Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) kara para aklama ve terörizmin finansmanı konularında belirlediği kriterleri büyük ölçüde karşılayan Türkiye’nin, Haziran ayında yapılacak yerinde denetimle gri listeden çıkması bekleniyor. Kararın Türkiye’ye fon girişine hatırı sayılır etkisi olacağını belirten Denge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, “Ülkemizin gri listeden çıkması, Haziran itibariyle artacak olan fon girişi ve yabancı sermaye etkisiyle konut talebini daha da canlandıracak.” dedi.
Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) Şubat 2024’teki Genel Kurulu’nda, Türkiye’nin, kurumun kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda belirlediği kriterleri karşılamak için eylem planını büyük ölçüde tamamladığını açıkladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, FATF ekibi tarafından Türkiye’ye yapılacak ziyaretin ardından hazırlanacak değerlendirme raporunun Haziran 2024’teki FATF Genel Kurulu’nda ele alınacağını, bu toplantıda Türkiye’ye yönelik gri liste kararının kaldırılacağını beklediğini söyledi.
Kararın; Türkiye’nin daha düşük maliyetle borçlanmasına, yabancı yatırımcıların doğrudan ve portföy yatırımları ile Türkiye’yi tercih etmelerine ve ticareti kısıtlayan uluslararası uygulamalar ve denetimlerin ortadan kalkmasını sağlayacağını belirten Denge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, bu gelişmenin konut piyasasına olumlu yansımaları olacağını söyledi:
“Konut’ta Al Dönemi’ Pozitif İvmesini Sürdürebilir”
“Ülkemizin Gayri Safi Milli Hasılası’nın (GSMH) 2023 yılı için 1,1 trilyon dolar seviyelerinde olduğu ve gri listeden çıkılması ile ülkemizden ayrılan ya da gelmekte tereddüt eden GSMH’nin yüzde 6’sı oranında olduğu tahmin edilen doğrudan ve portföy yatırımlarının ülkemize geleceği öngörüldüğünde, bu ciddi fon girişinin gayrimenkul piyasasını da olumlu yönde etkileyecektir.”
Yabancı fon girişinin döviz kuruna istikrar kazandırılması amacına da destek olacağını belirten Budakoğlu, döviz kurunun istikrar kazanmasının, enflasyondaki düşüş ve buna paralel faiz oranlarındaki düşme ve krediye erişimdeki kolaylıkla birlikte düşünüldüğünde kararın, ekonomik istikrarın sağlanmasında önemli bir mihenk taşı olacağını belirtti.
Düşük faiz oranının hüküm sürdüğü bir ekonomide insanların geleceklerini öngörebildikleri istikrar ortamında konuta olan talebin canlanacağına dikkat çeken Budakoğlu, “Konuta olan talebin canlanması ve taleple kıyaslandığında son derece kısıtlı kalan arzın kısıtlı kalması göz önüne alındığında, fiyatların tırmanacağını söylemek yanıltıcı olmayacaktır. Bugün nakit parası olan ya da kredi taksitlerini ödeyecek nakdi üretenler açısından içinde bulunduğumuz Konut’ta Al Dönemi, satın alma gücüne göre pozitif yönlü ivmesini sürdürme potansiyeline sahip.” dedi.