Seyahat etmek hepimizin hakkı. Ama ‘aşırı turizmle’ doğal ortamını bozduğumuz koylar, geride bıraktığımız çöplerle kirlettiğimiz denizler, hediyelik diye satılan ‘canlı’ aksesuarlar, izin almadan çektiğimiz fotoğraflar… Aslına bakarsanız, ziyaret ettiğimiz yerlerde yarattığımız çevresel etkiyi en aza indirmek, yerel halka saygı göstermek, ekonomiye destek olmak, doğal ve kültürel mirasa duyarlı davranmak her gezginin temel sorumluluğu…
Jolly Pazarlama Direktörü Yasemin Develioğlu, bu nedenle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığıyla 250 bin öğrenciye eğitim vereceklerini söylüyor. Çevreyi koruyan, biyolojik çeşitliliğe, ekosistemlere ve kültürel çeşitliliğe saygı duyan sorumlu çocuk turistler yetiştirmek için yola çıktıklarını anlatıyor Develioğlu ve ekliyor:
“Çocuklarımızı mirasını bilen, seven ve koruyan bireyler olarak hazırlamak hepimizin görevi. Bizim bugün artık ekolojik ve biyolojik çeşitlilik dengesini bozmadan, koruma-kullanma dengesini gözeten bir turizm anlayışıyla gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için iş yapış şekillerimizi değiştirmemiz gerek. Bu bir günde
olabilecek bir şey değil. Fakat farkındalığı arttırarak, talebin arzı şekillendirmesini sağlayabiliriz.” Develioğlu “Sorumlu turistler olarak günlük hayatımızda da uygulamamız gereken çok basit kurallar var. Herkes özen gösterir ve bu kurallara dikkat eden işletmeleri tercih ederse bir dönüşüm sağlayabiliriz” diyor.
Yereli destekleyin
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından hazırlanan ‘Küresel Turizm Etiği Kuralları’ sorumlu turizm için temel bir referans çerçevesi hazırladı. İşte o kurallar…
Yerel el sanatları ve ürünleri satın alın.
Sahte ürün satın almayın.
Yerel rehberlerle gezin ve bahşiş uygulamaları hakkında bilgi edinin.
Çeşitliliği ve eşitliği benimseyen işletmeleri destekleyin.
Gideceğiniz yerin gelenekleri ve sosyal koşulları hakkında bilgi edinin. Yerel dilde birkaç kelime öğrenin.
Ev sahibine saygı
Tarihinden müziğine, mutfağından geleneklerine kadar gittiğiniz yeri farklı ve benzersiz kılan her şeyi deneyimleyin ve saygı gösterin.
İnsanların fotoğraflarını çekmeden önce daima sorun, onların mahremiyeti de sizinki kadar önemli.
Yerel yaşam koşullarını veya gelenekleri eleştirmeden önce durun ve düşünün. Dinlemeyi öğrenin ve önyargılarınızı evde bırakın.
Hayvanları koruyun
Tüm turizm tesislerinde personele ve hizmet sağlayıcılara nezaket ve saygı gösterin.
Doğal kaynakları korumak için çevresel etkinizi azaltın. Flora ve faunayı koruyun.
Fillerle gezinme, yunuslarla yüzme, kaplanla fotoğraf çektirme gibi cazibe merkezleri ‘zulüm’ anlamına gelebilir. Nesli tükenmekte olan bitki ve hayvanlardan yapılmış ürünleri satın almayın.
Korunan alanlarda yalnızca ziyaretçilere açık olan yerleri gezin.
Atıkları, tek kullanımlık plastikleri azaltın. Plastik poşet yerine bez torba, sırt çantası veya file kullanın. Su için termos taşıyın.
Su ve enerji tüketimini azaltın. Odada değilken klimayı kapatın, gün ışığı varken ışıkları yakmayın ya da çok uzun duş almayın.
‘Yavaş’ olun
Arkanızda minimum ayak izi bırakın. Örneğin sahil yürüyerek ulaşabileceğiniz mesafedeyse motorlu araç kullanmayın.
Mümkünse aktarmasız uçuşları tercih edin.
‘Yavaş seyahat’ edin… Her gün başka bir noktaya gitmek yerine, belirli bir yerde daha uzun kalarak yarattığınız çevresel etkiyi azaltabilirsiniz. Ayrıca bu sayede yerel halkı ve ekonomiyi destekleyebilirsiniz.
ETİK GÖRÜNENİ DEĞİL ÇEVREYE VE İNSANA SAYGI DUYAN OPERATÖRÜ SEÇİN
Çevre politikaları ve toplum projeleri olan turizm operatörlerini seçin. Bazıları çevreci veya etik görünebilir ancak insana yakışır çalışma koşulları sağlamaz.
Ulusal yasa ve yönetmeliklere uyun. Dini yapılardaki kurallara ve ‘özel alanlar’a saygı gösterin.
Çocukları sömürüden koruyun. Dilenci çocuklara para ve hediye vermekten kaçının. Bunun yerine topluluk projelerini destekleyin.
Sorumlu turizm konusunda çevrenizi de bilgilendirin.