Erdoğan açılıştaki konuşmasında önemli mesajlar verirken “Dünyanın farklı köşelerinde terörün insanlık dışı yüzüne her geçen gün muhatap oluyoruz. Yeni Zelanda’da katliam ile Sri Lanka’daki terör saldırısı tehdidin boyutlarını bir kez daha ortaya koymuştur. Artık hiç kimsenin terör karşısında; fakatlı amalı cümleler kurma lüksü yoktur. Bundan sonra hiçbir devlet teröristler arasında iyi kötü ayrımına gidemez. Terör örgütlerine karşı artık daha ilkeli, tutarlı, net bir tavır alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Saygıdeğer Cumhurbaşkanları, kıymetli Başbakanlar, değerli bakanlar, büyükelçiler, sevgili İstanbullular; aziz kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum.
Yurt dışından ülkemizi teşrif ederek bu sevinçli anımıza ortak olan kıymetli misafirlerimize, şahsım, milletim adına hoş geldiniz diyorum. Bugün bizleri bir araya getiren, gönüllerimizi buluşturan yüce Allah’a hamd-ü senalar ediyorum. Resmi açılışını yaptığımız Büyük Çamlıca Camimizin İstanbul için ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
İstanbul’umuzun güzelliğine güzellik katan Büyük Çamlıca Camii’nin içinden cemaati, minarelerinden ezanı, kubbesinden Kur’an nidalarını kıyamete kadar eksik etmesin diye rabbime dua ediyorum. Bu vesileyle 566 yıl önce İstanbul’un kapılarını İslam’a açan Büyük Sultan Fatih Sultan Mehmet’i, bu coğrafyaya medeniyetimizin damgasını vuran Mimar Sinan’ı rahmetle, minnetle yad ediyorum. Asırlardır canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimize rahmet niyaz ediyorum. Gazilerimizden darı bekaya intikal edenleri şükranla anıyor, hayatla olanlarına hayırlı, sağlıklı ömürler diliyorum. 11 aylık hasretin ardından Pazar gecesi kavuşacağımız Ramazanı Şerif’inizi tebrik ediyorum.
“ESERİMİZLE İSTANBUL’U İLMEK İLMEK DOKUYACAĞIZ”
İnşallah haftaya Cuma bir büyük eseri de Ankaramızda, Başkentimizde açıyoruz. Havalimanı yolu üzerinde biliyorsunuz o dev eseri de inşallah haftaya Cuma günü halkımızın hizmetine sunacağız.
İstanbul birbirinden güzel camileriyle, türbeleriyle, gökkubbeyi süsleyen zarif minareleriyle görenleri kendine meftun eden bir şehirdir. İstanbul 6 asra yakın zamandır semalarından ezanın eksik olmadığı kutlu bir şehirdir. Rabbim bizlere Marmaray’ı, Avrasya Tüneli, Yavuz Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı gibi eserlerle silinmez izler bırakmayı nasip etti. Çeyrek asırdır İstanbul’a hizmet için geçirdiğimiz her anın mutluluğunu yüreğimizde hissettik. Gecemizi gündüzümüze katarak İstanbul için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
Gönlünü bu şehire kaptıran aşıklar için bulundukları yer önemli değildir. İstanbul sevdalıları için; koltukların, makamların hiçbir kıymeti yoktur. Biz de hangi görevden olursak olalım, eserimizle İstanbul’u ilmek ilmek dokuyacağız.
‘HER NE KADAR BİRİLERİ ‘NASIL DOLDURACAKSINIZ’ DESELER DE ELHAMDÜLİLLAH DOLUYOR’
Burası aynı zamanda bir külliye. Sadece bir camii değil. Sergi salonlarıyla, konferans salonlarıyla, Türk-İslam eserleri müzesiyle burası aynı zamanda büyük bir külliye. Sizlerin de gördüğü gibi Büyük Çamlıca Camii, mimarisi konumuyla muhteşem bir eserdir.
Büyük Çamlıca Camii’nin öne çıkan bazı vasıflarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Çamlıca camii 57 bin 500 metre karelik bir alana kuruludur. Toplam inşaat alanı 350 bin metrekaredir. Burası ibadet bölümü yanında, konferans salonu, kütüphane, atölyeler, otoparka sahip külliyelerdir. Camimiz 6 minareye sahiptir. Aynı anda camimizde 65 bin mümin ibadetini gerçekleştirebiliyor. Her ne kadar birileri ‘nasıl dolduracaksınız’ deseler de elhamdülillah doluyor.
Engelli dostu olarak inşa edilen külliye içerisinde geleneksel el sanatlarının icrası için de 2500 metrekare alana sahip atölyeler var. Türkiye’nin en büyük camisi vasfını taşıyan bu eser İstanbul’un her noktasından rahatla görülebiliyor.
‘MİLLETİMİZİN CAMİYİ CEMAATSİZ BIRAKMADIĞINI GÖRÜYORUZ’
İmanın şartını temsilen 6 minaresi var. Bunlardan üç şerefeli, dördü minare; Malazgir Zaferi’ne istinaden 107,1 metre yüksekliğinde yapılmıştır. Kubbenin iç yüzeyine 16 Türk devletini temsilen Allah’ın isimlerinden 16’sı Haşr Suresi’nin son iki ayetinden istifade edilerek yazılmıştır.
Camiler Müslümanların cem olduğu yani birleştiği, bütünleştiği, aynı safta kalplerini birbirine kenetlediği mekanlardır. Adına ümmet dediğimiz; sınıf, sınır, mesafe, renk, dil, ırk tanımayan evrensel kardeşliğimiz evvela camilerimizde vücut bulur. Müminler tüm renkleriyle, ümmet olduklarının, kardeş olduklarının bilincine öncelikle camilerde varır. Bundan dolayı camiler sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda günde 5 defa muhabbetimizin mayalandığı yerlerdir.
Milletimizin Büyük Çamlıca Camiine sahip çıktığını, camiyi cemaatsiz bırakmadığını görüyoruz; Cumalar ve inşallah mübarek geceler bunların yanında sabah namazında bile buranın dolup taşması, vatandaşlarımızın sahiplenişinin göstergesidir. Çamlıca Camisi cemaatsiz kalmayacak, dolup taşmaya devam edecektir.
‘CİHAD DEĞİL, TERÖRDÜR, VAHŞETTİR, CİNAYETTİR…’
Dünyanın farklı köşelerinde terörün insanlık dışı yüzüne her geçen gün muhatap oluyoruz. Yeni Zelanda’da katliam ile Sri Lanka’daki terör saldırısı tehdidin boyutlarını bir kez daha ortaya koymuştur. Artık hiç kimsenin terör karşısında; fakatlı amalı cümleler kurma lüksü yoktur. Bundan sonra hiçbir devlet teröristler arasında iyi kötü ayrımına gidemez. Terör örgütlerine karşı artık daha ilkeli, tutarlı, net bir tavır alınması gerekiyor. İbadethaneleri kan gölüne çeviren vahşi zihniyete artık herkesin dur demesi şarttır. Bunların tamamı insanlığın ortak düşmanıdır. Bizim inancımızda ibadet hakkı kutsaldır. Kimse Kur’anın çizdiği sınırları keyfine göre değiştiremez, helali haram kılamaz. Hiç kimse kendi anlayışına göre kural koyamaz. Hele hele cihad yapıyorum diyerek hiç kimse ibadethanelere saldıramaz. Masumları katletmenin, ibadet mekanlarını bombalamanın adı cihad değil, terördür, vahşettir, cinayettir.
‘ALLAH’IN İZNİYLE TERÖRİSTLER HEDEFLERİNE ULAŞAMAYACAKLARDIR’
DEAŞ, El Kaide, FETÖ, PKK gibi örgütlerin saflarında toplananlardan temizlemekte kararlıyız. Avrupa’da camilerimize saldıran Neo Nazi terörüyle de mücadelemizi sürdüreceğiz.
İslamın barış mesajlarını daha fazla dile getirmemiz gereken kritik bir dönemin içindeyiz. Biz tepkimizi ortaya koyarsak, biz dinimize sahip çıkarsak Allah’ın izniyle teröristler hedeflerine ulaşamayacaklardır.
Özellikle camimizin yapımında, bu işin başından sonuna kadar koordinatörlüğünü yapan Ergün Turgut Külünk beye teşekkür ediyorum.
“Allah bizi sevgisiz, havasız, vatansız, aynı zamanda minaresiz, ezansız bırakmasın diyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
Açılış töreni öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra resmi davetliler ve vatandaşlar cuma namazı için camiye geldi.
Açılış nedeniyle camiye çıkan alanlarda yoğun güvenlik önlemleri alındı. Buraya gelen vatandaşlar, görevlilerin yönlendirmesi ve arama noktalarının ardından camiye girdi.
Yoğun katılımın olduğu açılış töreni dolayısıyla çok sayıda sağlık ekibi de camide hazır bekletiliyor.
Türk bayraklarıyla donatılan caminin açılış töreni öncesi, sabah saatlerinden itibaren İstanbul Müftülüğü’nün görevlendirdiği hocalar ile Filistin ve Mısır’dan gelen hafızlar, Kur’an-ı Kerim ve ilahiler okudu.
Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Erbaş, camiler ve ramazan ayıyla ilgili okuduğu hutbenin ardından cuma namazını kıldırdı.
Cuma namazı sonrası caminin resmi açılış törenine geçildi.
TÖRENE ÇOK SAYIDA YABANCI DEVLET ADAMI KATILIYOR
Törene, Arnavutluk Cumhurbaşkanı İlir Meta, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Filistin Başbakanı Muhammed İbrahim İştiyye, Afganistan İcra Heyeti Başkanı Abdullah Abdullah, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Esadov, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Şefik Caferoviç, Bosna Hersek Halklar Meclisi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Libya Meclis Başkanı Halid Elmeshri, Tunus El Nahda Hareketi Lideri Raşid el Gannuşi katılıyor.
Törende ayrıca, Kazakistan Müftüsü Serikbay Oraz, Özbekistan Müftüsü Osman Alimov, Irak Fıkıh Alimleri Birliği Başkanı Adulvahab Ahmed Hasan, Azerbaycan Şeyhülislam Yardımcısı Salman Musayev, İran Mezhepleri Yakınlaştırma Kurumu Başkanı Mohammadi Araghi Mohsen, Yunanistan’dan müftüler Ahmet Mete ve İbrahim Şerif, Karadağ İslam Meşihatı Başkanı Rıfat Feyziç, Filistin Eski Kudüs Müftüsü Sabri İkrime Said, Katar Din İşleri ve Vakıflar Başkanı Gayt Bin Mübarek’in de aralarında bulunduğu birçok yabancı din adamı da yer alıyor.
KENTİN YENİ SEMBOLLERİNDEN BİRİ HALİNE GELDİ
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile bugünün çizgilerinin bütünleştiği Büyük Çamlıca Camisi, kentin yeni sembollerinden biri oldu.
Görkemli mimarisiyle İstanbul’un her noktasından rahatlıkla görülebilen cami, bu heybetli yapısına yakışır anlamda bazı rakamsal büyüklükleri de ihtiva ediyor.
İçine girildiği andan itibaren İstanbul’un simgesi haline gelen selatin camilerinin adeta devamı hissini uyandıran Büyük Çamlıca Camisi, her bir bölümünde en ince ayrıntısına kadar düşünülen detaylarıyla ilgi çekiyor.
Caminin yanı sıra müze, sanat galerisi, kütüphane, konferans salonu, sanat atölyesi ve otoparkın da yer aldığı Büyük Çamlıca Camisi’nin inşasında birçok yenilik ve farklılık da hayata geçirildi.
34 METRE ÇAPINDAKİ KUBBESİ İSTANBUL’U SİMGELİYOR
İmanın şartını temsilen 6 minareli inşa edilen Büyük Çamlıca Camisi’nin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi’ne ithafen 107,1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde yapıldı.
Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul’da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul’u simgeliyor.
Kubbenin iç yüzeyine, 16 Türk devletine ithafen Allah’ın isimlerinden 16’sı, Haşr Suresi’nin son iki ayetinden istifade edilerek yazıldı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK ALEMİNE SAHİP
Ana kubbenin üzerine 3,12 metre genişliğinde, 7,77 metre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem yerleştirildi. Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyüğü olma özelliğini taşıyor.
Caminin dışarıdan ana avluya girişinde yer alan ve mermerle kaplanan taç kapı, büyüklüğüyle de göz dolduruyor. Taç kapının avlunun içine bakan kısmında, Kasas Suresi’nin 77. ayeti yer alıyor. Caminin içine girilen kapının üzerine ise Al-i İmran Suresi’nin 132-136. ayetleri işlendi.
Caminin kubbe altındaki dört ayrı bölümde yer alan aslan göğüslerine, paslanmaz çelikten nanoteknolojiyle üretilen hatla Arapça “Ey ihtiyaçları gideren”, “Dualara icabet eden”, “Sesleri duyan”, “Dualarımızı kabul et” sözleri yazıldı. Yine nanoteknoloji ürünü 220 metre boyunda ve yaklaşık 9 bin parçadan oluşan Fetih Suresi’nin tamamı, kubbe altındaki kemerlere monte edildi.
Büyük Çamlıca Camisi, halı serili alanında 25 bin olmak üzere 63 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir cami kompleksi olarak tasarlandı. Camide aynı anda 8 cenazenin namazı kılınabilecek.
Cami, ibadet alanının yanı sıra 11 bin metrekarelik müze, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphane, bin kişilik konferans salonu, 8 sanat atölyesi, 3 bin 500 araçlık kapalı otoparkı bünyesinde barındırıyor.
CAMİ TEKNİK ÖZELLİKLERİYLE DE FARKLILIK YARATIYOR
Cami, ses, ışık, ısıtma, havalandırma, güvenlik ve zayıf akım sistemleriyle de farkını ortaya koyuyor.
Büyük Çamlıca Camisi’ne yüzde 100 antibakteriyel özelliğe sahip, 17 bin metrekare büyüklüğünde özel dokuma halı serildi.
Cami, 5 metre genişliğinde, 6,5 metre yüksekliğinde ve 6 ton ağırlığındaki ana kapısıyla dünyadaki en büyük ibadethane kapılarından birine sahip. Kapı, Konya’da geleneksel Türk ahşap sanatının en güzel örneği olan kündekari işçilik denilen çivisiz sistemle bir araya getirildi, sedef ve kaplama işleri ise İstanbul’da gerçekleştirildi.
Büyük Çamlıca Camisi’nin büyüklüğüyle orantılı olarak minberi ile vaaz kürsüsü de normallerine göre farklılıklarıyla dikkati çekiyor. Caminin minberi 21 metre yüksekliğinde ve gerek görüldüğünde asansörle çıkılabilecek. İstanbul’da sedefkarların bir yıllık çalışmasıyla hazırlanan vaaz kürsüsü yaklaşık 4 metre yüksekliğinde yapıldı.