1989 yılında özelleştirildi. Çitosan’dan Fransız sermayeli Set Group’un satın aldığı fabrika 25 Mart 2011 tarihinde Limak Holding’e bağlı Limak Batı Çimento Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne devredildi.
Limak Holding’in fabrika arazisi üzerinde bir proje hazırlığında olduğu ortaya çıktı. Hazırlanan proje dosyasında yer alan bilgilere göre, Kültür Varlıkları Bölge Kurulu, 16 Mayıs 2016 tarihinde; fabrika alanının “kültür varlığı özelliği taşımadığını” belirledi. Kurul, fabrika alanında imar planı yapılabileceğine karar verdi.
Ankara Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ise 24 Mayıs 2019 tarihinde fabrika alanında “imar planı yapılmasına onay verdi.” Limak Holding’in, 588 bin metrekare fabrika arazisi üzerinde, en çok dört katlı konut, ticarethane, okul, cami gibi birçok yapı için proje hazırlığında olduğu öğrenildi.
LİMAK YETKİLİSİ PROJEYİ DOĞRULADI
ANKA’dan Tamer Arda Erşin’in haberine göre, bir Limak Holding yetkilisi, projeyi doğruladı. Ancak, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) imar başvurusu yapılıp yapılmadığı konusunda bilgisi olmadığını söyledi. Holding yetkilisi, “Biz, sadece burada çimento fabrikası vardı şehrin dışına taşıdık. Yine Ankara’ya değer katacak bir imar planı üzerinde çalışılıyor. Bunu da ABB, Çevre Bakanlığı, Etimesgut Belediyesi üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ise bu projeye olumsuz görüş bildireceği ve ilerleyen günlerde Limak yetkililerine ileteceği öğrenildi.
MİMARLAR ODASI: “YARGIYA TAŞIRIZ”
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise Limak’ın buraya konut ve ticarethaneye açmasının “kabul edilebilir olmadığını” söyledi. Tezcan, “Burası AOÇ arazisi ve kamusal bir alan için şartlı olarak devredilmiş durumda” dedi. Candan, Limak’ın yaptığı planlama süreçlerini yargıya taşıyacaklarını belirterek, alana ilişkin Koruma Kurulu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı kararlara da dava açacaklarını dile getirdi.
Candan, fabrikanın AOÇ arazisi üzerinde olduğunu anımsatarak, “Eğer arazi amacı dışında kullanılıyorsa, AOÇ’ye geri iade edilir. İster özel mülkü olsun, ister başka bir şey olsun” dedi. Candan, burayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün miras bıraktığını vurgulayarak, “Buranın, adı sayılı 5’li yapı olarak öngörülen Limak’a verilmesi ve ardından da AOÇ manzaralı ticaret ve konutun olduğu bir alana dönüşmesi, Türkiye’deki talan sürecinin büyük örneklerinden biri” diye konuştu.
“BAŞKA ÇİFTLİĞE”
Candan, AOÇ’nin “koruma amaçlı nazım imar planına” ilişkin açılan davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde olduğunu anımsatarak, “Limak başka yerde kendisine konut ve ticaret inşa etsin. Atatürk’ün şahsi mal varlığının üzerinde, şartlı bağışına aykırı uygulama kabul edilemez. Limak sen başka çiftliğe” dedi.
ATATÜRK’ÜN İMZASI BULUNAN KARARNAME
Limak’ın proje kitapçığında Atatürk’ün 16 Mayıs 1928 tarihli kararnamesi de yer aldı. Kararnamede çimento fabrikasının 600 bin Türk lirasına kurulduğu görülüyor. Kararnamede dönemin Başvekili İsmet İnönü’nün de imzası bulunuyor.