Bu tip köprülerin neredeyse tamamı düzdür çünkü ilkokulda da öğrendiğimiz gibi “iki nokta arasındaki en kısa çizgi bir doğru parçası oluşturur.”
Madem kural böyle, o zaman neden fazladan inşaat malzemesi harcanmış ve sürücülere de ekstra yakıt ve zamana mal olmuş?
Köprünün mimarı Rafael Viñoly’nin son derece mantıklı sebepleri var:
Alışılmadık dairesel tasarım her ne kadar bazı dezavantajlara neden olsa da geniş bir bakış açısından bakıldığında yararları zararlarından çok daha fazla.
Bölge turistik bir yer ve köprü, doğa harikası bir lagünün üzerinden geçiyor. Burada çok sayıda kuş türü ve çeşitli hayvanlar yaşıyor.
Sürücüler bu kavisler sayesinde hızlarını düşürdüklerinde, hızdan kaynaklanan araba gürültüsü de ciddi oranda azalmış oluyor. Böylece ekosistemdeki canlıların ürkmesinin önüne geçiliyor.
Ayrıca harika bir panoramik manzara olduğu için yolcular bu görselliğin tadını çıkararak köprüden geçiyor.
Köprü sadece araçlar için yapılmamış, yayalar için de bir yürüyüş yolu bulunuyor.
İsteyenler burada kuş gözlemciliği yapabiliyor, manzarayı izleyebiliyor ve balık tutabiliyor.
Kenarda insanlar da olduğu için hızdan kaynaklanan olası bir kazanın da önüne geçilmiş oluyor.
Bu köprü yapılmadan önce insanlar arabalarını teker teker küçük teknelerle geçiriyormuş.
Fırtınalı günlerde ise geçmek mümkün olmuyormuş. Ancak şimdi, Laguna Garzón Köprüsü her gün 1.000’den fazla araç için bir geçiş sağlıyor.