İstanbul’un yanı sıra dünyanın da önemli ticaret merkezleri arasında yer alan ancak son yıllarda işlevini yerine getiremeyen Galataport Limanı’nda 2014’te başlayan yenileme çalışmalarında sona gelindi. 200 yılı aşkın süredir halka kapalı olan ve Karaköy’ün Boğaz’a bakan kıyısında 1.2 km boyunca uzanan alan, dünyanın en lüks limanlarından biri olma hedefi ile bu ay sonunda kapılarını açıyor. İhalesi 2013’te Doğuş Holding tarafından 702 milyon dolar ile alınan ve ardından Bilgili Holding’in de ortak olduğu 1,7 milyar dolarlık yatırım değerine sahip Galataport’ta yer alan mağazalar ve yeme-içme alanlarında doluluk oranı yüzde 80’i aştı. 52 bin metrekare alana inşa edilen alışveriş mahallesi içinde her gruba hitap eden markaların yanı sıra Türkiye’ye ilk kez bu noktadan girecek gruplar da yer alıyor. 5 bine yakın kişinin istihdam edilmesi beklenen alanda Vakko’dan Beymen’e Nusret’ten Sait’e kadar birçok lüks marka yer alıyor. Bölgede yıllık 1 milyar dolara yakın ticari hareketlilik oluşması bekleniyor.
Yıllık 25 milyon ziyaretçi bekleniyor
Galataport’un alışveriş ve restoran alanının bir mahalle kurgusu ile oluşturulduğunu söyleyen Galataport Genel Müdürü Tolga Engin, projenin etrafında konumlanan tarihi yapılar ile bir bütünlük oluşturduğunu anlattı. Tolga Engin, projenin en önemli bölümlerinden birinin dünyada ilk kez hayata geçirilen ve özel bir kapak sistemi ile yerin altında kurgulanan 29 bin metrekarelik kurvaziyer terminali olduğunu belirtti. Engin, “Tarihi yarım adanın karşısında konumlanan proje, dünyanın en lüks oteli, meydanı, sokak arası lezzet durakları, mağazaları ve müzeleriyle Karaköy’ün devamı niteliğinde zenginleştirilmiş seçeneklerin yer aldığı bir mahalle olarak hayata geçti. Alışveriş alanında yüzde 80 doluluğa ulaşıldı. Yılsonuna kadar alışveriş alanında yer alan markaların tamamının açılmasını bekliyoruz” dedi. Aslında projede yer alan Paket Postanesi birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı. Şu ana kadar iki adet de yolcu gemisi yanaştı. Sene sonuna kadar 10’un üzerinde sefer beklentisi bulunuyor.
The Peninsula İstanbul 2022 sonunda açılıyor
Projenin bölümleri ile ilgili bilgi veren İş Geliştirme ve Kiralama Genel Müdür Yardımcısı İrem Yücel Kaymak, projede yer alan Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han gibi tescilli binaların dünyanın en lüks otel gruplarından biri olan The Peninsula İstanbul oteline ev sahipliği yapacağını söyledi. 300 milyon Euro’luk yatırım değerine sahip olan projeye Peninsula Grup’un aynı zamanda yüzde 50’lik oran ile ortak olduğunu da belirten İrem Yücel Kaymak, “Dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının bir halkası olan otel, 65-70 metrekare büyüklüğünde 177 odası ile tarihi yarımadanın tam karşısında yer alıyor. Her bir bina zeminden tüneller ile birbirine bağlı. Otelin 90 saniyede açılan özel giyotin cepheli balo salonu, İstanbul’un önemli etkinlik lokasyonlarından biri olacak. Şu an iç dizayn işlemleri devam eden The Peninsula İstanbul, 2022’nin sonunda hizmet vermeye başlayacak” dedi.
Paket Postanesi çarşı oldu
Projede The Peninsula İstanbul’un hemen yanında konumlanan ve yapımı 1911’de tamamlanan Paket Postanesi binası yer alıyor. Arduvaz çatısı ve galeri şeklindeki yapısıyla bir çarşı imkanı sağlayan yapının geleneksel ve moderni birleştirecek nitelikte bir alışveriş alanı olarak değerlendirildiğini belirten Yücel Kaymak, “İçinde iki adet büyük perakende grubunun yanı sıra ortalama 50 metrekare büyüklüğünde dükkanlarda konumlanan kuyum markaları, Türkiye’ye özgü aksesuar ve tasarım markaları, hediyelik eşya, halı, baklava ve şekerleme dükkanları gibi bir kurgu oluşturuldu. Amacımız Paket Postanesi adı ile bir imza bina olmak. Toplamda 6 bin 200 metrekarelik kiralanabilir alana ev sahipliği yapıyor ve 70 mağazadan oluşuyor” dedi.
Sanatta iddialı iki müze yer alıyor
Limanın, aynı zamanda önemli bir sanat merkezi olma hedefi de bulunuyor. İstanbul Modern’de Eczacıbaşı ile ortak yatırım sözleşmesi imzaladıklarını ve mimarisini dünyaca ünlü mimar Renzo Piano’nun üstlendiğini belirten Kaymak, bir diğer önemli binanın ise İstanbul Resim Heykel Müzesi olduğunu söyledi. Kaymak, “Resim Heykel Müzesi’nde Emre Arolat imzası bulunuyor. İki müze ortasında 14 bin metrekareye varan bir rekreasyon alanı var. Çok önemli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak bölge, ‘bugün Karaköy’de ne var’ dedirtecek bir içerik ile yönetilecek” ifadelerini kulandı. Her iki müze önümüzdeki ay hizmet vermeye başlayacak.
Kiralamalar döviz üzerinden
Projede yer alan binalar, şehrin yapısına uygun şekilde kurgulandı. Daha önce yüksekliği 23 metreyi bulan binalarda deniz tarafında 15,5, yol tarafında ise 18,5 metre yükseklik ile yapılaşma izni alındı. Manzarayı tam olarak kullanmak için bu yüksekliği kimi alanda kullanmadıklarını anlatan İrem Yücel Kaymak, açık alan alışveriş sokakları hakkında ise şu bilgileri verdi: “Bu alan Paket Postanesi ile birlikte 52 bin metrekarelik perakende ve yeme içme alanı, 43 bin metrekare de ofis kiralanabilir alanı bulunuyor. Yaklaşık 200- 250 arasında bir mağaza adetimiz var. Yüzde 35-40’ı yeme içme alanı. Hemen yanında da denizden ulaşımı sağlamak için liman yer alıyor. Kiralamalar özel anlaşma nedeni ile döviz üzerinden olacak. Ama şu an yine salgın nedeniyle iş ortaklarımıza destek veriyoruz. Salgın sonrasında lüks bir AVM benchmark olacak şekilde kiralama gerçekleşecek.”
New Yorklu Vandal da geliyor, Nusret’ten Saltbae de
Kiralama operasyonu JLL tarafından yürütülen proje yüzde 40’a varan yeme içme alanı ile oldukça iddialı. New Yorklu Vandal da projede yer alacak markalar arasında bulunurken, hangi konsept ile projede yer alacağı merak edilen Nusret ise Saltbea ile bulunacak. Galataport’ta yer alan diğer önemli restoran markaları arasında ayrıca Happy Moons İkon, Sait, Gina, The Popülist, Cook Shop, Big Chef ve Fasuli gibi markalar yer alıyor. Doğuş Grubu ayrıca kendi diğer restoran markaları ile de projede yer alacak. Moda markaları arasında ise Vakko ‘dan Beymen’e, Fratelli Diamanti’den Gucci’ye, Under Armour’dan Adidas’a, Damat’tan Kiğılı’ya Inditex grubu markalarından SuperStep’e kadar onlarca marka yer alıyor. Perakende ve yeme-içme alanında yer alan markaların tamamı yıl sonuna kadar faaliyete geçmiş olacak.