‘Böyük oyunu’ gören çok sayıda kişi, farkına vardığı paha biçilmez (!) bilgileri çevresiyle paylaşıp onları da uyandırmak için cesurca gayret gösteriyor. Bu bağlamda ülkemizde dış mihraklar ve düz dünya kavramlarını sıklıkla duyar olduk. Şimdi daha çok ikincisine odaklanıyor olacağız.
Düz Dünya fikrini savunan kişilerin sık sık kendi düşüncelerini çürüttüklerini gördük. Fakat buna rağmen aynı kararlılıkla davalarını sürdürüyorlar. Peki bahsettikleri düşünce gerçek olsaydı hayatımızda neler değişirdi? Ya da hayatımıza geçmeden önce, böyle bir şeyin olması bilime göre neden imkânsız görülüyor? Gelin, birlikte bakalım.
Bahsedilen düz Dünya şekli çoğu kişi için böyle görünüyor. Harita konusunda kendileri de net bir fikre varmış değil:
Merkezde Kuzey Kutbu bulunurken Antarktika, kenarlarda devasa bir buzdan duvar oluşturarak meşhur kenardan düşme probleminin önüne geçiyor. Kimileri bunu da aşıp Dünya’nın sonsuz olduğuna dair fikirler bile atıyor ortaya.
Söz konusu senaryoda Güneş, Dünya’dan çok daha küçük ve binlerce kilometre yukarıda duruyor. Ay da aynı şekilde tepeden bizlere bakıyor. Öyle olsa Güneş bizim üstümüzde olmasa bile onu 7/24 görebilirdik. Hadi ona da tamam ama yer çekimini neden yok saydınız ki?
O olmadan olduğunuz yerde duramazdınız gibi bir şey demeyeceğiz. Çünkü ona gelmeden önce çok daha büyük sorunlarınız olacak:
Atmosferimiz, Ay, uydular, yer kabuğu hareketleri, Güneş’in zararlı ışınlarından bizi koruyan katmanlarımız ve daha niceleri yer çekimini göz önünden çektiğiniz an anlamını yitirir ve kaybolur. Kısaca daha aksiyonlu kısma geçmeden öldük bile.
Hadi diyelim hem Dünya’mız düz olsun hem… yer çekimi varlığını sürdürsün:
Bir kalemi havadan bıraktığınızda aşağı düşer. Çünkü gezegenimiz fizik kuralları gereği geoit bir şekle sahiptir ve merkezindeki çekim kuvveti sebebiyle nerede olursanız olun aşağı doğru bir çekimle karşı karşıya kalırsınız. Bir de kalemi bıraktığınızı ve kalemin kuzey yönüne doğru gittiğini düşünün.
Düz Dünya durumunda merkezimiz Kuzey Kutbu olacağı için ve düz bir zeminde olacağımızdan dolayı karşılaşacağımız senaryo budur. Merkezden ne kadar uzaklaşırsanız yer çekimi de o kadar yatay bir hâl alacaktır. Bu yüzden yana doğru giden yağmurlar görebilirsiniz. Ayrıca yer çekimini takip eden atmosfer de uç kısımlardan uzaklaşıp orada oksijen bırakmayacak, merkezde ise çok yüksek basınca sebep olacaktır.
Ek olarak her şey merkeze doğru çekileceği için de kenarlara doğru gittikçe eğim artar, siz de aşağı doğru çekilirdiniz.
Zaten NASA’nın koruduğu (!) meşhur Antarktika duvarına erişmenizi engelleyen de bu:
Ama iyi yanından bakın, Dünya’nın neresinde olursanız olun kız/erkek arkadaşınızla aynı gökyüzüne bakacaksınız:
Tabii iş bu konuyu düşünmeye gelmeden tüm insanlık, gerek atmosfer basıncının ortada olmayışıyla gerekse de Güneş’in zararlı ışınlarıyla Dünya’dan silinmiş olacak fakat yine de bunu Düz Dünya hanesine bir artı olarak yazalım.
Seçici olacaksın, iklim değişikliği bilgisi tamam ama Dünya yuvarlak diyerek beyin yıkıyorsun NASA(!)
Ellerine verilen bilgiye göre NASA gibi kurumları yalancı ya da dürüst ilan eden düz Dünya savunucularına baktığınızda gördükleriniz ve duyduklarınız kulağa şaka gibi gelecektir. Bunun sebebi de bizim etrafımızdaki atmosfer basıncı ve yer çekimi gibi kavramları kabul etmemelerinden kaynaklanır. Bilim adı altında da kandırıldığımıza inanırlar fakat buna dair herhangi bir argümanları olmaz. Olsa da kendi kendini çürütür.
Dünya’dan baktığınızda Ay’ı, diğer gezegenleri ve Güneş’i yuvarlak olarak görürsünüz. Uçsuz bucaksız evrende Dünya’ya düz olma ayrıcalığını sunan ne peki?
Son olarak 5 yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi görselle anlatıyoruz! Dünya neden düz olamaz?
Gezegenlerin oluşumu sırasında etraftaki malzemeyi kendine çeken bir bölüm rol oynar:
Bu bölümde malzemeler toplandıkça büyüme görülür ve belli bir yöne doğru dönme süreci başlar:
Herhangi bir engelle karşılaşmayıp sürekli dönmeye devam eden bu cisimler zamanla daha da yuvarlak bir hâl alır. Yani yuvarlaklığın sebebi kütleçekimidir: Konuya daha detaylı bakmak için aşağıdaki videoya göz atabilirsiniz.
Neden düz dünya fikri savunuluyor?
Bunun, günümüzde hem büyük oyunu çözen (!) kişilerde hem de gözü kapalı şekilde bir dine inanıp -ki körü körüne inanılmadığı sürece bunda bir sorun yok- bilime karşı algılarını kapatmış olanlarda var olduğunu görüyoruz. Normalde bu durum kimsenin aklına yatmasa da veya kimse bunu savunamasa da bazı insanların yanlış bilgiyle beyin yıkamalarından ötürü sürekli karşımıza çıkıyor.
İnandığınız şeylere sırtınızı yaslayacaksanız öncelikle sizin sorularınıza cevap verebilmeleri gerekir. Her şeyi bilmemiz mümkün olmasa da neyin doğru, neyin yanlış olabileceğine bu yolla ulaşabilirsiniz. Bu bağlamda hem dininiz hem de bilim, yerine göre size cevaplar sunabilir. Fakat yetersiz kaldığınız yerde kendi komplo teorilerinizi oluşturmak saçmalıktan başka bir şey olmaz.
Kaynaklar: Columbia Climate School, What If, Live Science, Ask an Earth and Space Scientist