İstanbul’un Sarıyer ilçesinde yaşayan Hülya Nevzat Erinç, ölen eşinin emekli maaşıyla hayatını sürdürmeye çalışıyordu. Ancak ev sahibi, 3 bin lira olan kirasını 10 bin liraya yükseltti. Kirayı ödeyemeyen Erinç, intihara kalkıştı. Hastaneye kaldırılan Erinç’in yaşam mücadelesi sürerken, kira fiyatlarındaki fahiş artışlar tekrar gündeme oturdu.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Av. Ali Güvenç Kiraz, Cumhuriyet TV’ye yaptığı açıklamada Cumhuriyet tarihinin en ciddi barınma krizinin yaşandığını ifade etti ve çözüm yollarına işaret etti.
“CUMHURİYET TARİHİNİN EN CİDDİ BARINMA KRİZİ”
Barınma hakkının anayasal dayanağına işaret eden Kiraz, “Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en ciddi barınma kriziyle karşı karşıya. Ev sahipliği oranı tarihimizin en düşük noktasına gelmiş durumda. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında ‘bir Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşını konut sahibi yapmakla yükümlüdür’ hükmü neredeyse yarı yarıya ihmal edilmiştir. Son iki yıl içerisinde kokunç bir tabloyla karşı karşıya kaldık” ifadelerini kullandı.
“KİRA HUKUKU KONUSUNDA HAKLARIMIZI BİLMELİYİZ”
Kiraz, kiracının yasal haklarını anlatarak “Öncelikle bir yasal mevzuat var. Bu yasal mevzuatta 1 Temmuz 2023 ile 1 Temmuz 2024 arasındaki kira artışları yüzde 25 kuralıyla sınırlandırılmıştır. Hülya hanım bu artış ile kendisinin taciz edilmemesini istediğinde mal sahibi hiçbir şekilde Hülya hanımı evden çıkaramaz, hiçbir şekilde baskı kuramaz. Baskı kurarsa bunun Türk Ceza Kanunu’nda bir yaptırımı vardır. Kira hukuku konusunda haklarımızı bilmemiz gerekiyor” uyarısında bulundu.
“KRİZİ YARATANLAR SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR”
Sorumlulara dikkat çeken Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada çok ciddi bir barınma krizi, çok ciddi bir ekonomik kriz var. Bu krizi yaratanlar mal sahibi ve kiracılar arasındaki sorunlara hiçbir çözüm üretemiyorlar. Bu tablo eylül ayında, okulların açıldığı, öğrencilerin ciddi br sirkülasyon içine girdiği dönemde maalesef düşme ihtimali görünmüyor. Türkiye’nin bu tablodan çıkabilmesi mevcut ekonomik yapıyı sürdüren zihniyetle mümkün değil. Hollanda’da, Fransa’da, İspanya’da çokça gördüğümüz ‘kiralık sosyal konut’ uygulamasına Türkiye’nin geçmesi lazım. Sosyal konut, devletin, belediyelerin ve özel sektörün çok rahat üretebileceği konutlardır.”
“ŞU AN YAŞANAN TABLO KÜLTÜREL ÇÖKÜŞ”
Kiraz, yaşanan sorunların Türkiye’nin yapısını değiştirdiğini vurgulayarak, “Türkiye’de kiralık konut meselesine yaşadığımız en büyük sorun, yabancıya mülk satışı ve fiyatların artması sebebiyle özellikle kentlerde yaşayan entellektüel kesimin sosyal olarak bu hayattan uzaklaşması olarak yansıyor. Örneğin Kadıköy’de birçok gazeteci, avukat dostumuz başka şehirlere taşınıyor. Bu artış devam ettiği müddetçe buraya kentin yeni zenginleri geliyor. Bu ilçelerin dokuları bozuluyor ve sosyolojik tabloyu değiştiriyor. Şu an yaşanan tablo bir kültürel çöküş ve bu tabloyu çözebilecek unsur Türkiye’nin mevcut siyasi yapısının değişmesidir” açıklamasında bulundu.