Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 22-23 Ocak’ta Bakanlıktan bir ekibin İran’a gönderildiğini belirterek, “Sorunun ortadan kaldırılması için mümkün olduğu kadar girişimde bulunuyoruz. Karşı tarafa da bunu ilettik. İran’a kesinlikle bir borcumuz söz konusu değil. Karşı taraftan da böyle bir açıklama yapılmış değil.” dedi.
Dönmez, Habertürk’te katıldığı programda İran’ın, teknik bir arıza nedeniyle 21-31 Ocak arasında doğal gaz göndermeyeceğini bildirdiğini anımsattı.
İran’dan gelen bildirimlerin ardından ekiplerin yönlendirildiğini belirten Dönmez, söz konusu bakımın arz, talep ve sistem dengesini olumsuz etkilememesi için süratle girişimlerde bulunulduğunu anlattı.
Dönmez, İran tarafında hatta bir kaçak söz konusu olduğuna dikkati çekerek, “21 Ocak itibarıyla akışı sıfırladılar. 3 gündür böyle bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Önceliğimiz konutlar, iş yerleri özellikle ofis mekanları, bunların yoğun kış şartlarında gazsız kalmasını arzu etmeyiz. İlk etapta sanayi ve işverenlerimizle temasa geçmek suretiyle bu 10 günlük süreci biraz fedakarlık yaparak nasıl atlatabiliriz bunun planlamasını yaptık. Sanayimiz üretim kapasitesi açısından iyi bir seviyeye gelmişti. Bizim de kontrol edemediğimiz durumlar olunca yansıtmak zorunda kalıyoruz.” diye konuştu.
Bakanlıktan bir ekibin 22-23 Ocak tarihlerinde İran’a gönderildiğinin altını çizen Bakan Dönmez, “Sorunun ortadan kaldırılması için mümkün olduğu kadar girişimde bulunuyoruz. Karşı tarafa da bunu ilettik. İran’a kesinlikle bir borcumuz söz konusu değil. Karşı taraftan da böyle bir açıklama yapılmış değil. Sözleşmemizde yazan şartlara göre, basınç değeri ve sevk miktarına ilişkin tedarikçinin birtakım yükümlülükleri var. Geçmişte buna benzer sorunlar yaşanmıştı. Biz sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri karşı tarafa aktardık.” değerlendirmesinde bulundu.
“Her iki model de sanayicinin isteğine bağlı olarak ilerliyor”
Dönmez, İran’la yazışmalar ve görüşmelerde 10 gün içinde doğal gaz sorununun çözüleceğinin bildirildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin doğal gaz sisteminde olağan akışa uygun bir planlamamız söz konusu. Kışa depolarımız dolu girdik ancak tüketimi de göz önünde bulundurmak gerekiyor. 81 ilin 73’ünde geçmiş yıllarda olmayan tüketim söz konusu. Şehirlerde başta mesken olmak üzere kritik üretim tesislerimizde, imalat sektöründe enerji çekişinde bir sıkıntı yaşamadık. Bu süreçten daha az etkilenecek sanayi kuruluşlarıyla yaptık bu planlamayı. Sanayi kesimini birkaç günlük kısıntıyla yöneterek, vatandaşa etkisini hissettirmemeye gayret ediyoruz. Dün bir toplantımız vardı, enine boyuna tartıştık. Sanayicilerin bir kısmı birkaç gün tam kapasite durup sonra çalışmak istedi. Fırın gibi yüksek enerji gerektiren süreçleri olan firmalar da var. Onlar için de asgari düzeyde gaz elektrik arzı yapmamız gerekiyordu. Her iki model de sanayicinin isteğine bağlı olarak ilerliyor.”
Doğal gaz alım sözleşmeleri, elektrik ve doğal gaz zammı
Türkiye’nin geçen yıl sonu itibarıyla sona eren doğal gaz alım sözleşmelerinin anımsatılması üzerine Dönmez, sözleşmelerin büyük kısmının yenilendiğini aktardı.
Dönmez, elektrik ve doğal gazda yaşanan fiyat artışlarına ilişkin ise Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Küresel piyasalarda doğal gaz, petrol ve kömür fiyatları makul akılla açıklanmayacak şekilde yüksek seyretmeye başladı. Bu da enerji maliyetlerini etkiledi. Buna rağmen oluşan yüksek maliyetleri tam yansıtmadık. Doğal gazda 80 milyar lira sübvanse ettik. Elektrikte 20 milyar lira. Yani kamunun üstüne almış olduğu yük 100 milyar lira. Kur 1 Ocak 2021 ile 2022 arasında yüzde 70 artmış. Doğal gaz (fiyatları) 5-6 kat arttı. Dövizde dalgalanmanın etkisini elbette yaşadık ama gerçekte ürünün kendi fiyatındaki artışın etkili olduğunu görüyoruz.”
“Elektrikte 150 kilovatsaat diye bir kaide yok”
Elektrik uygulanan kademeli tarifede asıl amacın dar gelirli ailelere yardım etmek olduğunu belirten Dönmez, tarife hazırlanırken Türkiye genelindeki hanelerdeki tüketim ve abone sayısının dikkate alındığını kaydetti.
Dönmez, bu uygulamanın ilk defa yılbaşında başlatıldığını hatırlatarak, “Bu yıl içinde, belki 6 ay sonunda da olabilir, verileri alacağız. 150 kilovatsaat altında kalan tüketim ne kadar, kaç hane altında ya da üstünde bu verileri alıp değerlendireceğiz. Gerçekten bir ihtiyaç varsa miktar değişikliğine gidebiliriz. 150 kilovatsaat kalacak diye bir kaidemiz yok” ifadelerini kullandı.