Deprem yaşanmadan önce gerekli tedbirler alınması halinde en az hasarla atlatılması mümkün olan bir doğal afettir. Uzun yıllardır belirli aralıklarla farklı şiddetlerde gerçekleşen depremlerin zarar verme oranı farklıdır. Yüksek şiddete sahip olan depremlerin yıkıcı etkilerini minimuma indirmek alınacak kapsamlı önlemlerle mümkündür. Yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası bölgelerin tehlike durumuna karşı uyarı niteliğindedir.
Türkiye’nin deprem bölgeleri haritası ilk olarak 1945 yılında Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası adıyla hazırlanmıştır. Temel olarak üç bölgeye ayrılan bu harita teknolojide ve bilimde yaşanan gelişmeler sonunda aşamalar halinde geliştirilmiştir. AFAD tarafından hazırlanan güncel deprem haritası 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Oluşabilecek depremlere karşın yapılaşma koşullarının deprem bölgelerinin tehlike değerlerine uygun olması önemlidir.
Türkiye Deprem Bölgeleri
Ülkemizden geçen fay hatları muhtemel yüksek şiddete sahip depremlerin habercisidir. Yer bilimcilerin yaptığı çalışmalarla ülkemizde bulunan diri faylar haritalandırılmaktadır. Güncel diri fay haritası verilerine göre Marmara, Ege, Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu bölgeleri en risk taşıyan alanlardır. Türkiye deprem haritası verilerinde de bu bölgeler yüksek tehlike değerine sahip.
Önceki yıllarda hazırlanan deprem haritası bölgelere ayrılıyordu. 5 bölgeye ayrılan haritada net renklendirme mevcuttu. Günümüzde en son teknolojiler kullanılarak hazırlanan deprem haritasında ise bölgelerin yerini en büyük yer ivmesi değerleri almıştır. 0,0 ile 0,5 arasında bulunan bu değere uygun olarak harita sarıdan kırmızıya doğru renklendirilmiştir.
Türkiye haritası deprem bölgeleri incelendiğinde en yüksek risk değeri taşıyan iller şu şekilde; Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Uşak, Kütahya, Bursa, Bilecik, Sakarya, Yalova, İstanbul, Tekirdağ, Edirne, Burdur, Isparta, Düzce, Bolu, Karabük, Çankırı, Kastamonu, Sinop, Çorum, Amasya, Tokat, Erzincan, Bingöl, Muş, Elazığ, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay. İllerin bir kısmının bazı bölgeleri aynı zamanda 2. derece deprem bölgeleri arasında da yer alıyor.
Evin Hangi Deprem Bölgesinde Olduğunu Öğrenin
Deprem bölgesinde yer alan ülkemizde genel deprem haritası hazırlanmıştır. Oldukça genel olan bu harita il bazında yeterli bilgi verse de detaylı veriye ulaşmak biraz zor olabilir. Bazı illerin bir kısmı yüksek risk değeri taşırken bir kısmı düşük riske sahip olabilir. Yaşadığı mahallenin hangi deprem riski grubunda olduğunu bilmek isteyenler e-devlet uygulaması sayesinde kısa sürede bilgi sahibi olabilir.
Satın almaya karar verdiğiniz evin deprem bölgesi uygulama içerisinde bulunan Türkiye Deprem Tehlikeleri Haritaları sekmesinden öğrenebilirsiniz. 1. derece yüksek riske sahip bölgeler ya da 5. derece deprem bölgeleri hakkında detaylı raporlamaya erişmek mümkün. Raporda fay hattının mevcut durumu ve ivme değeri gibi bilgiler yer alıyor.
Deprem Bölgesinde Ev Nasıl Seçilir?
Deprem bölgesi olmayan iller arasında yaşayarak ev sahibi olmak isteyen kişiler için ev sahibi olmak deprem bölgelerine oranla daha kolaydır. Yüksek deprem riski değerine sahip bölgelerde ev seçimi yapmak için çok sayıda kriter bulunmaktadır. Doğru adımları izleyerek deprem bölgesindeki en dayanıklı yapılardan birine sahip olabilirsiniz.
-
Deprem Yönetmeliği
Ülkemizde 1999 yılının ardından inşa edilen yapıların dayanıklılığı önceki yıllara oranla daha yüksektir. Yaşanan büyük depremin ardından hazırlanan deprem yönetmeliğiyle evlerin belirli bir standarda uygun inşa edilmesi zorunlu kılınmıştır. Türkiye 1. derece deprem bölgeleri arasından ev satın almak isteyen kişiler binanın yapım yılını kontrol etmesinde fayda olabilir. Binanın onaylı projesi olup olmadığı konusunda bilgi alınarak bina güvenliği hakkında bilgi sahibi olunabilir. Yetkili kurumlar tarafından onaylı projesi bulunmayan evler tercih edilmemelidir.
-
Zemin Etüdü
Türkiye 1. derece deprem bölgeleri yüksek risk altındadır. Bu bölgelerde kentleşme deprem riskine uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Deprem bölgeleri de dahil tüm bölgelerde yapılan her inşaat öncesinde zemin etüdü yapılması gerekir. Yapının oturacağı zeminin uygun olup olmaması güvenlik için oldukça önemlidir. Günümüzde yapılan yapılarda zemin etüdü yapılması zorunludur. Fakat önceki yıllarda yapılan yapıların zemin etüdü olmamasına karşın her durumda zemin etüdü sorgulanmalıdır.
-
Kiriş ve Kolon Kontrolü
Binanın ana taşıyıcıları olan kiriş ve kolonların durumu binanın depreme dayanıklılığı hakkında bilgi vermektedir. Herhangi bir bölümünde bulunan çatlak binanın önceki yıllarda hasar aldığının ve bu hasarın muhtemel bir depremde tekrarlanabileceğinin habercisidir. Kiriş ve kolonlarda hasar olması tehlike habercisi olsa da sağlam olmaları da binanın depreme dayanıklı olduğunun göstergesi değildir.
-
Rutubet Kontrolü
Binalarda çeşitli nedenlerle oluşan rutubet ciddi zararlara yol açabilir. Binanın yapımı sırasında yapılan herhangi bir hata rutubet oluşumuna neden olabilir. Rutubete karşı önlem alınmaması ise zamanla yapının taşıyıcı sistemine zarar verir. Ev alımında kaçınılması gereken en önemli noktalardan biri rutubettir. Deprem bölgesi olmayan yerler de dahi rutubet bulunan evlerden uzak durulmalıdır.
-
Proje Kontrolü
Yapıların plan ve proje tasarımları zemine ve çevre koşullarına uygun olacak şekilde hazırlanmaktadır. Mevcut yasalara uygun olan projelerin onaylanmasının ardından yapıda gerçekleştirilen herhangi bir uygulama binaya zarar verebilir. 1. ve 2. derece deprem bölgeleri arasında yer alan bölgelerdeki binalarda projeye uygunluk mutlaka kontrol edilmelidir.
-
Depreme Dayanıklılık Testi
Ev alırken depreme dayanıklı olması istenen bir durumdur. Fakat kişiler için binanın depreme ne kadar dayanıklı olduğunu test etmek zor olabilir. Depreme dayanıklılık testi ile binanın gözle görülen özelliklerinin yanı sıra detaylı malzeme analizi yapılmaktadır. Binanın ne kadar depreme dayanıklı olduğu hakkında net bilgi sahibi olmak isteyen kişiler ev satın almadan önce depreme dayanıklılık testi yaptırmayı tercih edebilir.