Aile şirketi olarak kurulan ve kum ocağı işletmeciliği yapan Mendeş Grup 1995 yılında zor koşullar altında ikinci el beton mikseri ve pompası satın alarak Muş’un ilk beton santralini kurdu.
İnşaatçılar hazır betona alışkın olmadığı için 2 yıl boyunca hazır betonu piyasaya anlatmaya çalıştı.
Şirket kurucuları 6 yılda Muş’ta önemli bir büyüme sağladıktan sonra yeni pazar arayışlarına girdi.
Doğu’da kış aylarında inşaat yapılamadığı için kamyonuyla beraber kışın çalışmaya geldikleri Aydın’a yatırım yapmaya karar verdi.
İkinci hazır beton santrali Aydın’da kuruldu.
Babası Aydın’a taşındıktan kısa süre sonra vefat etmesinin ardından aile şirketinin başına geçen Yunus Mendeş kardeşleriyle beraber babalarından kalan mirası daha da ileriye taşıdılar.
Bugün İzmir ve Ege bölgesinin en önemli hazır beton üreticilerinden olan Mendeş Grup saatlik 1.000 metreküp üretim kapasitesine sahip.
Mendeş Grup Hazır Beton Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Mendeş şirketin faaliyetleri hakkında bilgi verirken son dönemlerde gündemde olan çimento ve beton zamlarıyla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
5 BETON SANTRALİ, SAATTE 1.000 METREKÜP ÜRETİM KAPASİTESİ
İzmir ve Aydın’da 5 beton santrali ile hizmet verdiklerini belirten Yunus Mendeş, “Aydın’daki beton santralimizin ardından İzmir Torbalı’da bir beton santrali açtık. Mehmet amcamızla beraber açmıştık, daha sonra ayrılma kararı aldık. Aydın’daki santral bize kaldı, Torbalı’dakini amcama bıraktık. Muş’taki santralimizi sattık. Aydın’ın Nazilli ve Kuşadası ilçesinde iki santral, İzmir’in Gaziemir ve Bornova ilçesinde iki santral daha açtık. Toplam 5 beton santrali ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Gaziemir, Bornova ve Aydın santrallerimizde saatte 250 metreküp, Kuşadası’nda 130 metreküp, Nazilli’de ise 120 metreküp üretim kapasitesine sahibiz. Şirket bünyemizde 18 pompamız var. Pompalarımızın uzunluğu 36-57 metre arasında. Ege Bölgesi’nde en uzun pompa bizde. Her tesisimizde 15 adet mikser var. Bunun haricinde nakliye araçlarımız var. Rakiplerimiz çok büyük. Büyük holdinglerle rekabet ediyoruz. Ama bizim ikili ilişkilerimizin çok iyi olmasından dolayı tercih ediliyoruz. Müşterilerimiz her hangi bir sorun yaşadığında doğrudan bize ulaşabiliyor. Her zaman işimizin başında olduğumuz için büyük holdinglerle yarışabiliyoruz” dedi.
BETONDA DEĞİL, ÇİMENTODA TEKELLEŞME VAR
İzmir’de betoncuların tekelleşmediğini, çimentocuların tekelleştiğini belirten Mendeş, “İzmir’de çimentoyu kimden alacağımız bellidir. İkinci bir seçeneğimiz yok. Betondaki fiyat artışları betoncuların bir politikasından değil çimentocuların politikasından kaynaklanıyor. Hazır beton üretimi çok maliyetli bir iş. Çok büyük yatırımlar gerektiriyor. Basit bir mikserin maliyeti 100-110 bin Euro civarında. Kar marjı çok düşük. Biz 2 yıldır hep zarar ettik. Rekabetin fazla olması ve inşaat işlerinin az olmasından dolayı maliyetlerin altında fiyatlar verdik. Bizim sabit giderlerimiz var. Belli bir kapasitenin altına inemiyoruz. Bu yüzden maliyetin altında fiyatlar vermek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.
BETONDAKİ FİYAT ARTIŞININ NEDENİ ÇİMENTOCULAR
Bugün beton fiyatlarında ciddi bir artış olduğunu ne yazık ki hepimiz görüyoruz diyen Mendeş sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Bu artışın sebebi tamamen çimentodur. Çimento şirketleri karlılık oranının yüksek olması ve nakit para avantajından dolayı ihracata yöneldi. Hem daha düşük fiyata hem de vadeli satış yapmak istemiyorlar. İhracatın altında fiyat vermek istemiyorlar. Beton fiyatını çimento belirliyor. Maliyetimizin yüzde 60’ını çimento oluşturuyor. Çimento fiyatları yüzde 75 civarında arttığı için biz de artırmak zorunda kalıyoruz. Fiyatlar arttığı için bizim kar marjımız artmıyor. Hala istediğimiz kar marjına ulaşmış değiliz. Betonda şu hesap vardır. Bir ton çimentoyu ne kadara alıyorsanız 1 metreküp betonu o fiyata satarsanız kar edersiniz. Çimentoyu 100 liraya satsınlar biz de 100 liraya beton satalım. Biz şu anda 370 TL’ye çimento alıyoruz, 270 liraya beton satıyoruz. Bu zamların hiçbiri betoncuların cebinde kalmıyor. Piyasada fiyatların 450 dolara kadar yükseleceği söylentileri var. İç piyasada çimento tedarik etme konusunda sıkıntılar başladı. Çimento firmaları betonculara kota uygulamaya başladı.”
ÇİMENTO FİRMALARI 15 GÜNDE BİR ZAM HABERİ VERİYOR
Çimento şirketlerinin art arda zam haberi verdiğini belirten Mendeş, “Çimentocular 15 günde bir bize zam haberi bildiriyor. Biz de dönüp 300 müşterimize zam yapılacağını açıklamak zorunda kalıyoruz. 15 günde bir 300 insana derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Fiyatı nereye getirmek istiyorsanız bize söyleyin biz de insanlara fiyat bu kadar diyebilelim. 15 günde bir insanlara zam haberi vermek istemiyoruz. Çimento aldığımız firma mail atıp 2 gün sonra fiyat artacak diyor. Bu tutumlarından dolayı ben artık çimentoyu Balıkesir’den alıyorum” sözlerine yer verdi.
İZMİR’DE BETON FİYATLARI DİĞER İLLERDEN DAHA UCUZ
İzmir’de beton fiyatlarının diğer illere göre daha ucuz olduğunu belirten Mendeş nedenini de şu şekilde açıkladı, “ Aydın’da betonu daha pahalıya satıyoruz. 130 bin nüfusu olan Muş’ta bile beton 230-240 liradan satılırken biz İzmir’de 160 liraya beton satıyorduk. İzmir’de fiyatların düşük olmasının nedeni beton firmaları arasındaki rekabet. Firmaların üretim kapasitesi yüksek ama iş az. İzmir’de beton sevkiyatı da çok zor. Beton en fazla 2 saat içerisinde yerine ulaşmalı. Kuşadası’nda sevkiyat en fazla 10 dakika sürüyor. İzmir’de sevkiyat bir saat sürüyor. Maliyet daha yüksek olmasına rağmen fiyatlar daha düşük”
AR-GE’YE ÇOK CİDDİ YATIRIMLAR YAPTIK
Betondaki son düzenlemeler ile ilgili de bilgi veren Mendeş, “Yeni düzenlemelerle beraber beton kalitesinde insan faktörü tamamen ortadan kalktı. Elektronik Beton İzleme Sistemi (EBİS), E- Irsaliye ve Barkod sistemi getirildi. Mikser santralden çıktığında barkod sayesinde içerisinde ne var hepsini görebiliyoruz. Biz de bu sistemlere uygun olarak çok ciddi ar-ge yatırımları yaptık. Kendi laboratuvar sistemimizi de geliştirdik” sözleriyle konuşmasını noktaladı.