Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, dava şartı arabuluculuk müessesesinin 28 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu hale getirildiği anımsatıldı.
Açıklamada, tüketici mahkemelerinde ya da tüketici mahkemesi oluşturulmayan yerlerde bu sıfatla hareket eden asliye hukuk mahkemelerinde tüketici uyuşmazlıkları için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının, dava şartı olarak kabul edildiği ancak belli hususlarda istisnalar belirlendiği ifade edildi.
Açıklamada, konunun ayrıntılarına ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“Söz konusu istisnalar arasında tüketici hakem heyetlerinin görev sınırlarında kalan ve 2020 yılı için değeri 10 bin 390 liraya kadar olan tüketici uyuşmazlıkları ile tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tüketici mahkemelerine yapılan itirazlar sayılmış olup, bu hususlar zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında tutulmuştur. Diğer taraftan, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, tüketici örgütleri ve Bakanlığımız tarafından genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı bir durumun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin tüketici mahkemelerinde açılan davalarda dava şartı olarak arabuluculuk hükümleri uygulanmayacaktır. Ayrıca, seri ayıplı malların ayıplı olduğunun tespiti, bu tür malların üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve malın toplatılmasına ilişkin açılan davalarda ve tüketici işlemi mahiyetinde olan taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarla ilgili davalarda da dava şartı olarak arabuluculuk hükümleri uygulanmayacaktır.”
Tüketici lehine hükümler
Düzenlemeyle zorunlu arabuluculuğun genel hükümlerinden ayrı olarak tüketiciler lehine bazı hükümler getirildiğine işaret edilen açıklamada, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ilgili hükümlerinin tüketici aleyhine uygulanmayacağı bildirildi.
Açıklamada, dava şartı arabuluculuğun ilk toplantısına mazeret bildirmeksizin katılmayan tüketicinin aleyhine yargılama gideri ve arabuluculuk ücretine hükmedilemeyeceği belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Bu noktada Adalet Bakanlığı tarafından karşılanacak arabuluculuk ücreti, arabuluculuk ücret tarifesinin birinci kısmına göre en fazla 2 saatlik ücret tutarı olacak. Arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması halinde arabuluculuk ücreti, davalıdan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedilecek.”
Düzenlemeyle zorunlu arabuluculuğun genel hükümlerinden ayrı olarak tüketiciler lehine bazı hükümler getirildiğine işaret edilen açıklamada, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ilgili hükümlerinin tüketici aleyhine uygulanmayacağı bildirildi.
Açıklamada, dava şartı arabuluculuğun ilk toplantısına mazeret bildirmeksizin katılmayan tüketicinin aleyhine yargılama gideri ve arabuluculuk ücretine hükmedilemeyeceği belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Bu noktada Adalet Bakanlığı tarafından karşılanacak arabuluculuk ücreti, arabuluculuk ücret tarifesinin birinci kısmına göre en fazla 2 saatlik ücret tutarı olacak. Arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması halinde arabuluculuk ücreti, davalıdan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedilecek.”